DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Yeniyol Grubu'nda partisi adına yaptığı grup toplantısında gündeme ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Hükümeti “kin tutmakla”, ana muhalefeti ise “kutuplaşmayı körüklemekle” suçlayan Babacan, Türkiye’de son haftalarda yaşanan siyasi ve toplumsal gelişmeleri “vesayet düzeni” benzetmeleriyle değerlendirdi.
“İKTİDAR GENÇLERE MEYDAN OKUMA YERİ DEĞİLDİR”
Konuşmasının büyük bölümünü son dönemde tutuklanan gençlere ve yargılamalara ayıran Babacan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla başlayan süreci “yeni bir demokrasi krizi” olarak tanımladı. Babacan, “28 Şubat ne demekse, 27 Nisan e-muhtırası ne demekse; iktidarın 18 Mart’tan bu yana yaptıkları da bizim için o demek” ifadelerini kullandı.
Tutuklanan gençlerin “demokrasiyi elimizden alamazsınız” dedikleri için cezaevinde olduklarını vurgulayan Babacan, “Bu çocuklar sınavlarını kaçırıyor, yıl kaybedecekler. Sizin hiç mi vicdanınız yok?” diye sordu. Gençlerin taleplerini özgürce dile getirmeleri gerektiğini belirten Babacan, “İktidar, gençlere, ana babalara meydan okuma yeri değildir. İktidar, kin tutma, rövanş alma makamı değildir” dedi.
“İKTİDAR ARTIK MEŞRUİYETİNİ YİTİRMİŞTİR”
Konuşmasında hükümetin yargı üzerindeki etkisini de eleştiren Babacan, “Bu iktidarın talimatıyla hareket eden savcılar, 28 Şubatçıların talimatıyla hareket eden savcılardan farksızdır” ifadelerini kullandı. Babacan, “İktidar, sandığı ortadan kaldırarak aslında kendi ipini çekmiştir. Meşruiyetini yitirmiştir” değerlendirmesinde bulundu.
Mahir Polat ve Melek İpek örnekleri üzerinden cezaevlerinde sağlık sorunları olan binlerce insanın olduğunu hatırlatan Babacan, alternatif infaz yöntemleri varken bu insanların içeride tutulmasını “vicdansızlık” olarak nitelendirdi.
CHP’YE BOYKOT ELEŞTİRİSİ: “İNSANLARI ÇİKOLATADAN AYRIŞTIRIYORLAR”
Babacan, konuşmasının ikinci bölümünde ise CHP’yi eleştirdi. Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından sosyal medyada başlayan boykot çağrılarını hatırlatan DEVA lideri, “Bir zamanlar insanları kılık kıyafetleriyle ayrıştıranlar, şimdi kahveyle, çikolatayla ayrıştırıyor. Mobilyayı kimden aldığını tartışıyorlar. Benden misin, onlardan mı siyasetinden öteye geçemiyorlar” dedi.
Ülkede hem iktidarın hem muhalefetin kutuplaştırıcı bir siyaset izlediğini savunan Babacan, “Bu ülke ne AK Parti’ye ne CHP’ye mahkûm. Türkiye ikinizden de büyüktür” ifadelerini kullandı. Babacan, seçmenlere seslenerek esnafa, farklı görüşteki komşulara destek verilmesini, “siyasi kimliğine bakmaksızın alışveriş yapma ve selam verme” çağrısında bulundu.
“EKONOMİ VE GEÇİM SIKINTISI GÖZ ARDI EDİLİYOR”
Babacan, ekonomik sıkıntılara da değinerek özellikle emeklilerin yaşadığı geçim sıkıntısını gündeme taşıdı. 70 yaşındaki bir emeklinin “iş arıyorum” ilanını kürsüden paylaşan Babacan, “Avrupalı yaşıtları ülke ülke dolaşırken, bizim emeklimiz otobüs bileti alamıyor” diyerek sosyal adalet çağrısı yaptı.
TÜİK’in açıkladığı üç aylık enflasyonun yüzde 10’un üzerinde olduğunu, buna karşın emeklilere yapılan zamların eridiğini belirten Babacan, “Emeklilerimiz yılın geri kalanına daha da fakir devam edecek. Onlar her gün yeni bir gündemle fakirliğin üzerini örtmeye çalışıyor” dedi.
“BU ÜLKE ANCAK BİRLİKLE TOPARLANIR”
Konuşmasının son bölümünü gençlere ayıran Babacan, “Biliyorum öfkelisiniz, ben de öfkeliyim. Üzgünsünüz, ben de üzgünüm. Ama umutsuzluğa yer yok” sözleriyle seslendi. Gelecekte gençlerin yönetici koltuklarına oturacağını belirten Babacan, gençleri ayrıştırma ve baskılara karşı durmaya çağırdı.
“Kalp kırmak gibi bir lüksümüz yok” diyen Babacan, “Bu ülke ancak bir olarak, birlik olarak düze çıkabilir. Konuşarak, tartışarak, çözüm arayarak… Birleştikçe kazanacağız, birleştikçe daha güzel yarınlarda buluşacağız” diyerek konuşmasını tamamladı.