RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH'IN ADIYLA
İslam’da, erkekle kadın bir bütünün parçalarıdır. Biri diğeri için vazgeçilmez hayat arkadaşıdır. İslamiyet’ten önce toplumda hak ettiği yeri alamayan kadın, İslamiyet ile insana yakışır haklara, müstesna bir makama sahip olmuştur. Bir kadının gözleri bir erkeğin zulmünden dolayı yaş dökerse melekler attığı her adımda o adama lanetler yağdırdığını neden yerleştiremiyoruz hayat merkezimize?
İslam kadına değer vermiyor diyorlar?
Bu yüzden yabancıların verdiği değeri kendilerine şiar ediniyorlar. Kadının doğduğunda babasına Cennet kapılarını açarken, evlendiğinde kocasının imanının yarısını tamamlayan, anne olduğunda ise cennetin ayaklarının altında olduğu bilinci yerine neden farklı kaynaklarda çözüm bulmaya çalışıyoruz acaba?
Sonuç olarak da her zamanki gibi çözümü dışarıda arayıp maalesef ki hüsrandan başka sonuçlarla karşılaşamıyoruz.
Kadının fıtratında olan duyguları unutturmaya hedef edinenler İslam’daki temel vasıflarını unutturup tamamen başka bir varlığa dönüştürmeye çalışırken fıtratımızda uygun olmayan şeylerle nasıl mutlu olmayı hayal bile edebilirler ki?
Kadınlara en kutsal görevleri olan annelikten uzaklaştırıp iş hayatında çalışmaları için büyük çaba sarf edip çocukların kreşe verilmesine destek çıkanlar aile kavramında kadının asıl görev ve rolünün unutturmasından sonra kadına değer verilme konusu üzerinde ısrarla dururken, kendileri ile çelişen bu kavramları uzlaştırabilmek için sözden öte adım atabildiler mi acaba?
Müslümanlıkta kadın sultandır. 8 Mart Dünya Kadınlar gününün batıda doğmuş olması tesadüf mü? Hayır.
Müslümanlıkta ise, Hz. Peygamber (sav) Efendimize ilk olarak inanan, yani ilk Müslüman olan Hz. Hatice anamızdır. Yani bir kadındır. İlk İslam şehidi yine bir kadındır. İlk inanan İslam’ın kadınları Mekke ve Medine‘de ağır ve büyük hizmetleri yüklenmekten kaçınmamışlardır. Askeri ve siyasi işlerde erkeklere yardımcı olmuşlardır. Hemşirelik mesleğini ilk defa kurarak, yaralı mücahitleri tedavi etmek, su taşıyıp içirmek, yaralıların yaralarını sarmak ve hatta yaralıları Medine’ye kadar taşımak gibi fedakârlıklarda bulunmuşlardır. Mücahitlerin yanında onlara destek ve cesaret veren Müslüman hanımların kahramanlıkları hadislerde kaydedilmektedir.
Cennet annelerin ayakları altındadır diyen dinimiz kadına hak etmiş olduğu en büyük değeri vermiş, adeta cenneti annelerin ayakları altına getirmiştir. İslamiyet’in ilk şehidi Hz. Sümeyye bir kadındır. İlk Müslüman Hz. Hatice bir kadındır. Peygamber (sav) Efendimizin soyu kızı Hz. Fatıma’dan devam etmiştir. Hz. Ebu Bekir (ra)’nın kitap haline getirdiği, dünyadaki tek Kur’an-ı Kerim, Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman dönemlerinde onlarca yıl bir kadının, Hz. Hafsa (ra)’nın yanında kalmıştır. O dönemde Hıristiyanlar ise kadın İncil’e dokunabilir mi dokunamaz mı konusunu tartışıyorlardı. Kur’an-ı Kerim’de Nisa (kadınlar) isminde bir sure mevcuttur. Mümtehine suresi (imtihan olunan kadın), Mücadele suresi (mücadele eden kadın), Meryem suresi (Hz. İsa’nın annesi) gibi sureler mevcuttur. Fakat rical suresi (erkekler) diye bir sure yoktur.
