Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


Mahmut Olgun


Vicdan yürüyüşü

Mahmut Olgun'un "yeni" yazısı...


Tarih boyunca insanlık, kutsal yolculuklarla hem bireysel hem de toplumsal anlam arayışına girmiştir. Ancak kutsal ibadetlerin anlamı yalnızca fiziksel mekânlarla sınırlı değildir. Umre, yalnızca Kâbe’ye yapılan bir ziyaret midir, yoksa hakikate ve adalete yapılan bir yürüyüş müdür? Adaletsizlik karşısında mazlumun yanında durmak da bir umre değil midir? Mazlumsuz Kabe eksik kalmaz mı?

Bugün yeryüzünün birçok ülkesinde milyarlarca dolarlık servetleri yöneten dini yapılar mevcut (bu yapıların dinin hakikatlerine ne kadar yakın ya da uzak olduğu ayrı bir tartışma konusu). Ancak bu kaynakların, mazlum coğrafyaların kalkınmasına, sömürülen halkların refahına, düşünce kuruluşlarının gelişimine, ya da yıkılmış şehirlerin yeniden inşasına yönlendirmek daha isabetli ve erdemli bir yürüyüş meydana getirmez mi? Bugün hali hazırda bütün bu servetler belli bir zümrenin hizmetinde kullanılmaktadır. Ayrıca bu büyük servetlerin ve insan kaynaklarının belli bir grubun kişisel çıkarlarını koruma amacıyla kullanılmasını, ahlaki normlar çerçevesinde nasıl meşrulaştırılabiliriz? Bu durumun felsefi, dini, sosyolojik ve etik değerler açısından hangi zemine oturduğunu sorgulamak gerekmez mi?

Dahası bu yapılar tek değil, bir çok STK da öyle, bireysel ve toplumsal bazda da böyle bir çelişki hakim.

Umre yolunda kutsal mekanlara yolculukta dökülen gözyaşları içten olabilir, ancak zalimlerin bombaları altında can veren çocukların feryadını susturamıyorsa sorgulanması gerekmiyor mu? 

Cesetler sokaklarda çürürken, hâlâ hangi mali ibadetlerin planını yapıyor, hangi sevabın hesabını tutuyoruz? 

Cenneti sadece kendine düşünen, Allah’la hesap kitap yapan bir ahlaki anlayıştan ne beklenebilir ki?

Dini, sadece kişisel bir kurtuluş aracı hâline getirip etrafımızdaki adaletsizliklere göz yumarken, hangi inancın gereğini yerine getirdiğini düşünüyoruz acaba?

Antropolojik açıdan, hac ve umre gibi ibadetlerin (ritüellerin) amacı bireyin ve toplumun ahlaki dönüşümüdür. Durkheim’ın "kutsal ve profan" ayrımı, bu ritüellerin toplumsal etkisini açıklar. Ancak modern dünyada bu yolculuklar, sadece bireysel bir ibadet mi olmalı, yoksa toplumsal adaletin de bir aracı olmalı mı?

İbn Haldun’un asabiyet teorisine göre toplumlar, dayanışma ve kolektif bilinçle ayakta durur. Kutsal yolculuklar yalnızca bireysel ibadete indirgenirse, bu dayanışma ruhu zayıflamaz mı?

 Aristoteles’in dağıtıcı ve düzeltici adalet anlayışına göre, adalet için mücadele etmek de ibadetin bir parçasıdır. Farabi ve İbn Sina’ya göre ise bireysel erdemler, toplumsal sorumlulukla birleşmelidir. Bu durumda adalet için yürümek, zulme ve zalime engel olunacak bir teknolojik güç elde etmek de manevi bir yolculuk değil midir?

John Rawls’un "adalet olarak hakkaniyet" teorisi, eşitlik ve özgürlüğü toplumsal düzenin temeli olarak görür. Mazlumlar hâlâ zulüm altındayken sadece bireysel ibadetlerle yetinmek yeterli midir? Eğer hac ve umre Tanrı’ya yaklaşmayı simgeliyorsa, adalet ve özgürlüğe açılan her yolculuk da kutsal değil midir?

Kant’ın kategorik imperatifine göre insan, yalnızca kendi kurtuluşu için değil, herkes için adil bir dünya inşa etmelidir. O hâlde yetime, öksüze ve savaş mağduruna destek olmak da bir ibadet sayılmaz mı? 

Bugün yeryüzünüm mazlum coğrafyalarında adalet ihlal edilirken, vicdan sahibi insanlar sadece ritüellerle mi sınırlı kalmalı, yoksa daha aktif bir sorumluluk mu üstlenmelidir?

Bugün insanlık bir yol ayrımında: İbadetler yalnızca bireysel kurtuluşun aracı mı olacak, yoksa toplumsal dönüşümün bir parçası mı? Eğer kutsallık, adalet ve vicdanla anlam kazanıyorsa, fıtri hakları ellerinden alınmış mazlum coğrafyalara yapılan yürüyüşler de bir umre değil midir? Adalet için mücadele edenler, Tanrı’nın rızasını arayan bir yolculuğa çıkmış olmuyor mu?

O hâlde, vicdanın aydınlanması adına yeni bir “say” yapmalı, insanlığın körleşmiş vicdanına karşı yürümeliyiz. 

Umre, yalnızca Kâbe’ye yapılan bir yolculuk değil, insanlığın ortak vicdanına yapılan bir yürüyüş olmalıdır.

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR