Ak partide, bir enerji kaybı, bir rehavet, bir tükenmişlik söz konusu.
Meydanlara indiğinizde insanların Ak Parti´ye karşı bir soğukluğunun olduğunu göreceksiniz.
Bugün Ak parti oylarını artırma derdinde değil, MHP´nin desteği ile varlığını sürdürme çabası içerisinde.
Ne kadar üzücü bir durumla karşı karşıyayız.
Ölecek olanın kardeşinin mirasına göz dikmek gibi bir şey. Ölsün de mirastan pay alayım.
Halk sandığınızdan daha çok şeyi görüyor.
Bugüne kadar halk desteğini devamlı verdiyse, değişimden yana olduğundandı...
Gelinen noktada,
Ak Parti,
Bencilleşen,
İsrafın tavan yaptığı,
Ötekileştiren,
Tek adamlık hevesi içinde olan,
Elindekilerle yetinmeyip hep daha fazlasında gözü olan bir tablo çiziyor.
Bunu da beyler, halk görüyor.
Bugün demokratik kazanımlar için, ekonomik gelişmeler için halk desteğini sürdürdü.
Bugünlerde farklı partiler çıkıyorsa ve bunların barajı rahat aşılacağı konuşuluyorsa,
Kimse kusura bakmasın bunun müsebbibi Ak Parti´nin ta kendisidir.
Ak partinin halktan uzaklaşıp otokratik, tek merkezci olmasından kaynaklanıyor.
Temayül yoklamalarını kale almayan, STK´ları dinlemeyen bir duruş sergiledi, eh bunun bir bedeli olacak elbette?
Kendi tabanını kendisine küstürmeyi başardılar.
Yapılan listeler, değişmeyen ve karunlaşan vekiller bunun en büyük etkeni?
Halk yokluk içinde vekiller para havuzlarında yüzmekte.
Trilyonlarca ihaleler vekillerin peşkeşine tahsis edilmiş durumda.
Anasını babasını feda edenler parayı tonla götürmekte, ihalelerde onlara kalmakta?
Beyler bu halk görme özürlü değil.
Olanları çok net görebiliyorlar.
Mantık süzgecinden geçirebiliyorlar.
Bugün İYİ Parti barajı aşacaksa bunda sizin payınız büyük, UNUTMAYIN!
İYİ partinin çok başarılı olması değil, sizin kötü davranışlarınız halkı buna itmiştir.
Makam araçları çerez parası diyen bakanlara sahibiz, bu ülkede milyonlarca yoksul insan yaşamakta.
Bu ülkede milyonlarca emekli yaşamını zar zor sürdürmektedir.
Sizin çerezlerinizi seveyim.
Ak Parti kan kaybediyor.
Acil kana ihtiyacı var.
Ve artık sayılı günler kala, ak gazeteciler bunu açık açık dile getirmektedir.
Ortaya çıkacak tablo kara kara düşündürmektedir.
Ne olurdu, demokrasiyi gerçekten yaşatsaydınız.
Ne olurdu, ötekileştirmeden herkesi kucaklayabilseydiniz.
Ne olurdu herkesin inancına samimi olarak saygı duysaydınız.
Ne olurdu, hak edene hakkını verseydiniz.
Ne olurdu yolsuzluklarla cesurca mücadele etseydiniz.
Ne olurdu bu halkı yoksulluktan kurtaracak projeler geliştirseydiniz.
Bu milletten topladıklarınızı üç beş kişiye peş keş çekmeseydiniz.
Makam hırsına kapılmayıp, duracağız yeri bilseydiniz.
Ne olurdu bu halka biraz kulak verseydiniz.
Ne olurdu, adaleti tesis etseydiniz.
Ne mi olurdu?
Arzuladığınız başkanlık kendiliğinden olurdu.
Keyfiyeti bırakıp, kemmiyeti düşünseydiniz.
İnanı ki yüzyıllar boyunca adınızda, eserlerinizde kalırdı.
Çünkü bizim inanç felsefemiz kendisi için yaşayan değil, başkası için yaşamayı öğütlüyordu,
Kazandığınızda yetimin, yoksulun ve de yolcunun hakkı olduğu desturuyla yaşamaktı.
Beyler bu millet çok kere sandıkları istediği gibi çıkarmıştır.
İstenilen gibi değil?
