DEVA Genel Başkanı Ali Babacan, İzmir'deki şiddetli depremin ardından bölgede incelemelerde bulundu.
Bayraklı ilçesinde yıkılan Rıza Bey apartmanının enkazındaki çalışmalarla ilgili ekiplerden bilgi alan Babacan, depremde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diledi.
Depremin herkesi derinden üzdüğünü belirten Babacan, partisinin temsilcilerinin de sahadaki gelişmeleri yakından takip ettiğini söyledi. Babacan "Acımız çok büyük. Depremin ilk saatlerinden itibaren arkadaşlarımız gelişmeleri an an takip ettiler. Elimizden gelen ne varsa yaptık. Türkiye seferber olmuş durumda" dedi.
Bölgede çalışan arama kurtarma, enkaz kaldırma ekipleri ile basın mensuplarına teşekkür eden Babacan "İki kardeşimizin daha enkaz altından canlı çıkarılması bizim için çok kıymetli." dedi.
"İŞLERİN YAVAŞ GİTTİĞİNİ TESPİT ETTİK"
Babacan, bölgedeki yapı stokunun çok kırılgan olduğunu, özellikle 1999'dan önce yapılan binalarda çok büyük sıkıntılar bulunduğunu, bölgedeki vatandaşların hasarlı binalara giremediklerini, çadırlarda ve geçici alanlarda beklemek zorunda kaldıklarını dile getirdi.
Türkiye'nin dört bir yanından kurumların ve vatandaşların tek yürek olduğunu ifade eden Babacan, "İşlerin yavaş gittiğini tespit ettik. Her ne kadar seferber olunduysa da daha iyi koordine sağlanabilecek hususları gördük. Türkiye'nin çok büyük bir mühendislik, teknik kapasitesi var. Bu kapasitenin biraz daha iyi mobilize edilmesi gerekiyor." dedi.
Babacan, hasar tespit çalışmalarının tarafsız ve bağımsız kuruluşlarca yapılmasının önemli olduğunu belirterek, meslek kuruluşlarının yerel ve merkezi yönetimin eksiklerini kapatmaya hazır olduğunu söyledi.
"TARAFSIZ TESPİT İÇİN MESLEK ÖRGÜTLERİNE İHTİYACIMIZ VAR"
Babacan şunları kaydetti: "Hasar tespitinin bağımsız bir şekilde yapılması gerekiyor. Kamu kuruluşları tarafından yapılınca siyasi etki söz konusu olabiliyor. Aynı hataların tekrar edilmemesi gerekiyor. Hasar tespit çalışmaları hızlandırılmalı, havalar soğuyor. Bunun daha iyi koordine edilebileceğini gördük. Meslek örgütlerinin baskı altında tutulduğu, yapılarının değiştirilmeye başlandığı bir dönemde meslek örgütlerine çok ihtiyacımız var."
Özel sektör imkanlarının ve bireysel satın alma gücünün canlanmasıyla istikrar ve güven ortamı oluşturulabileceğini, bu şekilde kentsel dönüşümün işleyebileceğini belirten Ali Babacan, "Gecikmeye tahammül yok, artık Kanal İstanbul gibi rant projeleri peşinde koşmaktansa kaynakları acil ihtiyaçlara yönlendirmenin çok önemli olduğunu düşünüyorum" dedi.