Musa as. ve beraberindekileri kurtardık, Firavun ve ordusunu suda boğduk. Musa as. ve beraberindekileri mukaddes yere yerleştirdik. Bu husus Kur´an´da şöyle ifade ediliyor: ?Hor görülüp ezilmekte olan kavmi de içini bereketlerle donattığımız yerin doğularına ve batılarına mirasçı kıldık. Rabbinin İsrailoğullarına verdiği güzel söz, sabretmelerinden dolayı tam yerine geldi. Firavun´un ve kavminin yapageldiği şeyleri ve yükseltmekte oldukları sarayları da yıktık.? (A´raf Sûresi 137. Âyet)
Biz Mü´minlere Rabbimiz şöyle hitap ediyor: ?Allah´a ve elçisine itaat edin, birbirinizle çekişmeyin, yoksa korkuya kapılırsınız, devletiniz gider. Sabredin; çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.? (Enfal Sûresi 46. Âyet)
Vatanına, milletine, dinine ve devletine sahip olmanın yolu sabretmekten geçer. Sabredenler izzet içinde yaşarlar, sabretmeyenler zillet içinde yaşarlar.
Rabbinin rızası için sabredenlere çok büyük müjdeler vardır. Rabbimiz bize bu büyük müjdeleri şöyle haber veriyor: ?Ve onlar Rablerinin rızasını arzu ederek sabrederler, namazı kılarlar, kendilerine verdiğimiz rızktan gizli ve açık olarak harcarlar ve kötülüğü iyilikle savarlar, işte şu yurdun (cennetin) sonucu onlarındır. Onlar Adn Cennetlerine girerler. Babalarından, eşlerinden ve çocuklarından iyi olanlar da kendileriyle beraber olur. Melekler de her kapıdan yanlarına varırlar, sabretmenize karşılık: Selam size yurdun sonu ne güzel derler.? (Râ´d Sûresi 22-23 ve 24. Âyetler)
Sabredenlere Allah büyük mükâfatlar va´d ediyor: ?Bugün (kıyamet günü) Ben, onlara sabretmelerinin karşılığını verdim. Onlar kurtulup murada erenler oldular.? (Mü´minun Sûresi 111. Âyet)
?İşte onlar, sabretmelerine karşılık saraylarda ödüllendirilecekler ve orada bir sağlık dileği ve Selam ile karşılanacaklardır. Orada ebedi kalacaklardır. Ne güzel karargâh ve ne güzel makamdır orası.? (Furkan Sûresi 75 ve 76. Âyetler)
Sabreden Mü´min ve Müslümanlara nihayetsiz mükâfatlar olduğunu Rabbimiz haber veriyor: ?İşte onlara sabretmelerinden ötürü mükâfatları iki kat verilir; onlar kötülüğü iyilikle savarlar ve kendilerine verdiğimiz rızktan harcarlar.? (Kasas Sûresi 54. Âyet)
?Her can, ölümü tadacaktır. Sonra bize döndürüleceksiniz. İnanıp iyi işler yapanları, cennette, altlarından ırmaklar akan yüksek odalara yerleştiririz. Orada ebedi kalırlar. Çalışanların ücreti ne güzeldir. Onlar ki sabrettiler ve Rablerine dayanmaktadırlar.? (Ankebut Sûresi 57-58 ve 59. Âyetler)
Peygamberimiz Hz. Muhammed as. 13 sene Mekke-i Mükerreme´de ve 10 sene de Medine-i Münevvere´de sabrın en üst derecesini yaşayarak ümmetine öğretmiştir. Hz. Muhammed as.´ın ümmetinden olan muhacirin ve ensar da sabrın en güzel örneklerini sergilemişlerdir. Sabrı detaylı olarak öğrenmek isteyenler, öncelikle Hz. Muhammed as.´ın hayatını öğrenip kendilerine örnek almalıdırlar. Sabır ve fedakârlığı öğrenmek isteyenler, öncelikle Sahabe-i Kiram´ın hayatını öğrensinler. Bu öğrendiklerini kendi hayatlarına aktarsınlar. Görecekler ki; beklenilmeyen bir inkılab gerçekleşecektir. Bu hem dünyaları için, hem de ahiretleri için büyük fayda sağlayacaktır. Yukarıda örneklerini sunduğumuz sabrın karşılığı, sonsuz cennet ve nimetleridir.
Sabır acıdır; fakat meyvesi çok tatlıdır. Sabır Rahman´dandır. Sabırsızlık ve acelecilik şeytandandır.
Mü´min ve Müslümanlar, sabır yarışında öne geçmeye gayret edenlerdir. Dünya ve ahiretin kazancı sabırdan geçer.
Ne mutlu sabır yarışında öne geçenlere.
Ey Rabbimiz! Bizleri sabreden, sabrı birbirine tavsiye eden ve sabırda yarışan kullarından eyle.
Mübarek Ramazan ayında öğrendiğimiz sabrı hayatımızın tüm alanlarında uygulayabilen kullarından eyle.
Ey Rabbimiz! Bizi sabredenlerle birlikte Naim cennetlerine ve Firdevs cennetlerine giren kullarından eyle. Âmin!
Vesselam...