Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, HABERTÜRK TV´nin canlı yayında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.
Konuşmasına vefat eden eski büyükelçi ve milletvekili Ahmet Deniz Bölükbaşı´na rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı dileyerek başladı.
Akdağ, Zeytin Dalı Harekatı´nın, hükümetin şanlı tarihine yazılmış büyük bir zafer olduğunu söyledi.
ABD´nin bu konuda yanlışını sürdürmekte kararlı olduğunu ancak bu zafere gölge düşüremeyeceğini belirten Akdağ, Afrin´in merkezinde ve hakimiyet elde edilen bütün köylerde halkın normal hayatına döndüğünü dile getirdi.
Akdağ, "Şu ana kadar Afrin´de 29 noktada, köylerde ve şehir merkezi dahil olmak üzere, AFAD ve Türk Kızılayımız yardım noktaları oluşturdu. Bu yardım noktalarında bir ay kadar bir aileye yetecek yiyecek paketleri, hijyen paketleri Afrin´deki kardeşlerimize dağıtıldı." dedi.
"CHP´den bunu göremedik"
Başbakan Yardımcısı Akdağ, Türkiye´de de son iki yılda PKK´nın yerlere serildiğini, bu konuda müthiş mücadele verildiğini, bu mücadeleyi verirken hiçbir siyasi arka plan düşünmeden yanlarında duran partiler ve liderler olduğunu ve maalesef bunu yapamayanların da bulunduğunu belirtti.
"MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve MHP´nin milli birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyulan günlerde bunu mükemmel bir biçimde sergilediklerini" kaydeden Akdağ, CHP´den bunu göremediklerini söyledi.
Akdağ, "Milletçe el ele vermek, omuz omuza durmak, sırt sırta vermek gerektiği günlerdeyiz. CHP´nin Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu´na benim tavsiyem, birazcık dönüp Sayın Devlet Bahçeli´ye baksın." dedi.
"Cumhur İttifakı"na ilişkin değerlendirmelerde bulunan Akdağ, bunun tarihi bir ittifak olduğunu, iç siyasi oy dengelerinden ortaya çıkmadığını söyledi.
KKTC´deki son durumla ilgili de görüşleri sorulan Akdağ, adadaki doğalgaz ve petrol ürünleriyle ilgili zenginliğin oradaki iki toplumun eşit zenginliği olduğunu ve oradaki KKTC vatandaşlarının haklarını koruyacaklarını dile getirdi.
Cinsel istismar düzenlemesi
Başbakan Yardımcısı Akdağ, istismar konusunda oluşturulan komisyonun çalışmalarındaki son duruma ilişkin de bilgi verirken, şöyle konuştu:
"Aslında çalışmamızı aşağı yukarı bitirdik. Benim tahminimden biraz daha uzun zaman aldı. Ben iki hafta içerisinde tamamlayacağımızı umut etmiştim. Ancak detaylar özellikle cezalarla ilgili detaylar konusunda hem Yargıtayla hem sahadaki hakimlerle görüşüyoruz. En doğrusunu yapmak lazım. Özellikle tecavüz ve öldürme varsa cezaların en ağırını verme eğilimimiz var. Sayın Cumhurbaşkanımızın da bize talimatları bu yöndedir."
Detaylara girildiğinde adaleti tam olarak tesis etmek için dikkatli çalışmak gerektiğine işaret eden Akdağ, "Bu sene için bir acil eylem planı hazırlayacağız, hazırladık aslında. Nihayetinde bunu önümüzdeki günlerde Sayın Başbakanımıza ve Cumhurbaşkanımıza takdim edeceğim. Bu acil eylem planı 2018 için. Burada çok yeni düzenlemeler, kanuni değişiklikler yapacağız. Ancak ondan sonraki dönemin stratejisini ve eylem planlarını da Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız şekillendirecek. Bunun için biraz daha uzun çalışılması elbette gerekebilecek. Bizim bu çalışma da Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı için verimli bir altlık oluşturuyor." bilgisini verdi.
Eylem planına göre, Sağlık Bakanlığının halihazırda 31 olan Çocuk İzlem Merkezi sayısını 50´nin üzerine çıkaracaklarını bildiren Akdağ, "Riski azaltmak için eğitimler yapmak lazım. İkincisi mağduru ve ailesini bu mağduriyetten sonra ikincil örselenmelerden korumak lazım. Elbette cezaları da uygun biçimde, caydırıcı nitelikte ağırlaştırılması gereken yerde ağırlaştırarak, yeni bir döneme giriyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Akdağ, çalışmaların ne zaman TBMM´ye sunulacağına ilişkin soruya, "Bu ay içerisinde bitirmeyi hep planladık ama belki nisanın ilk haftasına veya haftalarına sarkabilecek." yanıtını verdi.