Firavun ayarında katı kâfiri yok dünyamızın. Ebu Cehil inadında bir düşmanımız da yok.
Abdullah bin Übey bin Selül´e denk gelecek münafığımız da yok.
Abdullah bin Sebe gibi ikili oynayan Yahudi asıllı hilekâr, etkili, arkasından en samimi Müslümanları sürükleyebilecek hainlerimiz de yok.
Mekke´yi işgal edip, hacıları katledip, cesetlerini Zemzem kuyusuna dolduran, Kâbe´deki Hacer´ül Esved´i söküp Irak´a getirip 21 yıl orada tutan Karmatiler (Hicri 317, miladi 930) gibi aleni zorbalık yapan sapkınlarımız da yok.
Günümüzde ülkemizde veya başka ülkelerde Müslüman görünümlü İslam düşmanlığı yapanları gördükten sonra şaşıran bazı kardeşlerimiz bu türden sapkınlıkların geçmişte görülmediğini söylüyorlar.
Bu bilgi gerçeği yansıtmıyor.
Sevgili Peygamberimizin haber verdiği yetmiş üç fırkanın yetmiş ikisinin elebaşlarının ayarında İslam´ı bilen çağdaş sapıklarımız da yok.
Onun için bunlara bakarak umutsuz olmayınız.
Her çağda, çağın durumuna uygun sapığı da olmuştur, kıyamete kadar da devam edecektir.
Orta yol olan Ehl-i Sünnet çizgisi o günlerden beri devam etmektedir ve kıyamete kadar da devam edecektir.
Biz, görevimizi yapalım.
Tenkit için bile olsa onların sapık fikirleri nedeniyle onlara söverek vakit öldürmeyelim.
Yolumuza devam edelim. Öğrenelim, amele/eyleme dönüştürelim, kendi aile hayatımızda örnek olacak şekilde yaşayalım.
Rabbimiz, bizden bunu ister.
On beş milyonluk Müslüman ailelerin her biri kendi evinin içini temiz tutsa ülkede sapık da olmaz, hain de bulunmaz.
Rabbimiz buyurur:
?Ey iman edenler, size gereken kendinizi (ve toplumunuzu) düzeltmektir. Siz doğru yolda olduğunuz zaman sapıtanlar size zarar veremez. Hepinizin dönüşü Allah´adır. O, size yaptıklarınızı haber verecektir? (Maide süresi ayet 5/105).
Sevgili Peygamberimiz, peygamber olarak görevlendirildiği halde bir tek iman edeni olan peygamberden haber verir bize:
?Cennete gitmeleri için ilk şefaatçi ben olacağım. Peygamberlerden hiçbir peygamber, benim kadar tasdik edilmedi, peygamberler arasında öylesi vardır ki, ümmetinden onu tasdik eden bir tek adam vardı? ((Müslim, Sahih, K. İman, bab 85 babü kavl´in-nebiyyi ene evvelü men.., Hadis no 332).
Bir tek ümmeti olan peygamber ile diğer peygamberler arasında Allah´ın elçisi olmaları sebebiyle iman etmede ayrım yapmayız ve bunu her gece yatmadan önce, ?La nüferriku beyne ehadin min rusülih/Biz, Allah´ın elçileri arasında ayrım yapmayız? deriz.
Bir tek ümmeti olan peygamber de görevini hakkıyla yapmıştır ve başarılıdır.
Kendimizi düzeltmek varken ve de kolayken biz, sekiz milyonu düzeltme tarafına giderek hem İslami usule aykırı davranıyoruz.
Gönlümüzde iman, beynimizde dünya insanının ürettiği bütün bulaşıcı mikropları beynimize doldurmuş ve dilimizle bulaştırarak dünyayı kurtarmaya giderek işimizi zorlaştırıyoruz.
Kolay olan dinimizi, kolay yoldan, önce kendimize, sonra ailemize, sonra gücümüz oranında ulaşabileceğimiz son insana kadar tebliğ ve temsile çalışalım.
