Bizler, son aylarda bir kısım dini çevreler tarafından, bazı Müslüman âlim, akademisyen, aydın ve yazarların farklı İslami yaklaşım ve yorumlarına karşı başlatılan sindirme, baskı, hakaret, tehdit, itham ve kâfirlikle damgalama faaliyetlerinin Müslümanlığın ve insanlığın hayrı ve vicdanı ile bağdaşmadığına inanıyoruz.
Yüzyıllardır İslam dünyasında Kelam, Hadis, Fıkıh ve Felsefe çevrelerince dile getirilen farklı görüşlerin, şiddet ve baskı ile susturulması çabalarının olumsuz neticeleri ortadadır. İlim ve fikir hayatında çöküşe yol açan tarihten dersler çıkarılarak düşünceye, ilim ve düşünce ile cevap verilmesini imkânsız hale getiren bu saldırgan tutuma karşı, toplumu duyarlı davranmaya çağırıyoruz.
Bu gibi meselelerde, İslam´ın ana kaynaklarının belirli tarzdaki bir yorumunu benimseyip farklı okuma ve yorumları adeta sapkın ve din dışı ilan edecek kadar ileri giderek İslam´ın temel kabullerine aykırı bulan Diyanet İşleri Başkanlığı´nın ve ilgili kurumların da, bu tür resmi açıklamalardan uzak durması, farklı dini yorumlar arasında dengeyi sağlayacak ve ulemanın bu konuları müzakere etmesine ortam hazırlayacak bir tarafsızlıkla hareket etmesi gerektiğine inanıyoruz.
Kitlesel linç kültürünü harekete geçirecek ve İslam´ın özgürlükçü, akla ve reye vurgu yapan yorumlarının bu tür kaba ve mahkum edici tavırlarla boğulmasına yol açacak şekilde, şiddet dili kullanan, tehditkar gayretler ile Allah adına din tekelciliği yapılması karşısında, inanç ve ifade özgürlüğünün teminatı olacak bir duruş sergilenmesinin önemine işaret ediyoruz.
Sonuç olarak, inanç, düşünce ve ifade özgürlüğüne karşı İslam adına gösterilen baskıcı tavırları kınıyor; farklı anlayış ve yorumlara kaba güç, hakaret, iftira, tehdit, tezvirat, yıldırma, itham ve baskı politikaları ile saldırılması karşısında, kamuoyunu, farklı görüşlere karşı hoşgörüye, erdemleri yüceltmeye ve vicdanın hakemliğine duyarlılıkla sahip çıkmaya davet ediyoruz.
İMZACILAR
Adem ÇAYLAK
Ümit AKTAŞ
Levent BAŞTÜRK
İslam ÖZKAN
Fatma AKDOKUR
Halil İbrahim YENİGÜN