Ebuzer Demirci(*)
Somali Cumhurbaşkanı Muhammed Abdullah Muhammed Farmajo, 8 Şubat 2019 itibarıyla Somali cumhurbaşkanlığı yerleşkesi Villa Somali´deki görev süresinin 2´nci yılını geride bıraktı. Ülkede son dönemde yaşanan gelişmeler dikkate alındığında bu iki yılın hem Somali hem de Farmajo için hiç de kolay geçmediği söylenebilir. Somali´de birlik ve beraberliği sağlama, yoksulluğa çare bulma ve kısa sürede terörü bitirme vaadiyle iktidara gelen ve ABD vatandaşlığı da bulunan Farmajo, dengelerin hızla değiştiği Afrika Boynuzundaki ülkede bu iki yıllık süre zarfında neler yaptı?
Farmajo´nun cumhurbaşkanlığı döneminde dış politikada yaşadığı en büyük krizlerden biri Körfez ülkelerinin Katar´a yönelik diplomatik abluka girişimi oldu. Farmajo, Suudi Arabistan´ın baskılarına rağmen ülkesinin Katar ile ilişkilerini ve cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında arkasına aldığı Katar sermayesini de göz önünde bulundurarak sessizliğini korudu ve taraf olmaktan kaçındı.
Farmajo´nun popülerliği uzun sürmedi
Ülkede büyük umutlarla cumhurbaşkanı seçilen Farmajo´nun popülerliği uzun sürmedi. Farmajo´nun popülerliğini kaybetmesine yol açan en önemli gelişmelerden ilki, Eylül 2017´de Somali halkı arasında "savaş kahramanı" olarak görülen ve Etiyopya´nın Somali eyaletinde Somalililerin bağımsızlığı için savaşan ONLF üyesi Qalbi Dhagah´ın, Somali İstihbarat ve Güvenlik Ajansı (NISA) tarafından Etiyopya hükümetine iade edilmesiydi. Bu gelişme hem Somali´de hem de ülke dışında yaşayan Somaliler arasında büyük infiale ve hayal kırıklığına neden oldu.
Farmajo´nun bir diğer önemli sınavı ise terör örgütü Eş-Şebab´ın eski liderlerinden olan ve daha sonra örgütten ayrılarak devletin tarafına geçen Muhtar Robov´un, Güney Batı eyaleti seçimlerinde bölgesel cumhurbaşkanlığı adaylığı sırasında Somali´deki Afrika Birliğinin bir parçası olan Etiyopya askerlerince tutuklanmasıydı. Farmajo´nun bu beklenmedik hareketi, Somali´de gerilimi artırdı. Ülkedeki bazı üst düzey yetkililer, Robov´un siyasal seçimlere katılımının Eş-Şebab´dan ayrılışları hızlandıracağını savunuyordu. Bu nedenle Robov´un, Farmajo´nun iktidara gelmeden açıktan düşmanlığını belirttiği Etiyopya askerleri tarafından tutuklanması bölgede büyük hayal kırıklığına yol açtı. Bu gelişmenin ardından Güney Batı eyaletinin başkenti Baydabo´da yaşanan çatışmalarda 10´dan fazla kişi yaşamını yitirdi. Olayların yatışması için araya giren Meclis Başkanı Muhammed Mursal öfkeli kalabalığa engel oldu. Aksi takdirde, bölgede yaşanan bu son gelişmeler, ülkede yeni bir çatışmanın fitilini ateşlemek için yeterli potansiyele sahipti.
Bu olaylar üzerine Robov´un tutuklanmasının yasal dayanağını ve BM´nin mali kaynak sağladığı yerel polisinin konuyla bağlantısı olup olmadığı sorusunu Somali hükümetine yönelten Birleşmiş Milletler (BM) Somali Temsilcisi Nicholas Haysom, Farmajo yönetimi tarafından "istenmeyen kişi" ilan edildi ve Haysom ülkeyi terk etmek zorunda kaldı.
Dış politikada karışık sinyaller
Farmajo´nun cumhurbaşkanlığı döneminde dış politikada yaşadığı en büyük krizlerden biri Körfez ülkelerinin Katar´a yönelik diplomatik abluka girişimi oldu. Farmajo, Suudi Arabistan´ın baskılarına rağmen ülkesinin Katar ile ilişkilerini ve cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında arkasına aldığı Katar sermayesini de göz önünde bulundurarak sessizliğini korudu ve taraf olmaktan kaçındı. Buna karşın, Farmajo´nun bu dönemde izlediği, politika ilerleyen süreçte önemli değişime uğradı.
