İnsanların geçici olarak değil de sürekli üzerinde ikamet ettiği (yaşadıkları) ve yaşamaya niyet ederek karar kıldıkları toprak parçası, kişinin vatandır.
Müslüman’ın asıl vatanı ise, hür bir şekilde inancının gereğine göre yaşayabildiği toprak parçasıdır.
Sosyolojik olarak vatanın tarifi ise, aşağıda belirtildiği şekildedir:
Vatan; bir kimsenin doğup büyüdüğü; bir milletin hâkim olarak üzerinde yaşadığı, barındığı, gerekirse uğrunda canını vereceği toprak parçasıdır. Bir ulusun bağımsız ve egemen olarak üzerinde yaşadığı yeryüzü parçası ve onun hava sahası ile karasularına denir. Vatan ile yurt aynı manadadır. Vatanın geniş manada tarifi ise ülkedir.
İnsan için mukaddes değerler vardır: Bu değerleri şöyle sıralamak mümkündür; can güvenliği, akıl güvenliği, din güvenliği, mal güvenliği, nesil güvenliği gibi unsurlardır.
Kendini bilen her insan için bu hususlar mukaddestir ve gerektiğinde kişi gözünü kırpmadan canını ve malını seve seve bu uğurda verebilmelidir/vermelidir.
Vatan savunması bir görevdir. O vatan üzerinde yaşayan her insanın, O vatanı savunması tabii bir görevidir. Bir vatanda yaşayan insanların ortak paydaları, vatanlarını birlikte savunmalarıdır.
Fert ve toplum; Din, Vatan, Namus, can, mal, onur ve şahsiyetlerini korumak için gerektiğinde canını ve malını seve seve feda edebilmelidir/etmelidir.
Vatan savunmasına gelince; o vatan üzerinde yaşayan her ferdin, üzerinde yaşadığı vatanı savunması bir görevdir. Her bir vatandaş gerektiğinde bu görev ve sorumluluğunu yerine getirmek zorundadır.
Vatani görevini yaparken hayatını kaybeden (yani öldürülenlere)ŞEHİTLERE Allah’tan Rahmet ve mağfiret dilerim. Geride kalan yakınlarına Allah’tan geniş sabırlar dilerim. Vatani görevini yaparken yaralanan kişilere/GAZİLERE Allah’tan acil şifalar dilerim.
Herkes gerektiğinde dinini, vatanını, namusunu, şeref ve haysiyetini korumak için mücadele etmekten asla geri kalmamalıdır…
Ey Rabbimiz! Dinini, Vatanını, Namusunu, Şeref ve Haysiyetini korumak için canını feda eden biz kullarına Rahmet eyle…
Vesselam.
Not: Pazar günkü aile meclisimizin toplantısı, ülkemizin ve halkından çoğunun Müslüman olduğu ülkelerin içerisinde bulundukları durumla ilgili idi.