Son zamanlarda güvenlik güçlerinin düzenlediği operasyonlarla ağır kayıp veren PKK, sadece sivilleri hedef alarak reaksiyon gösteriyor.
Şehir merkezleri ve kırsaldaki geçiş güzergahlarına el yapımı patlayıcı (EYP) ve bombalı düzenekler yerleştiren PKK, son olarak Şırnak’ın Silopi ilçesinde iş makinesinin geçtiği yola yerleştirdiği EYP’nin infilak etmesiyle 4 işçiyi daha katletti.
PKK, 8 Haziran’da Van’ın Çatak ilçesinde yol çalışması yapan firmanın servis aracına yönelik EYP ile yaptığı saldırıda 2 işçiyi öldürmüş, 8’ini de yaralamıştı.
8 Nisan’da Diyarbakır’ın Kulp ilçesi kırsalında ormanlık alana giden işçileri taşıyan araç, PKK’nın daha önce yerleştirdiği EYP’nin patlaması sonucu devrilmişti. Patlamada 5 işçi yaşamını yitirdi. 12 Eylül 2019’da yine aynı bölgede yine benzer bir patlama sonucu 7 işçi katledildi, 10 kişi de yaralandı.
PKK’nın işçilere ve sivillere yönelik saldırıları ve katliamlarını yazmakla bitiremeyiz elbette. Ancak, işin daha da ironik yanı, işçi hakları denilince mangalda kül bırakmayan HDP ve Sol-Sosyalist çevrelerin PKK’nın işçi kıyımları karşısında adata üç maymunu oynamalarıdır. Kentlerde, fabrikalarda herhangi bir işçi sorunu meydana geldiğinde ön saflarda beliren Sol- Sosyalist mantalite, PKK’nın hayattan kopardığı ve çocuklarını yetim bıraktığı işçileri ya görmezlikten geliyor ya da saldırıyı failden yoksun bir kınamayla geçiştiriyor. Sanki bilinmez bir el bomba yerleştirmiş ve talihsiz işçiler oradan geçerken onlara denk gelmiş gibi! Ne üzücü bir durum!
İşçi hakları, Kürt sorunu ve sivillerin yaşamı konusunda pek duyar kasan HDP ve Sol, PKK’nın sistematik olarak öldürdüğü ve canlı kalkan yaptığı Kürtler, işçiler ve sivillere karşı hep kayıtsız kaldı. HDP ve Sol nezdinde bir işçinin veya sivilin ölümü ancak PKK dışındaki bir unsur tarafından öldürüldüğünde umursamaya değerdir.
O halde şunu sormak gerekiyor; PKK işçileri katlederken Sol mahalle neden suskun kalıyor? PKK işçileri öldürürken Marx’dan Engels’e Huberman’dan Franfurt Okulu temsilcilerine kadar işçi haklarıyla ilgili düzinelerce sayfa yazılan sosyalist ilkelere kramp mı giriyor? Yoksa Sosyalizm, sadece görmek istediğini gören ve ölümler üzerinden siyaset yapan kirli bir ideoloji midir?
