Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


Ömer Naci YILMAZ


SİZE NİYE DUA EDİLMİYOR?

Ömer Naci Yılmaz'ın "yeni" yazısı...


Milletin ekseriyetini sevindiren, memnun eden gelişmelerin ardından hâlâ neden bir huzur bulamıyorsunuz? Türkiye, yıllardır özlediği başarıları, güçlülüğü ve bağımsızlığı yakalarken, bu zaferlerin meyvelerini toplarken, siz neden memnun olmuyorsunuz? Bu toplumun büyük bir kısmı, Türkiye’nin kazandığı her başarıyı kutlarken, bu nefreti, hasetliği ve karamsarlığı nereden buluyorsunuz? Bu ülkenin başarısı, tek bir kişi ya da grup için değil, ülkenin tamamı için kazanılmış bir başarıdır; ama siz ne yazık ki bu başarıları hazmedemiyor, halkın bu zaferle gururlanmasını bir türlü içselleştiremiyorsunuz.

Ülkemizin dört bir yanında alkışlarla karşılanan, özgürlüğüne ve bağımsızlığına sahip çıkmak adına adımlar atan Türkiye'nin, örneğin milli savunma sanayisindeki büyük gelişmeleri, siz nasıl görmüyorsunuz veya göremiyorsunuz? Sadece son yıllarda yapılan büyük atılımlar, Türkiye'nin savunma sanayisindeki teknolojik sıçramalar dünya çapında takdirle karşılanırken, siz ne yazık ki bu adımlara karalayıcı bir bakış açısıyla yaklaşıyor, başarıyı kutlamak bir yana, küçümsemeye çalışıyorsunuz. Herkesin alkışladığı bu gelişmeler, Türkiye'nin gücünü artırırken, siz hala karalar bağlıyor, adeta bu başarıları küçümsemek için her fırsatı değerlendiriyorsunuz.

Milli savunma sanayisindeki bu başarılar, Türkiye'nin gücünü artırmakla kalmadı, aynı zamanda halkın güvenliğini sağlamak adına önemli bir adım oldu. Fakat bu gelişmeleri görmek ve kabul etmek, sizin için bir utanç kaynağına dönüşmüş. Sadece bu başarılarla yetinmiyor, aynı zamanda bu başarıların yaratacağı özgüveni, uluslararası alandaki gücü ve bağımsızlık mücadelesini de görmezden geliyorsunuz. Çoğunluğun alkışladığı bir gelişmeye karşı olmanın, halkın başarısından rahatsız olmanın amacı ne?

Bütün dünya, dost ve düşman ülkeler, Özgür Suriye Devleti'nin yeniden kurulmasına ve bu süreçte Türkiye'nin sağladığı desteğe hayranlıkla bakarken, siz Kent Lokantaları gibi yerel meselelerde mi takılı kalıyorsunuz? Türkiye’nin bölgesindeki etkinliğini artırarak, oradaki insanlara özgürlük, huzur ve barış getirmesi, Suriye'deki mazlum halkın yeniden güven içinde yaşamasını sağlaması bir zaferken, siz neden bu başarıyı görmezden geliyorsunuz? Türkiye, bölgede barışı, huzuru ve insan haklarını savunurken, siz hala halkın gönlünde olabilecek kazanımları küçümsüyorsunuz. Dünya, Türkiye'nin güçlü ve etkili bir liderlik sergilediğini kabul ederken, siz hala geçmişin dar kalıplarından çıkamıyorsunuz.

Şam'daki Emevi Camii’inde kılınan namaz sizi niye rahatsız ediyor? Halep Kalesi’ndeki Türk bayrağının dalgalanması sizi neden tedirgin ediyor? Yüzyıllardır süregelen Türk milletinin bu topraklarda varlık gösterdiği gerçeğini, tarihi geçmişi ve halkların bir arada yaşama iradesini görmek yerine, neden bir rahatsızlık duyuyorsunuz? Suriye’nin Türkler tarafından yeniden özgürleştirilmesinde, Türk milletinin katkısının yüceltilmesinde neden bu kadar olumsuz bir yaklaşım sergiliyorsunuz?

Zafer Cuması’nda Emevi Camii’inde yediden yetmişe her yaştan Suriyeli, Recep Tayyip Erdoğan’a ve Türkiye’ye dua ederken, siz bu dualardan niye bu kadar rahatsız oluyorsunuz? Her geçen gün Türkiye, uluslararası camiada sadece siyasi ve ekonomik alanda değil, insani yardımlar ve barışçı politikalarla da daha güçlü bir yer edinirken, halkın büyük bir kısmı Türk devletinin şefkatli elini hissediyor. Halkın sevincine, dua ve minnettarlığına karşı bir kayıtsızlık gösteriyorsunuz, bu nasıl bir zihniyettir?

Ve sormadan edemiyorum: Sahi, size ve sizin zihniyetinize dua eden bir Allah’ın kulu var mı? Bir toplumun nezdinde değer görmek, sevgi ve saygı bulmak bu kadar mı zor? Sizlerin halktan, milletin gönlünden uzaklaşmanızın, bu memleketin başarısını ve gelişmesini hazmedememenizin tek bir açıklaması olabilir: Bu topraklarda herkesin dualarını kazanan bir liderin, Reis’in dünya mazlumlarının sığınağı, bir milletin yeniden ayağa kalkmasının motivasyonunu sağlayan sembol isminin Recep Tayyip Erdoğan olmasından rahatsız oluyorsunuz. Ama unutmayın ki, Allah’ın izniyle, güzel işler yapanlar sevilir, sevdirilir. Çünkü o, Rahman’dır ve salih amel işleyen kullarını gönüllerde sevgiyle yoğurur. “Salih amel işleyen kulları için Rahman gönüllerde bir sevgi yaratacak ve onları herkese sevdirecek.” (19/ Meryem, 96)

Bu gerçek, siz ne kadar gözlerinizi kapatmaya çalışırsanız çalışın, doğruyu görememekle birlikte halkın kalbinde bir yer edinmekte başarısız olmanızı da net bir şekilde açıklamaktadır. Allah, her zaman doğruyu ve güzeli sever. 

 

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR