Türk Telekom Üst Yöneticisi (CEO) Paul Doany, Anadolu Ajansının "Global İletişim Ortağı" olduğu dünyanın en büyük erken aşama sermaye ve yatırım piyasaları topluluğu Dünya Melek Yatırım Forumu (WBAF) kapsamında düzenlenen "Yatırımcı CEO´lar Zirvesi"ndeki konuşma yaptı.
Start-up´ların destekçisi olmanın çok önemli olduğunu belirten Doany, "Farklı ülkelerden farklı girişimcileri ve yatırımcıları bir araya getirmek ve onları desteklemek anlamında, bu tür forumların rolü giderek artıyor. Bir başka ülkenin yatırımcısı ve girişimcisi, diğer ülkelerde yatırım alanlarını araştırıyor. Bir yönetici olarak altını çizerek söylüyorum, ´yöneticiler de yatırım yapabilir´. Çok fazla zaman harcamalarına gerek de yok." diye konuştu.
Doany, Türk Telekom´un hızlandırma ve kurumsal risk sermayesi programları olduğunu belirterek, söz konusu programlarla erken dönemdeki yatırım ve girişimleri desteklemeye ve seviyelerini artırmaya çalıştıklarını anlattı.
Hızlandırma programlarının şirketlere pazar seçiminde destekçi olduğunu aktaran Doany, "Bu programlar çerçevesinde herhangi bir pay alınmıyor. Fakat yatırıma başlamadan önce daha iyi bir eşleşme için değerlendirme yapıyoruz. Dolayısıyla bu şirketlere ülkenin açık ekonomisine özel bir destek sağlama anlamında yardımcı oluyoruz." dedi.
"Türkiye, model ülke olarak ön plana çıkıyor"
Paul Doany, şunları kaydetti:
"Özellikle bu pazarda yatırımın, yönetici bazında desteklenmesi kritik rol oynuyor. Aynı zamanda melek yatırımcı olarak kaydolabiliyorlar. Türkiye´de birçok yatırım teşvikleri var. Türkiye´deki yatırımınız 2 yıldan fazla sürerse hiçbir vergi ödemiyorsunuz. Eğer 2 yıl öncesinde satarsanız, bir vergi ödemesine tabi tutuluyorsunuz. Bu çalışanıza ödediğiniz vergiden sağlanacak olan katkının geri gelmesi açısından önemli bir rol oynuyor. Türkiye´de böyle bir mekanizma var.
Bunun yanında para ödeseniz bile sonunda kazanan yine siz oluyorsunuz. Türkiye´de hükümet, vergi, yatırım, erken aşamadaki yatırımları ve genç şirketlere bu şekilde teşvikler sağlıyor. Ayrıca Türkiye´de teknik firmalar ve girişimciler, çok ciddi manada destekleniyor. Şirketlerin bilişim çalışanları, hiçbir gelir vergisi ödemiyor. Bu şu anlama geliyor; ´şirketlerin çalışanlarıyla olan ilişkisinin maliyeti, şirket için bir tasarruf aracına dönüşüyor´. Türkiye, teşvik uygulamalarını çok başarılı bir şekilde gerçekleştirmeye başladı. Ayrıca sermayeden kazanılmış vergiler de mevcut. Eğer Türkiye´de yatırımlarını 2 yıldan fazla sürdürürseniz, birçok teşvikler sunuluyor ve hiçbir vergi ödemiyorsunuz. Türkiye´de son 10 yıldır birçok insan bu tür teşviklerden faydalanarak yatırımlarını artırıyor. Türkiye, teşvikler konusunda, gerçekten önemli bir model ülke olarak ön plana çıkıyor."
"Girişimcilerimize, hükümetin fonlarına ulaşmada destek sağlıyoruz"
Türk Ekonomi Bankası (TEB) Dijital Bankacılık Grup Direktörü Serkan Fergan da yatırımcı ve girişimcilere finansal destek sağladıklarını belirterek, "Girişimci bir bankamız var, Girişimcilerimize ve yatırımcılarımıza hükümetin fonlarına ulaşmada destek sağlıyoruz. Yeni başlayanlara yeni girişimcilik hayatına başlayanlara destek sağlıyoruz." dedi.
TEB olarak, Türkiye´de bankacılık ve finans dünyasına etki edecek teknoloji ve yeniliklerin ortaya çıkması için fikir ve projeleri olan girişimcilere destek olduklarını anlatan Fergan, şunları kaydetti:
"Finansal erişim Türkiye´de çok kritik rol oynuyor. Dijital düşünceleriniz olduğunda, dijital anlamda kendi kendinizi tamamlayacak hale gelebiliyorsunuz. Bundan dolayı dijital fikri her şeyin başına koyuyorum. Türkiye, ödeme seçenekleriyle bilinen bir ülkedir. Blockchain teknolojisi ülkemizde henüz hak ettiği doğru yeri bulamadı. İleride hak ettiği yerlere gelmesi için gerekli çalışmalar yapılıyor."
"Yaklaşık 2 milyar insanın bankada hesabı yok"
ABD SME Finans Forumu Üst Yöneticisi (CEO) Matthew Gamser ise, veri yönetimi, veri paylaşımı ve veri toplamanın geleceğin iş hayatında vazgeçilmezler haline geleceğini ifade etti.
Gamser, şöyle konuştu:
"Dijital kapasitemiz, büyük derecede iş ağımızı ve iş ilişkilerimizi yönetmek için yeterli seviyede. Küçük ve orta dereceli işletmelerimiz, dünya da istihdamın oluşması ve birçok kişinin istihdam edilmesi noktasında çok önemli roller oynuyor. Fakat halen dünya üzerinde yaklaşık 2 milyar insanın bankada hesabı yok.
Bu hesaplarının olmaması onların finansal işlem yapmasını, para ödemelerini, birikim yapmalarını engelleyen bir durum. Fintech olarak, finansa ulaşımı ve fırsat eşitliğini sağlamak içi elimizden geleni yapıyoruz. Sadece Afrika´da değil, bütün dünyada, sosyal, siyasi ve ekonomi hayatında kadın ve erkek girişimciler arasında çok fark ortaya çıkabiliyor."
Avrupa Melek Yatırım Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Vitaly Polekhin de Rusya´da melek yatırımcılık konusunda önemli gelişmelerin yaşandığını, ileride tablonun çok daha iyi noktalara gelebileceğini söyledi.
Polekhin, geçen yıl Rusya´da 200 civarında melek yatırımcı-girişimci fon aktarımının gerçekleştiğini ifade ederek, parasal büyüklüğü öngörmenin mümkün olmadığını dile getirdi.
