Ramazan deyince...1 satırlık cümle benim için aslında içinde binlerce anlam ve kelime barındırıyor. hızlıca iç dünyamda göçü başlatıyor.
Ramazan gibi mübarek bir kelimenin aklımda çağrıştırdığı ilk şey" Euzu Besmeledir ", şüphesiz. İlk bakışta sizde bir şey çağrıştırmamış olabilir.
Aslında Ramazan'ın tüm özellikleri ve güzelliklerini içeriyor. Ruyeti Hilal-ı karşılayıp, günahları yandırıp o günahları vücudumuzdan ağaçtan yere dökülen yapraklar gibi dökülmesini sağlayan, şeytanın zincire vurulup tümüyle Rabbimize sığındığımız aydır Ramazan.
Ramazan Euzu Besmelenin dil ile ikrar Kalp ile tasdik davranışlarımıza tamamen yansıdığı cennetin kapılarının açılıp, cehennemin kapılarının bir bir kapandığı bir nimettir biz kullara.
Ramazanın diğer bir anlamı da cihattır benim nezdimde. Cihat hep kılıçla mı olur Sizce?
En büyük Cihad nefs gibi büyük bir İmtihanı yenip onu Mağlup etmek değil midir? O ne güzel bir galibiyettir.
Nefse kilit vurmak, demir parmaklıkların ardında sadece yaşatıp, Kalbimizin derinliklerini sirayetini engellemek kadar büyük bir güzellik ve zafer var mıdır acaba?
Allah'ın rahmetinin sağanak sağanak yağdığı, bizlerin ise kana kana içtiğimiz dünyadaki Kevser suyumuzdur Ramazan. Bir yanı
Kalpteki imanı yüceltirken bir diğer yanı da sabırla sınanmayı öğreten İslam'ın bizi terbiye ettiği muhteşem bir eğitim kurumu olan Mescidi Nebevi deki suffa ruhunu hatırlatır bana.
Bir yanımın da hüzün dolduğu bu ayda, o hüznü bir imtihan vesilesi kılan, fark ettiren Rabbime hamdolsun.
Müslüman ülkelerde açlıktan susuzluktan ölen milyonlarca kardeşimi en çok hatırladığım aydır Ramazan .
Ramazan deyince ...
Aklıma gelen "değişim"dir ..
Nefsin çirkin arzu ve isteklerinden kurtulup Rabbi Rahimin saltanatına iltica etmektir ve bu değişim bizi esfeli safilinden âlayı illiyine çıkaracak olan değişimin ta kendisidir .
Bu değişim bize cehennemin kapılarını kapatıp cennetin bütün kapılarını sonuna kadar açmaya vesile olacak bir değişimdir .
Ahirette cennet ehlinde bu dünyadan devam edecek iki şey vardır; biri iman diğeri evliliktir.
Bir hadis-i Şerif te; aranızda evlenmeye gücü yetenler evlensin, gücü yetmeyenler oruç tutsun buyuruluyor özellikle gençlere..
Ahirette devam eden iki şeyden birinin (evliliğin) oruç ile tolere edilebilmesi nefsin kötü istekleri oruç ile dizginlenebilmesi orucun ne kadar ehemmiyetli olduğunu göstermeye yetmez mi?
Yaygın bir kanaat dolaşıyor insanlar arasında; oruç tutmak aç olan kimsenin halinden anlamak içindir.
Orucun sonuçlarından biri budur lakin
Bunun esas amaç olduğu fikrini taşımıyorum çünkü eğer açın hâlinden anlamak olsaydı, oruç fakir, zengin, aç, tok her Müslümana farz olmazdı ve sevabı Rabbimizin katında olmazdı.
