MEKANIM
Beni uzaklarda arama anne...
Ben ya Güneydoğulu bir çobanın kavalındaki nağmeyim.
Ya irgat Ahmo amcanın öfkeyle tüttürdüğü cigaranın dumanı,
Ya da yoksul köylü çocuklarının katır kutur yedikleri
Kuru saç ekmeği ve kuru soğanlarının içindeyim...
Beni gülşende diyarlarda hayalleme anne...
Güneşi bile donduran güneydoğu ayazlarında,
Sarımlık bir palası ve bir tas sicak çorbayı bile bulamayan
Eyşo nene,afacan memo'nun karşı çıkılası r hayata,
Amansız bir ölüme duçar kılınmış ruhlarıyla
Aynı nefesi tüketiyorum hey,aynı nefesi...
Ben Halepçe'de ya da Cudi'nin düşük enlemlerinde,
Katil rüzgârların devirdiği binlerce çınardan yalnızca biriyim.
Üzerime leş kargaları ve kara sinekler konup kalkıyor.
Gözlerim açık,üstümü örtecek müşvik elleri bekliyor.
Cefakår bir anayım doğu çocuklarının...
Kime ne yapmış merhamet yumağı yüreğim?
seni kayıtlara düşürmeyecek mi masumiyetim?
Kim alacak öcünü,sürgün dolu figanimin?
Lehebin kuruyası ellerinden,Odunun hamarat hamallarından?