Takvimler Ağustos 2018´i gösterdiğinde Kanadalı yetkililerin Suudi Arabistan´da insan hakları aktivistlerinin gözaltına alınmasını eleştirmesinin ardından iki ülke arasında kriz patlak verdi. Kanada ile Suudi Arabistan arasındaki bu krizle hiçbir alakası olmamasına rağmen Somali Cumhurbaşkanı Farmajo, konuya ilişkin Suudi Arabistan´ı destekleyen bir açıklama yayınladı. Söz konusu açıklama hem Somali´de hem de diasporadaki Somaliler arasında Farmajo´ya yönelik tepkileri artırdı. Birçok aktivist Kanada´da özgürce yaşayan Somali diasporasını, Suudi Arabistan´da çok zor şartlarda yaşayan Somalililerle karşılaştırarak Farmajo´ya tepki gösterdi. Farmajo´nun Suudi Arabistan´a koşulsuz desteği, Kanada ile Suudi Arabistan arasında yaşanan krizle de sınırlı kalmadı. Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinin uluslararası kamuoyunda yol açtığı büyük infiale rağmen Suudi Arabistan´a açıktan desteği bildiren Farmajo´nun bu tavrı Somali halkından da tepki gördü. Somali´de birçok kesim Suudi Arabistan´a verilen bu anlamsız desteğe yönelik eleştirilerini dile getirdi. Bu son gelişme, Somali´nin önünde çözüm bekleyen çok sayıda sorun olmasına rağmen ülkeyi doğrudan alakadar etmeyen dış politika hamlelerinde bulunması Farmajo´nun imajını zedeledi. Öte yandan, Suudi Arabistan´dan parasal destek alabilmek için ?Farmajo´nun kendi ülkesini küçük duruma düşürdüğü? iddialarına neden oldu.
Afrika Boynuzu´ndaki kara gölge: BAE
Farmajo 2017´de göreve geldikten sonra Afrika Boynuzu´ndaki kara gölge BAE´nin Somaliland ve Puntland´ta askeri üs kurma girişimlerine tepki göstermişti. Farmajo´nun gösterdiği tepki sonrası BAE, Somali´nin ayrılık yanlısı bölgesi Somaliland´daki yönetime açıktan destek vererek, Somaliland´ın bağımsızlık yolunda adımlar atmasını desteklemişti. BAE´nin bu politikası hem Somali halkı hem de Somali hükümeti tarafından tepkiyle karşılandı. BAE´nin Somaliland´daki faaliyetleri, Somali´yi parçalama adımı ve ülkenin toprak bütünlüğüne doğrudan tehdit olarak değerlendirildi.
Yaşanan bu gelişmeler nedeniyle iki ülke arasındaki ilişkilerin bozulmasının ardından Somali Meclisi Mart 2018´de aldığı bir kararla BAE´nin ülkedeki askeri üs ve liman işletme faaliyetlerini sonlandırdı. Bu karardan bir ay sonra Somali güvenlik güçleri BAE´ye ait olan ve ülkeye yasadışı yollardan sokulmaya çalışılan yaklaşık 10 milyon dolar nakit paraya el koydu. Bu paranın ülkede hükümet karşıtı gruplara verileceğine dair iddiaların gündeme gelmesi Somali hükümetini sert önlemler almaya itti. Bu olaylar dizisi Meclis Başkanı Muhammed Osman Cevari´nin görevinden ayrılmasına yol açtı. Somali, bütün bunlara rağmen halen BAE ile ilişkilerini sürdürürken, Abu Dabi yönetimi ülkedeki birçok kesim tarafından ülkeye sokmaya çalıştığı paralarla ?Somali´yi ve bölge siyasetini dizayn etmeye çalışan bir aktör? olarak görülüyor.
Somali´nin doğal kaynaklarından hangi ülkeler istifade ediyor?
Somali´nin geleceğinde önemli rol oynayacağı öngörülen petrol ve doğalgaz rezervlerinin keşif ve üretim lisansları 7 Şubat 2019´da bir hotelde düzenlenen konferansla Norveçli bir petrol şirketine verilmişti. Lisansların Norveç tarafına verilmesinin ardından gözler "Soma Petrol & Gas" adlı şirketin eski yöneticisi olan ve aynı zamanda da Norveç vatandaşlığına sahip Başbakan Hasan Ali Kayre´ye çevrildi. BM ve Dünya Bankası tarafından Somali´nin bu anlaşmayı yapabilecek kurumsal kapasiteye sahip olmadığı belirtilmesine rağmen, söz konusu anlaşma yapılmış ve Somali´nin doğal kaynaklarından anlaşmalar yoluyla başka ülkelerin istifade etmeye çalışması Somali diasporası ve halkı tarafından büyük tepkiyle karşılanmıştı.
Farmajo´nun Somali´nin doğal zenginliklerini başka ülkelerin erişimine açacak anlaşmalar doğalgaz ve petrolle sınırlı kalmadı. Afrika´nın en uzun sahil şeridine sahip ülkesi Somali´nin en önemli zenginliklerinden balıkçılık da Somalililerin tekelinden çıkmış oldu. Farmajo yönetimi tarafından Somali sahillerinde ton balığı ve benzeri balıkları avlaması için 31 Çinli gemiye balıkçılık lisansı verildi. Somali´nin bu gemileri kontrol ve denetleme kapasitesine sahip olmaması, Çinlilerin yürütecekleri faaliyetlerin muhtemel sonuçlarına ilişkin soru işaretlerine yol açarken, karar Somalili balıkçılar tarafından da öfkeyle karşılandı.
Farmajo´nun azledilmesi girişimi
Afrika Boynuzunun önemli ülkelerinden Etiyopya, Şubat 2018´deki siyasi değişimle bölgedeki köklü sorunları çözmek için inisiyatif almaya başladı. Etiyopya, uzun yıllardan bu yana aralarında çeşitli sorunlar yaşayan Somali, Cibuti, Eritre ve Etiyopya ilişkilerinin normalleşmesinde öncü rol oynamaya başladı. Bu ülkelerin ilişkilerinde olumlu seyreden gelişmelerin ardından bölge ülkeleri arasında normalleşme hamleleri birbirini izledi. Etiyopya-Somali ticari uçuşları 41 yıl sonra yeniden başladı. Farmajo, Haziran 2018´de Etiyopya´nın başkenti Addis Ababa´yı ziyaret gerçekleştirdi ve burada yapılan görüşmede Farmajo ile Etiyopya Başbakanı Dr. Abiy Ahmed dostluk mesajları verdi. Bu ziyaret, Etiyopya´nın Somali eyaletinde yaşanan şiddet olayları nedeniyle Somaliler arasında büyük tepki çekti. Buna karşın, Etiyopya´ya karşı sert eleştirilerde bulunan ve Etiyopya´nın bölgedeki gücüne karşı mücadele etme vaatleriyle iktidara gelen Farmajo´nun cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından Etiyopya ile bu kadar yakınlaşması Somaliler arasında şaşkınlıkla karşılandı. Öte yandan, Etiyopya´nın bölgedeki etkin diplomasisi ile hem Somali iç siyaseti hem de dış politikası üzerinde etkili olmaya çalıştığı ve Farmajo´nun da buna gereken zemini hazırladığı iddia edildi.
İki yıldır devam eden cumhurbaşkanlığı görevinde Farmajo´nun başını ağrıtan bir diğer önemli gelişme ise Somali meclisinden 92 milletvekilinin Farmajo´nun, Etiyopya ve Eritre ile "gizli anlaşmalar" imzalayarak anayasayı ihlal ettiğini iddia etmesi ve Farmajo´ya sekiz farklı suçlama yöneltmesiydi. Bunun üzerine, Somali anayasanın 92 maddesine istinaden Farmajo´nun cumhurbaşkanlığı görevinden alınması için mecliste başlatılan girişim yine daha önce Somali´nin Ankara Büyükelçiliğini görevini yapmış olan ve Somali Meclis Başkanı Muhammed Mursal´ın araya girmesiyle çözüme kavuştu. Mursal´ın, Farmajo ile gerçekleştirilen uzun görüşmeler sonucu hem muhalifleri hem de Farmajo´yu ortak bir zeminde buluşturmasıyla ülke ikinci kez iç çatışmanın kıyısından dönmüş oldu.
Görüldüğü üzere Farmajo´nun iktidardaki iki yılı hiç de kolay geçmedi. Terör, Farmajo´nun cumhurbaşkanı seçilmesi halinde kısa sürede Eş-Şebab-ı bitireceğini taahhüt etmesine rağmen, ülkenin en önemli sorunu olarak cumhurbaşkanının önünde çözüm bekliyor. Terör sorununun yanı sıra yoksulluk ve işsizlik gibi Somali´nin iç savaştan devraldığı kronik yapısal problemler de Farmajo´nun masasında çözüm bekleyen önemli konular arasında.
Bütün bunların ötesinde Somali halkı Farmajo´dan tutarlı bir dış politika izlemesini bekliyor. Stratejik konumu gereği hem bölgesel aktörlerin hem de bölge dışı aktörlerin oyun tahtası haline dönen Somali´nin egemenliğinin özellikle Etiyopya, Suudi Arabistan ve BAE tarafından ihlal edilmemesi ve Somali´nin iç işlerine müdahalenin engellenmesi Farmajo iktidarının en büyük sınavları niteliğinde. Ancak Farmajo´nun 2017´de olduğu gibi gelecek dönemde de tekrar cumhurbaşkanı seçilmesinin anahtarını başka ülkelerin sağladığı finansal destekte arayacağı hesaba katıldığında Somali siyasetini yeni gerilimlerin beklediği öngörülebilir.
___________
(*)Ebuzer Demirci ABD Northeastern Üniversitesi Küresel Çalışmalar ve Uluslarası İlişkiler Bölümü´nde diplomasi alanında yüksek lisans eğitimini sürdürmektedir.