Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Bayram Yazıları -2- Bayram Geldi Neyime !

Veysi DÜNDAR - 22. 08. 2018 Çarşamba

Bayram Yazıları -2- Bayram Geldi Neyime !

22. 08. 2018 Çarşamba

Bayram geldi neyime,
Kan damlar yüreğime.
Gönlü şâd olan gülsün,
Gülmek benim neyime.

Ruhun şâd, mekânın cennet olsun koca yürekli Kazancı Bedih? Söz ve müziği Kazancı Bedih´e ait bu eşsiz türkünün sözleri ile başlamak istedim ?Bayram? makaleme.

Ve bayramı birkaç günle sınırlı tutmayan Can Yücel´in o çok bilindik şiiri ile devam edelim?

Bayram
Nefes almak bayramdır mesela; günün birinde soluksuz kalınca anlar insan?
Görmenin nasıl bir bayram olduğunu karanlık öğretir; sevmeninkini yalnızlık?
Sızlamayan her organ, hele de burun direği bayramdır.
Bayramdır, elden ayaktan düşmemek, zihinden önce bedeni kaybetmemek, kurda kuşa yem olmayıp ?çok şükür bugünü de gördük? diyebilmek?
Sevdiklerinle geçen her gün bayramdır.
Yoğun bakımda sancılı geceyi ya da kangren olmuş bir ilişkiyi bitirmek de öyle?
En acıktığın anda dumanı tüten bir somunun köşesini bölmek, korktuğunda güvendiğine sarılabilmek, dara düştüğünde dost kapısını çalabilmek bayramdır.
Bir sürpriz paketinden çıkan hediye, tatlı bir şekerlemede üstüne serilen battaniye, saçlarını müşfik bir sevgiyle okşayan anne bayramdır.
?Ona güvenmiştim, yanılmamışım? sözü bayramdır.
Hiç aldatmamış, aldanmamış olmak bayram?
Yeni eve asılan basma perdeler, alın teriyle kazanılmış ilk rızkın konduğu çerçeveler, yüklü bir borcun son taksiti ödenirken sıkılan eller bayramdır.
Evde yalnızlığı noktalayan insan nefesi, akşam kapıda karşılayan yavuklu busesi, sevdalı bir elin tende gezmesi, nice adağın ardından çınlayan çocuk sesi bayramdır.
Alnı açık yaşlanmak bayramdır; ulu bir çınar gibi ayakta ölebilmek bayram?
Bunların kadrini bilirseniz, kıymet bilmeyi öğrenirseniz her gününüz bayram olur.
Meraklanmayın, öyledir diye size deli demezler.
Deseler de böyle delilik, bayram artığı günlerdeki nankör akıllılıktan evlâdır.
Her gününüz bayram olsun!

İki usta, iki halk çocuğu, iki farklı kesimden ruh ikizi ?Bayramı? böyle dile getiriyor. İkisi de gerçeği haykırıyor bütün samimiyetleri ile?

Gelelim bugüne?
Bayramlar, çok eskiden neşe, eğlence, hareket, kalabalık, mutluluk demekti, oysa uzun zamandır sadece hüzün ve hiçlik ifade ediyor. Kuru kalabalıklar, tat vermeyen sohbetler, samimiyetsiz buluşmalar, konuşmalar.

?Bayram etmek? deyimi, sevinmeyi, mutlu olmayı ifade eder. Koca Âkif de bu özelliği ile algılar ve bayramda dünyanın, duyguların dolu dolu olup başkalaşacağını şöyle dile getirir:
?Âfak bütün hande, cihân başka cihândır,
Bayram ne kadar hoş, ne şerâretli zamandır?

Âkif ferdî bakmış, bayramlar hep bu özelliği ile yer almazlar insan yaşamında. Hüzündür de bayramlar, acıdır da?
Bayram sabahı isteriz ki hep birlikte oturalım sofraya, biri olmadı mı, hele de ölmüşse bu olmayan, zehir olur.

Cahit Sıtkı Tarancı bunu ne güzel dile getirmiş:
Korkarım felekte bir gün
Bir bayram yemeğinde
Anam, babam gibi kardeşlerim de
En güzel dalgınlığında ömrün
Beni gurbette sanıp
Keşke gelseydi bu bayram
Diyecekler
Ve birdenbire yürekler
Aynı acıyla yanıp
Hepsinin gözleri yaşaracak.
Öldüğümü hatırlayarak.

Koca yürekli şâir Abdurrahim Karakoç:
Bayram demek takvimdeki yazı mı?
Bayram hasret, bayram ağrı, sızı mı?
Açıp yüreğimi, yumup gözümü
Özüne girdiğim bayramlar hani?

