Asgari ücret görüşmelerinde yer alan Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) Başkanı Ergün Atalay, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin'in asgari ücret görüşmeleriyle ilgili "Sendikalarımızla tek tek görüştük. Bana gelen en önemli şey '8 bin liranın ne kadar üzerinde asgari ücret verirseniz, o kadar zor durumda kalırız. Bizim toplu sözleşmelerde aldığımız ücreti aşmanızı istemiyoruz, toplu sözleşmeyi etkiler' dediler" açıklaması hakkında konuştu.
Habertürk Televizyonu'nda Fatih Altaylı'nın programına konuk olan Ergün Atalay, "Sayın Bakanı o akşam dinledim. Daha sonra canlı yayında bir daha dinledim. Ne benim ne benim arkadaşlarımın arasında 8 bin lira mevzu oldu. Ben komisyonu 6 kez topladım, yönetimle her gün beraber olduk. Sayın Bakanımız ayın 20'sinde beni bakanlığa davet etti. Sayın Bakan ve TİSK Başkanı oradaydı. Sayın Bakan'a TÜRK-İŞ'in talebinin 9 bin lira olduğunu, bu rakamın altında olursa masada olmayacağımızı ifade ettim. Sonra Sayın Bakan'ın televizyonda konuşması oldu. Ben bu 8 bin lira meselesini kimin konuştuğunu bilmiyorum. Bu meselenin konuşulacak tarafı yok" dedi.
"40 senedir Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nda TÜRK-İŞ var" diyen Ataly, "Benim orada en iyi uzmanlarım var. Bu işi Türkiye'de en iyi TÜRK-İŞ biliyor. Burada TÜRK-İŞ rakam söyler, yakın bir ücreti imzalarız. Ben ayın 1'ine kadar asgari ücretle ilgili bir şey konuşmadım. Ayın 1'inde 'TÜRK-İŞ pazarlığı açlık sınırının üstünü konuşacağız' dedim. Gıda enflasyonu yüzde 138 oldu" ifadelerini kullandı.
'SENDİKANIN OLDUĞU YERDE ASGARİ ÜCRET OLMAZ'
9 bin lira asgari ücret teklifini TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu'na sorarak açıkladığını dile getiren Atalay, şunları söyledi:
“Benim ne söyleyeceğimi siyasetçilerin tamamı ve Sayın Bakan da bilir. 1 milyon 300 bin işçim var benim. Ben 15 deyip de 9'a imza atmam. Kamuoyunun razı geleceği rakam 9 bindi. O masada asgari ücretli otursun, biz oturmayalım. Kanun diyor ki, en yüksek işçisi olan orada temsil edecek. Benim temsil etmekle ne menfaatim oluyor. Sendikanın olduğu yerde asgari ücret olmaz, ikramiye, çocuk parası, yol yardımı, bayram parası olur. Ben orada asgari ücreti temsil etmekten memnun değilim. Biz konunun önünde oluyoruz, bedeli yine biz ödüyoruz. Ben ekmek arası patates yiyenlerin, 100 gram kıyma alanların başkanıyım. İsteyip de alamıyorsam boş boş konuşmanın ne anlamı var.”
'ASGARİ ÜCRET KOMİSYONU VE YÜKSEK HAKEM KURULU, 12 EYLÜL'DEN KALMA VE ADİL DEĞİL'
Asgari ücret talebinin kabul edilmemesi durumunda görüşmelere katılmak istemediğini söylediğini belirten Atalay, "Ben 9 bin lira diyorum, veriyorsanız masaya çağırın, aksi takdirde devlet başkanının yanına oturmam yakışık almaz dedim. Geçmişte DİSK ve Hak İş başkanı ile asgari ücret konuşuyordum. Hak İş Başkanı ile konuşmaya gerek duymadım; çünkü 'Bunlar 28 Şubatçı dedi'. Dedim ki 'Bu lafını geri al'. Ergün Atalay köşeli adamdır. 40 senedir böyle yapıyorum. Asgari Ücret Tespit Komisyonu, Yüksek Hakem Kurulu 12 Eylül'den kalan bir komisyon. YHK adil değil, kalkmasını istiyorum" diye konuştu.
'SİYASİ PARTİLER YÜZDE 70 İŞVEREN AĞIRLIKLI'
Kayıt dışı çalışmanın önlenmesi gerektiğini vurgulayan Ergün Atalay, "Bir vilayetimizde 100 kişi çalışan ayakkabı fabrikası vardı. Patron 'Asgari ücret, yol parası, yemek veriyorum. Bana maliyeti 250 bin lira. Yan tarafta 100 kişi Suriyeli çalıştırıyor kayıt dışı maliyeti 125 bin lira' diyor. Kayıt dışını çözdüğümüzde örgütlenmeyi de çözeriz. Bütün partilerde bu var. Yüzde 70'i işveren ağırlıklı. Bütün genel başkanlar patronlara sesleniyoruz 'hepiniz örgütleneceksiniz'. Örgütlenmeyle ilgili konuşanı hiç duymadım. Örgütlenenleri kapının önüne koyuyorlar. İktidar ve muhalefet olsun mutlaka örgütlenmeyi ve vergiyi çözecekler, aksi halde her yıl 1 maaş gidiyor" dedi.