Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Davutoğlu’ndan Erdoğan’a Kürtçe yanıt

Davutoğlu, “Sayın Erdoğan, bu arada Bahçeli’ye benzeyen dilinizle bana ‘Serok Ahmet’ diye hitapta bulundunuz konuşmanızda, Bahçeli’ye verdiğim cevabı sana da vereyim: ‘Li ser serî, ser çavan’” ifadelerini kullandı.

Davutoğlu’ndan Erdoğan’a Kürtçe yanıt

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın partisinin grup toplantısındaki iddialarına yanıt verdi. 

"Yakın çevresindeki herkesi iktidar olduğunda zengin eden sen beni yolsuzlukla itham ettin öyle mi?" diye soran Davutoğlu, Erdoğan'a üç çağrıda bulundu.

Davutoğlu'nun Erdoğan'a çağrısı şöyle:

"1- İstediğin gazetecileri al, pelikancılar da dahil, istediğin kanalda, senin damadının kardeşinin sahip olduğu kanal da dahil, açık oturuma çıkalım. Sen prompter kullan, ben böyle yalın kılıç çıkacağım. Senin ayarladığın gazeteciler sana hazırlanmış sorular sorsunlar, bana ne isterlerse sorsunlar. Ama yüzleşelim var mısın?

2- 8 Aralık 2019’da yaptığım çağrıyı tekrar yapıyorum; benden başlamak üzere bütün yaşayan başbakanlar, cumhurbaşkanları ve ilgili bakanlarla ilgili ve birinci derece yakınlarıyla ilgili unutmadan, bir araştırma-soruşturma komisyonu kurun ve kimin izah edemediği bir malvarlığı varsa bunu hazinede bir fonda tutalım, şehitlere, yetimlere, engellilere, mazlumlara harcayalım. Var mısın?

3- Üçüncü teklifim ise bir tek sana değil, Meclis’te bulunan herkese.. Ve önümüzdeki Altılı Masa görüşmesinde bunu gündeme getireceğim ve bütün liderlerden bu konuda derhal girişimde bulunmaları konusunda ricada bulunacağım. “Hem araştırma hem de soruşturma komisyonu kurulmalı ve önce benden başlamalı, benden ve birinci derece akrabalarımdan ama sonra sizden de yaşayan bütün başbakanlar, cumhurbaşkanları ve ekonomi yakınlığıyla ilgili bütün bakanlar ve birinci derece akrabaları da soruşturma komisyonunda malvarlıkları incelensin."

“YAKIN ÇEVRESİNDEKİ HERKESİ İKTİDAR OLDUĞUNDA ZENGİN EDEN SEN BENİ YOLSUZLUKLA İTHAM ETTİN ÖYLE Mİ?”

Davutoğlu "Erdoğan, seni ciddi bir yüzleşmeye davet ediyorum" dediği videoda şu ifadeleri kullandı:

"Sayın Erdoğan, Bugün yaptığın AKP grup konuşmasında prompter dışına çıkarak yine bilinçaltın dışa vurdu. Şehir üniversitesi bağlamında yaptığın bütün ithamları yarın saat 15.00’te arkadaşlarımla birlikte cevaplandıracağım. Ama şahsen, bana yönelik kullandığın yolsuzluk ifadesi için seni ciddi bir yüzleşmeye davet ediyorum.

Küçük bir yüzükle başlattığı yolculuğu büyük bir servetlerle sürdüren, kendi bakanlığına dezenfektan satan Bakan’ı teşekkürle uğurlayan, devlet adına aldığı hediyelerin hiçbirini beyan etmeyen, kamu parasıyla yapılan yatırımlara, yollara, sokaklara, barajlara, stadyumlara, üniversitelere adını yazdıran, bırakın birinci akrabaları, yakın çevresindeki herkesi siyaseten iktidar olduğu dönemde zengin eden sen. Uluslararası mahkemelerde malvarlıkları dosyası ve diğer ekonomik suçlarla ilgili ismi geçen sen.”

Davutoğlu, “Hayatı boyu emeği dışında hiçbir şey yememiş olan, ikinci bir maaşı kabul etmemiş olan, başbakanlıkta hanesine giren her lokmanın bedelini makbuzla ödemiş olan, devlet adına almış olduğu en küçük hediyeyi dahi beyan etmiş olan ve ulusal ve uluslararası bütün çevrelerde temiz siyasetin sözcüsü olarak bilinen beni yolsuzlukla itham ettin öyle mi?” diye sordu.