Bu bakımdan Ramazanımızı her yıl bir ay aç kalıp midemizi dinlendirmek ya da fazla kilolarından kurtulmak ya da herkes tutuyor bende tutayım gibi orucumuzu ebedileştirmeyecek bir niyet ile tutmamak gerekir bilakis açık bir şuur ile Rabbimizin rızasına ermek niyetiyle bu dünyada tutacağımız orucumuz ahirette bize şahitlik edecek ve ebedi bir yolculuk için bize ışık olacaktır. Ramazan deyince aklımıza sahur ve iftar gelir elbette, orucumuzu tuttuğumuz için kendimizi şaşaalı ve israfın olduğu masalarda iftar açmamız gerektiğini katiyen inandırmayalım, mütevazı bir sahur ile elbette mütevazı bir iftar sofrası ile tutulmuş bu oruç Rabbi Rahimin merhametini celb etmeye elbette yetecektir?
Gelin gelin orucumuzu Allah için tutalım
Gelin gelin esfeli safilinden âlayı illiyine çıkalım
Gelin gelin meleklerden daha yüksek bir makama erişelim
Gelin gelin ödülünün sadece Allah katında olduğu Ramazanı, kendimizi Rabbimize emanet ederek geçirelim
Gelin gelin hazır şeytanların bağlı olduğu bir zamanda nefsimizin arzularından kurtulalım onu terbiye edelim
Gelin gelin bu Ramazanda dünyayı elimizin tersi ile itip Rabbimizin emirlerine tüm kalbimiz ile uyacak bir yüreğe sahip olacak değişimi yaşayalım...
Ramazan kopmak üzere olan akrabalık bağını tekrardan sıkı düğümler atarak sılai rahimin yeniden tesis edildiği ruhumuzu ve geleneklerimizi şahlandıran bir her bakımından nimetin sunulduğu aydır Ramazan.
Saygının pek bulunmadığı bu zamanda saygı konusundaki anlayışın tutanında tutmayanında edep ve hürmetin bu mübarek ayımıza ve dinimize hürmetin en çok gösterildiği aydır Ramazan. Ramazan ekilmiş bir gül tohumudur. Ondan önceki aylarda toprağımız da sulanıp yeşermeyi beklerken Ramazanın gelişiyle tüm kuru yapraklarını dökerek yeniden dirilerek yapraklarımızın semaya açıldığı aydır Ramazan.
Ramazan bir yolculuktur. Hicretimiz Allah'a, amacımız muhacir olup ensara kavuşmaktır bu ayda. Ramazan bizi bir anne şefkatiyle tüm hatamıza rağmen bağrına basıp vuslatımıza son veren bir kavuşma anıdır. Ramazana mahsus olsa da TELEF -VİZYON adını verdiğimiz bir sistemin bile bu ayda kendine çeki düzen vererek daha hayırlı progranlar yaparak değişimin tabandan tavana kadar en çok çaba ve gayretin gösterildiği hayırda yarışılan bir aydır Ramazan. Okunan bir ezanla ilk defa herkesin hamd senalarında ki içtenliğin topluca arşa ulaştığı aydır Ramazan. İnsanların en çok gaflette olduğu konulardan biri olan cimriliğin fıtır sadakasiyla yok edildiği on bir ayın şahıdır Ramazan. Ramazan, sahur vaktinde herkesin gaflet uykusundan topluca uyandırıldığı ince bir mesajdır tüm Müslümanlara.
On bir ay boyunca zengin fakir herkesin nefsi kendini bir malik olarak hisseder ve Memlûk olduğunu unutur adeta, oruç bize abd olduğumuzu bir kez daha hatırlatır rububiyyeti terk ettirir ve ubudiyyeti takındırır.
Sözün sonu o ki Ramazan dünyayı kuşatan bir GÜNEŞ...Güneşşiz dünya nasıl ıssız ve karanlıksa, Ramazansız bir yılı geçirmekte bir mümin için karanlığın ve yalnızlığın tâ kendisidir. Bizleri aydınlatıp rotamızı belirlemeye yardımcı olan pusulamız Ramazana ve Rabbimize hamdû senalar olsun...