Anadolu Yazarlar Birliği Usta Öykücü Cemal Şakar´ı Ağırladı

Yazarımız Selvigül Şahin, Anadolu Öğrenci Birliği´nin, öykü yazarı Cemal Sakar´ı konuk ettiği Üsküdar Balaban Tekkesi´ndeki programı haberleştirerek bizlerle paylaştı.

Anadolu Yazarlar Birliği Usta Öykücü Cemal Şakar´ı Ağırladı

Üsküdar her daim misafirlerini ağırlayan vakur ve kadim duruşuyla, sonbaharın yazdan kalma günlerinde pek çok sanatsal faaliyete ev sahipliği yapıyor. Yakışıyor Üsküdar´a şehrin kalabalığından çıkıp gelen, yorgun, çarnaçar yetişen sanatseverleri sıcak dost meclislerinde edebiyatın duraklarında ağırlamak.

Balaban Tekkesi, sahile yakın ferah, dingin bir halde denizden gelen rüzgârlar ahşap dokusunu okşarken, sizi sanki kadim kültürün maziye çağıran anlarına doğru çağırır gibi. Anadolu Yazarlar Birliği 8 Kasım Perşembe günü Usta öykücü Cemal Şakar´ı konuk etti. Her ay düşünce ve sanat dünyasından önemli yazarları konuk ederek bir geleneğe ev sahipliği yapıyor, Yusuf Tosun başkanlığındaki, Hüseyin Karaca, Sıddık Ertaş, Serap Kadıoğlu gibi yazar ve şairlerin oluşturduğu yönetim kurulu.

Cemal Şakar İstanbul´a taşradan göç etmesinden sonra yazı yolculuğundaki değişimleri sohbet havasında anlatırken, kaldırımlarında ve sokaklarında nice acılar ve hüzünlerle kaybolmuş bireylerin hikâyelerinin derlendiği edebiyatın, medeniyetin beşiği olan kadim İstanbul´a gelmenin heyecanını paylaştı dinleyicilerle. İstanbul´un onun yazın dünyasına katkılarını anlatırken, taşradaki sakin yaşantısından sonra karşılaştığı her anlamda büyülü bir zenginlikle insanı kuşatan şehrin kalemine etkisine değindi... Edebiyat ne söyler? Diye sorulduğunda; kendince yıllardır uğraş verdiği öykü alanında, biçimsel ve tematik olarak nice arayışlarla öyküler yazdığını belirten Cemal Şakar, her öykücünün, her yazarın sağlam bir dünya görüşü olması gerektiğinin üzerinde ısrarla durdu. Farklı oturumlarda da ifade ettiği gibi Müslüman sanatçının seküler bir duruşla değil bağlı olduğu değerlere sadık kalarak, bir gün yazdıklarından da hesaba çekileceğinin farkındalığı ile sorumluluk sahibi ve bilinci ile eserlerini vermesi gerektiğinin altını çizdi.

 Müslüman camiada edebi kamudaki iletişimsizliğe ve herkesin kendisinden başka kimseyi görmemesine değinen yazar, en çok da çeviri olayını aşamamanın üzüntüsünü dile getirerek Müslüman coğrafyaya Müslüman yazarların eserlerinin çevrilmemesinin hala büyük bir kayıp olduğunun altını çizdi. Türkiye´deki Müslüman edebiyatçıların açılım yapamamasının handikaplarını ve açmazlarını anlatarak bunu bir an önce aşmanın gerekliliği üzerinde durdu.

Cemal Şakar´ı uzun yıllardır tanıyorum. Yazdıklarıyla artık gençlerin önünde emin adımlarla yürürken öykü adına kalıcı eserlere imza atan ender bir kalemdir. Kuram ve düşünce eserleri noktasında da açılımlar yaparak arkasından gelen kuşaklara izlek oluşturabilecek eserler ortaya koymuştur. En son çıkan öykü kitabı ?Adı Leyla Olsun? daki yine aynı adla yayınlanan öyküden bahsederken, toplumda meydana gelen nice olumsuzlukların, insanların içine düştüğü nice çaresiz halin, bir kadının kötü yola düşmesindeki imkansızlıkta  hepimizin payı olduğunu düşünüyorum ve bunları da yazmaya çalışıyorum diyerek, öyküsünü sosyal olaylara nasıl taşıdığını ve bunun ne denli önemli olduğunun vurgular yaptı