“BUGÜNE KADAR SUSTUN DA ŞİMDİ NİYE KONUŞTUN, SAYIN ERDOĞAN?”

“Beraber de bulunduk. Hangi süreçlerden geçtiğimizi sen de biliyorsun, bütün milletimiz de biliyor ve şahit” diye anımsatan Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

“Madem böyle bir yolsuzluk söz konusuydu sayın Erdoğan, neden cumhurbaşkanıyken bizi uyarmadın? Neden ben başbakanlıktan 22 Mayıs 2016‘da ayrıldıktan sonra bekledin, bekledin, bekledin de tam da Gelecek Partisi'ni kurmadan 1 hafta önce, 7 Aralık 2019’da beni yolsuzlukla itham ettin? Ertesi gün de ben çağrıda bulundum. Başta ben olmak üzere, bütün yaşayan başbakanların, cumhurbaşkanlarının ilgili bakanların malvarlıkları araştırılsın dedim, 8 Aralık’ta. 8 Aralık’ta bu çağrıdan bugüne kadar sustun da şimdi niye konuştun, Sayın Erdoğan?”

“SEROK AHMET TARTIŞMASI”

Öte yandan MHP lideri Devlet Bahçeli’nin kendisiyle ilgili “Serok Ahmet” ifadesi üzerinden eleştirilerde bulunduğunu söyleyen Davutoğlu, şunları kaydetti:

“Unutmadan Sayın Erdoğan, bu arada Bahçeli’ye benzeyen dilinizle bana ‘Serok Ahmet’ diye hitapta bulundunuz konuşmanızda, Bahçeli’ye verdiğim cevabı sana da vereyim: ‘Ser Sera, Ser Çawa’. Ben ‘Serok Ahmet’ diyene de, ‘Yörük Ahmet’ diyene de minnet duyar ve hepsinin selamını alır ve onunla gurur duyarım. Seni de Diyarbakır gençlerine havale ediyorum. Onlar sana gereken dersi verirler. Bahçeli’ye de, ‘serok’ unvanıyla da alay edene gereken dersi önümüzdeki seçimde onlar sana verirler.”

Erdoğan’ın seçim tarihine ilişkin açıklamasını da değerlendiren Davutoğlu, “14 Mayıs seçim tarihimiz de hayırlı olsun. O gün ‘Yeter söz milletindir’ diyeceğiz. Son sözüm şudur: Tam bir barbarlıkla kapattığınız şehir üniversitesinin inşallah iktidara gelir gelmez açacağız. Çünkü, şehir benim, üniversitesi benim şahsi mülküm olmadığı gibi hiç kimsenin mülkü de değil, milletim mülküydü. Vakıf malıydı. Şehir açılacak. Çünkü şehir hepimizin” şeklinde konuştu.

NE OLMUŞTU?

Erdoğan, Davutoğlu’na yönelik “Üzgünüm, 15 sene yanımda bulundu ama demek ki benden bir şey alamadı. 15 sene! Yanında bir tanesi daha var aynen o da öyle. Bizden üniversite istediler, ve ben başbakanım. Bunların vakfına üniversite tahsisi yaptık. Biz bu tahsisi yaptık, kendisi ne zaman başbakanlık koltuğuna oturdu, o tahsis yapılan yeri bilabedel vakfına mülk edindi” ifadelerini kullanmıştı.

“Türkiye'de bunun başka örneği yok. Bunu kalk milletimize anlat bakalım. Nasıl izah edeceksiniz” diyen Erdoğan, şunları dile getirmişti:

“Bilabedel mülk edinme hakkı bizim vakıf yasalarına göre yok ama bunlar bunu yaptı. Şimdi ben kullanmıyorum o ifadeyi, Devlet Bey güzel kullanıyor 'Serok Ahmet' diyor, bu tür işler yapıyor. Helalinden ne yaptın? Kurduğumuz üniversite ile başarı grafiğiniz ne? Yok... Biz de bunların yolsuzlukları sebebiyle bu üniversiteyi aldık, devletimize mal ettik. Şehir Üniversitesi, Marmara Üniversitesi'nin mülkü olarak hizmete devam ediyor, verdiğimiz imkânlar da çok daha ileri.”

 

Kaynak: K24Türkçe



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER