03. 11. 2018 Cumartesi
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Strateji Araştırmaları Direktörü Hasan Basri Yalçın, "ABD Suriye´de her ne istiyorsa elindeki tek kullanışlı aktörün PYD olduğunu düşünüyor, bu yüzden uzun müddettir PYD´ye sahip çıkıyor ve sahip çıkmaya devam edecek." dedi.
SETA´da düzenlenen "ABD´nin Suriye Stratejisi" konulu panelde konuşan Yalçın, ABD´nin, eski başkan Ronald Reagan döneminden bu yana uluslararası sistemin kendisine verdiği imkanları kullanarak, sürekli saldırgan bir uluslararası strateji izlediğini söyledi.
ABD´nin 2009-2017 yılları arasında başkanlığını yapan Barack Obama ile mevcut başkanı Donald Trump´ın izlediği politikanın aynı, hatta Obama´nın çok daha agresif olduğunu savunan Yalçın, "Trump daha küstah bir dil kullandığı için onu daha agresifmiş gibi gösteriyor." ifadesini kullandı.
Yalçın, ABD´nin Suriye politikasına ilişkin, şunları kaydetti:
"´Burada bana en fazla yakın çalışacak aktör kim?´ PYD. Neden? Çünkü bana en fazla muhtaç aktör. ´Ben PYD ile devam ettiğim müddetçe PYD bana ihanet edemez.´ Bütün diğer aktörler, mesela Türkiye ihanet edebilir, İran ve Rusya ile zaten çalışılmaz, diğer aktörlerin hepsinden sorun çıkabilir ama PYD´nin yaratacağı sorun yok. ´O kadar masraf yapıp, ordu kurmuşum.´ Dolayısıyla her halükarda bunu elinde tutmak istiyor. Dolayısıyla ABD Suriye´de her ne istiyorsa elindeki tek kullanışlı aktörün PYD olduğunu düşünüyor, bu yüzden uzun müddettir PYD´ye sahip çıkıyor ve sahip çıkmaya devam edecek."
ABD´nin Suriye ve Irak´ta İran´ı önceleyen stratejisine de değinen Yalçın, "Bu iki ülkede İran´ı geride tutmak için Türkiye´ye ihtiyacı daha fazla olacağından PYD´yi feda etme şansı daha yüksek olacak ama bugün itibariyle Amerikan´ın herhangi bir anlamda net, belirlenmiş bir hedefi olmadığı için aslında bir sürümcemede. Ama diğer taraftan eğer böyle devam ederse Türkiye de kendine başka bir yol açmaya başlar. İstanbul´daki dörtlü zirve böyle boşluk alanları yaratıyor. ´Obama´yı mı Trump´ı mı tercih edersin?´ diye sorarsanız, Trump´ı tercih ederim. Çünkü, Obama Türkiye´yi hedefe koyup vuruyordu, Trump´ın bu düzensizliği sayesinde biz Suriye ve Irak´ta manevra alanı buluyoruz." şeklinde konuştu.
Gazeteci İsmet Berkan ise ABD´nin Suriye´de net bir stratejisinin ve askeri olarak da çok büyük bir varlığının söz konusu olmadığını söyledi.
ABD´nin Suriye´deki varlığını İran´ı durdurma üzerine kurduğunu söylediğini ama bunun PYD ile nasıl yapılacağı konusunun ise komik olduğunu belirten Berkan, "Orta Doğu´da esas oyun Suriye´de oynanmıyor ama Suriye uzun süreli bir kaosa mahkum bırakılmak isteniyor. Bundan herkesin de çıkarı var. Hem ABD hem de Suriye´nin. Barışın olduğunu hayal edin, ne Rusya ne de ABD´ye ihtiyaç kalır." dedi.
Fırat´ın doğusu meselesinin Türkiye-ABD ilişkilerinde çok kritik bir mesele olduğuna dikkati çeken Berkan, "Bana soracak olursanız ABD-Türkiye bir çatışma noktasına doğru ilerliyor. Bunu birkaç ara hamlelerle geçiştirmeyi başardık işte en son İran´a yönelik ambargolarda Türkiye kısmen de olsa muaf tutuldu. Ama bence Fırat´ın doğru söz konusu olduğunda orada bir çatışma kaçınılmaz. Menbiç devriyeleri palavradan ibaret bir şeydir, Türkiye´yi tatmin eden bir şey değildir. Türkiye´yi memnun edecek çözüm Menbiç´in yönetiminin Türkiye ve ÖSO´ya bırakılmasıdır." diye konuştu.
CNN Türk Genel Müdürü Bora Bayraktar ise ABD´nin Suriye´de Kürtleri, PYD´yi yanına çekerek burada Türkiye, Rusya ve İran´a karşı bir üslenme içerisinde olduğunu söyledi.