Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Okan Külköylüoğlu, Amerika Birleşik Devletleri´nin (ABD) Teksas eyaletinde tatlı sularda yaşayan 7 yeni cins ile bu cinslere bağlı 7 yeni tür buldu.
Prof. Dr. Külköylüoğlu, Texas State Üniversitesi´nden Benjamin F. Schwartz ve Benjamin T. Hutchins ile San Marcos bölgesinde yer alan kaynak sularında 1 yıl boyunca yaptığı araştırmalar kapsamında topladığı su örneklerinde, ostrakod denilen omurgasız ve mikroskobik kabuklu hayvanlar tespit etti.
Çalışmalarında, tatlı sularda yaşayan ve boyları 1 milimetreden daha küçük olan 7 yeni cins ile bu cinslere bağlı 7 yeni tür keşfeden Külköylüoğlu, topladığı örneklerin bir kısmını da incelemeye devam ediyor.
Prof. Dr. Okan Külköylüoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Edwards Yeraltı Su Araştırma ve Bilgi Merkezi´ndeki araştırmacılarla çalışma imkanı bulduğunu, Teksas´ta yaklaşık 250 senedir korunmakta olan yeraltı artezyen kuyusunun ana kaynağından örnekleri topladıklarını ve çalışmalar sonucunda dünya için 7 yeni ostrakod cinsi ve bunlara bağlı 7 yeni tür bulduklarını söyledi.
Bulduğu yeni cins ve türlerle ilgili yazdığı makalelerin uluslararası dergilerde yayımlandığını belirten Külköylüoğlu, "Bunun devamında ise o bölgeden topladığım örneklerden en az 15-20 tane daha yeni cins ve daha üst seviyedeki, taksonomik seviyedeki canlılarımızı tespit ettik. Bunlarla ilgili çalışmalar da devam ediyor. Yakın zamanda bunları da yayımlamayı düşünüyoruz." dedi.
"Türkiye´de 160 tür var"Kendisinin uzmanlık alanının tatlı su ostrakodları olduğunu aktaran Külköylüoğlu, tatlı su ostrakodlarının çok farklı özellikleri olduğunu, bunların yaklaşık 500 milyon yıldır yeryüzünde yaşadığını, bu grupta yaklaşık 70 bin bilimsel olarak tanımlanmış tür bilindiğini dile getirdi.
Külköylüoğlu, tatlı suda ise bu sayının 2 bin civarında olduğunu, Türkiye´de 160 kadar tür bulunduğunu fakat bu sayının çok daha fazla olduğunu tahmin etiklerini bildirdi.
Yeni bulduğu türleri benzer canlılardan ayıran bir özelliğin olduğunu vurgulayan Külköylüoğlu, şöyle devam etti:
"Bu 7 cinse ait türlerin çoğu yeraltından gelen kaynak suyuyla ortaya çıkan örnekler. Yani yeraltında yaşadıklarını biliyoruz. Buna göre yeraltında yaşamalarına uygun gelişimler tespit ettik. Mesela bunların hemen hiçbirinde göz yok. Gözler tamamen körelmiş durumda. Bunların hemen hepsinin boyları yeraltında yaşayacak durumda. İnce ve uzun hale gelmiş ve bunlarda yüzme setası yok çünkü yeraltındaki sularda büyük bir olasılıkla yüzme setaları yerine uzun ayakları tercih edecek evrimsel adaptasyona uğramış bunlar. Dolayısıyla bunlar tamamen yeraltında, karanlık ve soğuk ortamda yaşama uyumlu hale gelmiş canlılar."
"En gelişmiş ostrakod türünü bulmuş olabiliriz"Yaptıkları çalışmalar sonucunda tespit ettikleri canlılar arasında tatlı su ostrakodlarının en gelişmişini de belirlediklerini anlatan Külköylüoğlu, "Bir çalışmamızda bir grupta en yeni gelişmiş, evrimleşmiş canlıyı, türü bulmuş olduk. Bu da bizim bilim camiası açısından çok önemli. Şu özelliği var bu canlıların. Bir kere her bir türün farklı ortam ve koşulları tercih edebileceğini biliyoruz. Dolayısıyla bu bilgi de örneğin, petrol arama çalışmalarında ortam ayırıcı ve belirleyici olarak bu türlerin kullanılmasına fırsat tanıyor." ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Külköylüoğlu, tespit ettikleri bu yeni cins ve türlerin yaşlarını henüz belirleyemediklerine işaret ederek, "Fakat bulduğumuz bir türü morfolojik ve ekolojik olarak incelediğimizde bu grup içerisinde en yeni ve en son aşamada, en üst düzeyde evrimleşmiş cinse ait bir tür olduğunu düşünüyoruz." şeklinde konuştu.