Huzur Sokağı romanı ile tanınan yazar ve gazeteci Şule Yüksel Şenler, hayatını kaybetti.
Ömrünü İslam davasına adayan ve Türkiye´nin önde gelen fikir insanlarından olan Şenler, uzun bir süredir solunum yolu enfeksiyonu tedavisi görüyordu.
Şule Yüksel Şenler kimdir?
Mayıs 1938 senesinde Kayseri ilinde dünyaya gelmiştir. Babası Hasan Tahsin annesi ise Mihriban Ümran Hanım´dır. Babası ve annesi teyze çocuklarıdır. Şule Yüksel Şenler altı çocuklu ailenin üçüncü çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Babası, Tahsin Bey, Sümer Fabrikası´nda görevli iken görevinden ayrılıp çocuklarını da alarak İstanbul´a yerleşmiştir.
Küçükken ailesiyle birlikte İstanbul´a yerleşen Şule Yüksel Şenler Koca Ragıp Paşa İlkokulu´na giderken ailenin ekonomik düzeni bozulunca ortaokulu ikinci sınıfta iken bırakmış, bir terzinin yanında çalışmaya başlamıştır. Annesi kalp krizi geçirip yatağa bağlanınca ev işleri ona kalır boş zamanlarında ise kitap okumakla vaktini geçirmeye başlamıştır.
Daha sonra ilk öykülerini yazmaya başlar ve bu öykülerini Safa Önal´ın çıkardığı "Yelpaze" Dergisi´ne gönderir. İlk eserleri de işte bu dergide çıkmaya başlamıştır. İlk gençlik yılarında ağabeyinin de teşviki ile Nur Cemaatine katılmıştır. Bu yıllarda terzilik de yapmakta moda dergilerini izlemektedir.
21 yaşında gazetecilik yapmaya başlar Peyami Safa gibi devrin ünlü isimlerinin de yazılarının çıktığı "Yeni İstanbul" Gazetesi´nin gençlik köşesinde yazmaya başlar. 1950 senesinde Kıbrıs mitinglerine katılmış ve kürsülerden şiirler okumuştur. Bu arada gazetenin ilanlarını hazırlayan Yüksel Bey´den resim ve müzik dersleri alarak Ney ve kanun çalmayı öğrenir. Huzur Sokağı adlı romanını da bu senelerde gazetede tefrika şeklinde okurlarla buluşmaya başlamıştır.
1960 ihtilalı sonrasında Nihat Atsız´a yakınlaşır ama ağabeyi Özer´in (Üzeyir) hastalığı ile yaşamı ve düşünceleri değişmeye başlayacaktır. Hasta ağabeysinin dileğiyle Risale-i Nur toplantılarına katılmaya başlamıştır. Bu katılım sonrasında da Nur Cemaatine girmiştir. 1965´te görüntüsü ile düşüncelerinin uymadığını düşünerek tesettürlü giyinmeye ve kapanmaya başlamıştır. Terziliğinden gelen deneyimleri ile "Şulebaş tipi türban"ı bularak takmaya başlar.
32 yaşındaki iken, ilahiyat mezunu tiyatrocu Abdullah Kars ile evlenir. Fakat Şule Yüksel dayakçı kocasının baskısına ancak beş yıl dayanabilir ve kocası ile beş yıl sonra boşanmak zorunda kalmıştır. 1970 senesinde Huzur Sokağı adlı romanı "Birleşen Yollar" ismiyle sinemaya da aktarılmıştır.
Tekrar panellere gitmeye; gazetelere, dergilere yazmaya başlar.
"İdealist Hanımlar Derneği"ni kurmuş ve Manevi başkanı olmuştur. Bu derneğe gelen genç kızlar arasında, Emine Gülbaran (Erdoğan) da bulunmaktadır. Bu arada Kanada´da yaşamış bir maden mühendisi ile ikinci evliliğini yapmıştır. Eşinin isteği ile de Nakşı Bendi tarikatına devam etmeye başlar. Artık türbandan çıkıp Kara çarşafa girmiştir. Bu eşi ile on bir yıl evli kaldıktan sonra boşanmıştır.
Hür Söz, Yeni İstiklal, Babıalide Sabah gazetelerinde kadın sayfalarında yazıları çıkmış, Bugün gazetesinde 1967-71´de köşeyazarı olmuştur. Seher Vakti dergisinin de başyazarı olur.1971´de Cevdet Sunay´a yazdığı bir mektup yüzünden cumhurbaşkanına hakaretten tutuklanıp, sekiz ay cezaevinde kalır. 1980´den sonra Zaman ve Milli Gazete´de yazmaya başlamıştır.
Huzur Sokağı adlı romanı filme alınmış Yücel Çakmaklı´nın yönettiği Birleşen Yollar adlı filmin başrollerinde İzzet Günay ve Türkan Şoray oynamıştır.
İlerleyen yaşlarında babasının da yakalanmış olduğu bir akıl hastalığına yakalanmıştır. Şule Yüksel Şenler ilerlemiş yaşına ve rahatsızlığına rağmen ara ara gazete ve dergilerde çeşitli yazıları hala yayınlanmaktadır.
Şule Yüksel Şenler´in Eserleri
Gençliğin Izdırabı
Hidayet
Bize Ne Oldu
İslam´da ve Günümüzde Kadın
Duyuşlar
Her şey İslam için
Uygarlığın Gözyaşları
Huzur Sokağı
Kız ve Çiçek
Sağ El
Bir Bilinçli Öğretmen
Yılanla tilki