Bayram, sevinmek neşelenmek demek değil mi, sevincin mutluluğun tüm halkı bir araya getirmesi değil mi bayram?
Mutlulukla kurulan; tüm ailenin, sevilenlerin bir araya geldiği sofralar değil mi bayram? Her türlü kötülükten, yalan dolandan, hırstan, kin ve nefretten, aç gözlülükten arındırmaya uğraşmak, gönlümüzü, ruhumuzu mükâfatlandırmak değil mi bayram?
Bir hayvanı boğazlamak mı sadece bayram?
Kan akıtmak mı?
Et yemek mi?
Yoksa her bayram kötü bir huydan, davranıştan kurtulmak mı?
Kötülüklerden arınmak; saf, hâlis, rafine, damıtılmış, tertemiz, billurlaşmak mı?
Bir tarafa bakıyorum, habis ruhlar?
Diğer tarafa bakıyorum?
Hânelerde mâtem havası?
Gencecik çocuklarını toprağa yollayanlar, diğer yanda babalarına-annelerine hasret çocuklar? Öte yanda çocuklarına hasret anne-babalar?
Neden ve ne uğruna belli olmadan?

Cenap Şahabettin der ki:
Ne bütün varını yiyip ölmüş vardır, ne her fikrini söyleyip susmuş.
Âdaletin terazisi kaymış, yüreklerin şirazesi oynamış, belleklerimize acılar kazınmış?

Bu duygu ile bayramı karşılayan kaç kişi var?
Birbirinden haberi olmayan âdeta afyonlanmış; narkozlanmış, dört duvar içinde, aynı çatı altında yaşadığı insanları, ailesini bile görmekte zorlanan hem ?hipermetrop? hem de  ?miyop?? Ne yakını ne de uzağı görebilme kabiliyetinden uzak kişilerle yaşıyoruz. Bu acı bu ıstırap bize yeter de artar bile.

Acılı bayramlar vardır ve biz gene o acılı bayramlardan birini daha yaşayacağız. ?Bayram geldi neyime?

Yıllar önce Celâl Sahir Erozan bir şiirinde şunu demiş:
Dudaklarımızda kısılmış bir âh
Gözlerimizde yaş, gönlümüzde gam,
Seni karşıladık.
Gücenme bayram,
Bize artık gülmek, sevinmek günah.
Ömrümüze çöktü bir geniş akşam
İçimiz karanlık, bahtımız siyâh.
Sana da bize de acısın Allah.
Bayram, dertli bayram, acılı bayram.

Pir Sultan Abdal daha da efkârlıdır:
Buna bayram günü derler, âlem eğlenir;
Yakma ciğergâhım, yâr başın için!

Bayramın hüzün ve mutluluğunu dile getiren şâirler çok. Bayramda annelerini kaybeden şâirlerin mısralarına melâl sinmiştir.
Mûnis Faik Ozansoy da bunun için ?Bayram Ağıtı? şiirini kaleme alacaktır:
İlk defa, bayram sabahı
Öpecek el bulamadım;
Bekledim çağrılmadı
Bir ana sesiyle adım.

Bugün başta Türkiye´de olmak üzere dünyanın birçok bölgesinde yavrularını kaybeden bağrı yanık anne-babalar, anne-babalarını kaybetmiş, onları göremeyen çocuklar çok. Kimi hapishanede, kimi toprağın altında, kimi bir nehrin, bir denizin derinliklerinde?

Bekir Sıtkı Erdoğan ?Bu gece bayram gecesi? şiirinde duygularımıza ne de güzel tercümân oluyor:
Bu gece bayram gecesi
Her taraf mavi, pembe, mor
Bu gece bayram gecesi;
İçim içime sığmıyor.
Görünüyor suyun dibi:
Mahalle, komşular falan
Her şey bıraktığım gibi,
Babamın öldüğü yalan!
Dördüncü kapı bizim ev,
Ben mangalın başındayım.
İki gözüm alev alev:
Bu gece on yaşındayım!
Sofalarda birer birer
Karpuz lâmbalar yakılmış?
Gözüme uyku mu girer:
Aklıma ?çın çın? takılmış!
Her şeyimi dizdim şöylece,
Fotinim, elbisem, tamam?
Beni affedin bu gece,
Kirpiklerim uyuyamam!

İnancımız gereği umut etmemiz gerekiyor, lâkin tükendi? Biz gene de bayram aynı zamanda umut ve özlemdir, iyiye, doğruya, güzele diyelim?
Gücümüz, takatimiz tükense de?
Bayramınız bayram ola?



Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER