Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, "Türk müteahhitlik sektörünün yurt içinde ve küresel pazarlarda ´anahtar teslim işler´ olarak tanımlanan, katma değerin çok yüksek olduğu kontratlara, yani mühendislik-malzeme satın alımı-inşaat yönetimini içeren kapsamlı projelere yönelmesi gerekmektedir. Bu konuda bakanlık olarak sizi destekleyeceğiz." dedi.
Pekcan, Türkiye Müteahitler Birliğince (TMB) düzenlenen "Gündem 2018 Yurt Dışı Müteahhitlik Hizmetleri" programında yaptığı konuşmada, Ekonomi ile Gümrük ve Ticaret bakanlıklarının tek çatıda birleşmesiyle oluşan Ticaret Bakanlığının tüm iş dünyasının sorunlarını birebir takip edebilecek bir hizmet bakanlığı haline geldiğini ifade etti.
Sektörün sorunlarını bildiklerini ve bu sorunların giderilmesi için istişare kurulu oluşturduklarını dile getiren Pekcan, bakanlık olarak sivil toplum kuruluşlarına sorunlarını çözme noktasında gereken tüm desteği vereceklerini söyledi.
Pekcan, dünyanın bir dönüşüm sürecinden geçtiğini ifade ederek, bu süreçte korumacılık önlemlerinin arttığını ve bu konuda da firmaların arkasında olduklarını aktardı.
Türkiye´nin üretime ve ihracata dayalı bir büyümeye ihtiyacı olduğunu dile getiren Pekcan, ?Müteahhitlik sektörünün burada önemi çok büyük. Türkiye´de sanayinin kapasite kullanım oranları yüzde 80-85. Türkiye´nin yatırıma ihtiyacı var, ihracatın arttırılması için. Yeni yatırımların fiiliyata dönmesi en erken 4-5 sene. Bizim buna tahammülümüz yok. Biz ihracatımızı yüksek katma değerli teknoloji ürünlerine çevirmeli ve marka ile tasarıma önem vermeliyiz.? diye konuştu.
"Afrika çok büyük bir pazar"
Pekcan, Ticaret Bakanlığı ve Eximbank olarak müteahhitlere her türlü desteği vereceklerini bildirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Avrupa´da yaptığımız çeşitli görüşmelerde Afrika´ya Türkler ile beraber açılmaya onlar da hazır. Bu vesileyle hem Eximbankın kaynaklarını daha verimli kullanacağız hem sizin oralarda daha aktif ve daha verimli projeler alacağız. Müteahhitlerimizi ve müşavirlerimizi birlikte destekliyoruz. Özellikle müteahhitlik firmalarımızın her gittiği yere müşavir firmalarımızı da yanlarında götürmelerini istiyoruz."
Afrika´nın çok büyük bir pazar olduğunu ifade eden Pekcan, bu bölgede Türklere karşı büyük bir sevgi bulunduğunu ve bunun çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini aktardı.
Pekcan, son yıllarda iş yapılan bölgelerde yaşanan siyasi istikrarsızlıklar, geleneksel pazarın ana gelir kalemini oluşturan enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar ve finansmana erişimde yaşanan sıkıntıların firmaların karşılaştığı en büyük sorunlar olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Türk müteahhitlik sektörünün yurt içinde ve küresel pazarlarda ´anahtar teslim işler´ olarak tanımlanan, katma değerin çok yüksek olduğu kontratlara, yani mühendislik-malzeme satın alımı-inşaat yönetimini içeren kapsamlı projelere yönelmesi gerekmektedir. Bu konuda bakanlık olarak sizi destekleyeceğiz. Türk Eximbankın desteklediği firma sayısı 10 bin 642´ye ulaştı. Yıl sonuna kadar 11 bine ulaşmayı hedefliyoruz. Türkiye´deki ihracatın yüzde 48´i Eximbank tarafından kredilendiriliyor. 100 birimlik ihracatın yüzde 25´i Eximbank tarafından finanse ediliyor ve bunun seneye yüzde 27´ye çıkmasını hedefliyoruz. Eximbankın içindeki KOBİ oranı yüzde 68´e ulaştı. Bunu da yüzde 70´e çıkarmayı hedefliyoruz. Eximbankın kaynaklarını arttırmak üzere çalışmalar yapıyoruz. Bu sene hedefimiz önce 40 milyar dolar sonra 44 ardından da 2019´da 48 milyar dolar çıkartmak."
"Türkiye´nin zorlu süreci atlatacağına inanıyoruz"
TMB Başkanı Mithat Yenigün de 2018 yılının sonuna gelinirken dünyada jeopolitik riskler ve gelişmiş ülke merkez bankalarının politika değişikliklerinin sürdüğünü belirtti.
Böylesi bir ortamda gelecek birkaç yılın Türkiye için çetin geçeceğini dile getiren Yenigün, "Daha önce dışsal şoklara karşı dirençli olduğunu kanıtlamış ülkemizin bu zorlu süreci atlatacağına da inanıyoruz." dedi.
Yenigün, ekonominin genel dinamiklerinin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye´de de inşaat sektörünün genel performansını etkilediğini ifade ederek, sektörün yaşanan gelişmelere çarpan etkisiyle tepki verdiğinin altını çizdi.
İç pazarda malzeme fiyatlarında iki yıldır artışlar yaşandığını anlatan Yenigün, enflasyonla mücadele çerçevesindeki parasal sıkılaştırma politikalarının sektörün zorluklarını daha da artırdığını söyledi.
Yenigün, konut satışlarının tüm kampanyalara karşın yüksek banka faizlerinin alternatif getirisi nedeniyle olumsuz etkilendiğini dile getirdi.
Müteahhitlik sektörünün son yıllarda yurt dışı pazarlara daha fazla ağırlık vermeye başladığını belirten Yenigün, 2013-2014 yıllarında yıllık 30 milyar dolarlık sözleşme imzalandığını ancak son iki yıldır tutarların 13-14 milyar dolara düştüğünü ifade etti.
Bu yıl sözleşme tutarının 18-20 milyar dolar civarında olacağını tahmin ettiklerini kaydeden Yenigün, "Çünkü Rusya, Libya ve Irak pazarlarının kapandı. Petrol ve doğal gaz fiyatlarının düşmesi nedeniyle pazarlarımız maalesef daraldı." değerlendirmesinde bulundu.
Sektörün Sahraaltı Afrika ülkeleri ve Hindistan ile ilgilendiğini aktaran Yenigün, şunları söyledi:
"Ancak burada iki konumuz var. Bir tanesi, Türk bankalarının teminat mektuplarının bu ülkelerde kabul edilmemesi. Bu maalesef bizim için çok büyük bir eksiklik oluyor. Bu konuda bankalarımızla ilgili alınabilecek tedbirler olacağını düşünüyorum. İkinci konu olarak yurt dışına kendi işçimizi götürmek istiyoruz ancak yurt dışında 2002 yılında 4 milyar dolar ciro yaparken 35 bin işçi götürüyorduk. Şimdi 30 milyar dolarlara çıktığımız dönemde 23-25 bine düştü. Neden? Çünkü yurt dışına götürdüğümüz işçiler dönüşte bize ağır yükler getiriyorlar. Bu, bir sistem haline geldi. Bu nedenle çok daha verimli olacağını düşünmemize rağmen yurt dışına Türk işçisi götürme konusunda isteksiz davranmak durumunda kalıyoruz."