Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz

Kayısı Yandı, Umut Dondu:

Şahin Doğan; Bir felaketin tam ortasından, Malatya Yalnız Bırakılmamalı…

Kayısı Yandı, Umut Dondu:

Kayısı Yandı, Umut Dondu:

Malatya Yalnız Bırakılmamalı

Bir felaketin tam ortasından…

Şahin Doğan

10-11 Nisan geceleri Türkiye tarım tarihinde kara geceler olarak yerini aldı. Meteoroloji’nin günler öncesinden yaptığı uyarılar, çiftçiyi diken üstünde tutsa da hiç kimse bu kadarını beklemiyordu. 52 ilde etkili olan don, Malatya’da kelimenin tam anlamıyla bir yıkıma yol açtı. Yaklaşık 8,5 milyon kayısı ağacı bu doğal afetten nasibini aldı. Ve bu yıl kayısı yok. Hiç yok…

Oysa bu şehirde kayısı sadece bir meyve değildir. Kayısı, Malatya’nın alın teridir, umududur, yazlık kışlık yiyeceğidir, çocukların okul harçlığıdır, düğün masrafıdır, kışlık odun kömürüdür. Hatta borcudur, harcıdır, bazen tek umududur. Kuru kayısıdan gelen döviz sadece üreticiye değil, bu ülkenin tamamına nefes aldırır. Ama artık bu yıl o nefes kesildi.

Daha Depremin Tozu Üzerimizden Silinmemişken

Malatya, henüz 6 Şubat depremlerinin izlerini silememişken bir felaketle daha sarsıldı. Binlerce insan hâlâ konteynerlerde yaşıyor. Çocuklar derslerini portatif sınıflarda işliyor. İş yerleri ya yıkılmış ya da kapalı. İnsanlar her sabah bir belirsizliğe uyanıyor. Ve şimdi de yıllardır sırtımızı dayadığımız kayısı elimizden kayıp gitti.

Peki şimdi ne olacak? Geçimini sadece kayısıdan sağlayan on binlerce aile neyle geçinecek? Malatya esnafı ne satacak, neyle ayakta kalacak? İhracatçılar bu boşluğu nasıl dolduracak? Daha da önemlisi: Bu milletin sessizce yükünü taşıyan üretici yeniden nasıl umutlanacak?

Bakanlıklar Ne Yapmalı?

Öncelikle Tarım ve Orman Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı ve Hazine ve Maliye Bakanlığı ortak bir kriz masası kurmalıdır. Bu masa Ankara’da değil, Malatya’da kurulmalıdır. Çünkü bu felaketin fotoğrafı raporlarla değil, bağ bozumu yapılmayan dallarda, pörsümüş meyve gözlerinde, suskun çiftçi yüzlerinde saklıdır.

Malatya “tarımsal afet bölgesi” ilan edilmelidir. Bu sadece sembolik bir karar değil, binlerce üretici için hayati bir adımdır. Ardından:

TARSİM kapsamı gözden geçirilmeli, zarar gören çiftçiye hızlı ödeme yapılmalıdır.

Çiftçilerin Ziraat Bankası, Tarım Kredi gibi kuruluşlara olan borçları faizsiz ertelenmeli ya da yapılandırılmalıdır.

Yeni sezon için gübre, ilaç, sulama gibi girdiler devlet desteğiyle sağlanmalıdır.

Alternatif tarım projeleri geliştirilerek kayısıya bağımlılık azaltılmalıdır.

İhracatçılara ve kayısıdan geçinen sektörlere de vergi ve kredi destekleri sunulmalıdır.

Malatya Bu Ülkenin Üretim Kalbidir

Bütün Türkiye şunu bilmelidir: Malatya düştü mü, sadece bir şehir değil, Türkiye'nin tarımsal üretim dengesi de zarar görür. Kayısı ihracatı, yıllık 500 milyon doları bulan bir gelir kalemidir. Sadece bu bile bu felaketin çapını anlamaya yeter.

Ama bu mesele para meselesi değil sadece. Bu mesele bir emek meselesidir, bir direniş meselesidir. Her yıl Nisan ayında, umutla tomurcuk sayan Malatyalı çiftçinin gözünün dolması, bu milletin meselesidir.

Bir El de Sen Uzat

Bugün Malatya’yı yalnız bırakırsak, yarın başka bir şehirde, başka bir üretici de aynı çaresizliği yaşayabilir. Çünkü doğa durmuyor. İklim krizi kapımızda. Don, dolu, kuraklık artık daha sık ve daha yıkıcı. O zaman yapmamız gereken şey net:

Üreticiyi yalnız bırakmamak.

Şehri sahipsiz bırakmamak.

Felaketi kader değil, birlikte çözülmesi gereken bir sorumluluk olarak görmek.

Yoksa don sadece kayısıyı değil, bu ülkenin geleceğe olan umudunu da dondurur.



Anahtar Kelimeler: Kayısı Yandı Dondu:

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


YAZARLAR

Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

HABERLER