Adından da çağrışım yaptığı gibi eserin yazarı Musab Aydın, bizleri zihinsel bir hicrete davet ediyor. Yol arkadaşı olmak için haydi o zaman paçaları sıvayıp yola revan olalım mı, ne dersiniz? Bu somut anlamda bir yer değiştirme değil, yine de yol azığımızı hazırlamayalım şimdilik. Daha büyük bir hazırlık süreci gerektirmektedir ve büyük bir çaba ve de özveri… Neye, nereye hicret edileceğini de konu başlıklarının her biri ipucu vermekte bizlere.
İnsanlığın geldiği noktada birçok değerin yitirildiği bu çağda yeniden sorumluluğumuzu hatırlatarak erdemli davranışlarla büyük insanlık ailesinin inşasında kuşatıcılık ve örneklik rolümüzü yeniden hatırlatması babında okunması gereken ve bizi kendimize getiren önemli bir eser-kitap.
Kitabın ana fikri şudur diye bir cümleyle belki genelleştirilemeyecek fakat her başlıkta bizleri derinden sarsan, kaybolan insani değerlerimize vurgu yapan ve kendimize getiren, her başlıktan birçok tema çıkarabileceksiniz.
Kitapta yer yer şiir olsa da eserin kendisi zaten şiir tadında. Üsluptaki incelik, seçili söyleyiş şiir dilini çağrıştırıyor. Öyle ki satırlar alt alta dizilse eser bir şiir kitabına dönüşür. Söyleyişteki samimiyet, içtenlik ve sıcaklık okurken insanı sarıp sarmalıyor ve kişi kendinden birçok parçalar buluyor, pratik hayatında karşılığını ve görselliğini adeta yaşanır kılıyor.
Özellikle “Neyi Kaybettiğini Hatırla” konusundan sonra “Kuşaklara Sesleniş Aks-i Seda 1, 2, 3 ve Alfa Jenerasyonu” başlıklarıyla bütünleyen bölüm gençliğin ve kuşaklar arasındaki farklılığın, çatışmaların irdelenmesi dikkate şayan. Sohbet üslubunda, şiir tadıyla konunun ortaya konulması bir başka güzellik katmış kitaba.
“Yeniden Yola Düşmek, Dostluk Bedel İster, Vefa Aramak, Yeniden Ömer’i Aramak, İnsanı İsraf Etmek…” gibi başlıklarla yiten değerlerimize vurgu yapılması şu insanlığın duyarsız hayatında bir nebzecik de olsa kendimize gelmemizi sağlamakta, insan olmamızın onurunu yeniden yaşamakta, sorumluluğumuzu kuşanarak insanlığın yitirilmemesinde duyarlı olunmaya bir çağrı yapılmakta.
“Malcolm X’in Mirası” nezdinde ‘Kıymetli Dost’ diye seslenen yazar “Dava ateşten bir gömlek, aşk ister irade ister o aşk kalbine düştü mü Ferhat da sensin, Mecnun da…” der. Sevdanın, aşkın ne olduğu ve olması gerektiğini “dava”da sembolleştirir.
Şiir tadındaki eserini "Yolcu" başlıklı şiiriyle bitirir: “Şimdi kar yağıyor, yağmurun değmediği yüreğime… Heybemde hasretin saklı, zamanı yürüyorum, gökyüzüne basa basa…” Özgün söyleyişleriyle hangi yola revan-hicret olunması gerektiğini sezdirir ve akabinde muştuyu verir.
Siz değerli okurlar kitaplığınızdaki hissettiğiniz belki bir türlü adını koyamadığınız eksikliği gidermek için “Yeniden Yola Düşmek” ten daha iyi bir fikir var mı?
Kaynak: Milat Gaztesi