Batının menşei tahrif edilmiş eski ahit, yeni ahit bir başka ifade ile Yahudilik ve Hıristiyanlık. Talmud’a göre bir erkek Yahudi sabah kalktığında ilk duada kadın olarak yaratılmadığı için Tanrıya şükür etmektedir. Hazreti Havva’dan itibaren güya bütün insanlığa, asli günaha bulayan KADINDI!
Kadınlık için annelik ve yuvasının hanımefendisi olmak en üstün meziyet iken sosyal hayatta erkeklerle rekabete sokulan kadın gitgide aileden uzaklaştırıldı. Anneliğe düşman hale geldi.
Çoğu herkesten fazla et yiyen oburlar İslam'ın fakir fukaranın evine yılda bir kez olsun et girmesine vesile olan kurban bayramını diline dolayanlar, ana rahminde çocuk katliamı karşısında seslerini bile çıkarmıyorlar.
Vicdanlarının kuruduğu bu fertlerin dünyasında, çocuk yerine süs köpeklerinin beslenmesi yaygınlaştı.
Yine modern cahiliyede kadınların hanımlığı yük görmeleri istendi. Boşanmalara, bekârlığa aile ve yalnız yaşamaya özendirildi. Nikâh yerine flört hayatına özendirildi Böylelikle aile hayatına zehir saçıldı. Gayrimeşru çocuklar, annesi babası boşanmış sahipsiz çocuklar toplumda ciddi bir mesele haline geldi.
Bu asırda da Çin'de ultrason cihazı ile tespit edilen altmış milyon kız çocuğu sadece kız olduğu inancı ile babalarının kararı ile ana rahminde katledildi.
Kız çocuklarına İslam'ın verdiği değer ise şu mevkie yükseldi:
Her kim üç kız çocuğunu veya kız kardeşlerini himaye edip büyütür, güzelce terbiye eder, evlendirir ve onlara lütuf ve iyiliklerini devam ettirirse o kimse cennetliktir.
Aile hayatı çökünce erkek ve kadın arasında nezaket, zarafet ve muhabbet zedelenince de toplumun bir kısmında eşcinsellik zuhur etti. Hayvanlarda dahi olmayan Lût Kavmi ile başlayıp bu kavmi yerin dibine batıran ve ne insanlık ile ne de aile ile izah edilmesi mümkün olmayan bu şey cazip görülerek ve gösterilerek yayıldı.
Batıda kadın kandırılarak çıkarıldığı dış dünyada ezilince feminizm ve kadın hakları davası 'ortaya çıktı. Onları Güya teselli ile Kandırabilmenin bir farklı şekli, fabrika yangınında ölen kadın işçilerin hatırasına 8 Mart Dünya Kadınlar günü' ilan edildi. Şimdi dünyada bu tarih kadın haklarının hatırlandığı bir gün olarak değerlendiriliyor.
IŞTE BATININ DÜN VE BUGÜNE AİT KADINLAR HAKKINDAKİ ACI KARNESİ, KIRIK NOTLARLA DOLU. KARNELERİ BU VAZİYETTE OLANLAR, İSLAM’DA KADINI SORGULUYOR...
Hal böyleyken;
Kadınları erkeklerin hoyrat dünyasında erkeklerle aynı şartlarda koşturmaya kadının canını çıkarmaya kadına hak vermek mi diyorlar?
Annelikten mahrum bırakılan hanımı mesaiye tabii cazibesinin içinde kullanmaya memur ve mecbur, bir iş kadını yapmaya lütuf mu diyorlar?
Kadını bir tarafta aile evlat ve anne baba, diğer tarafta yüksek tahsil kariyer ve iş arasında, bocalar vaziyette bırakmanın adına kadına pozitif ayrımcılık mı diyorlar?
Kocanın bir çocuklarının hizmetçisi değilsin, git yedi kat yabancıların hizmetçisi olarak hayatını kazan, kimseye muhtaç olma demeyi aile içi şiddete çözüm olarak mı sunuyorlar?
Sonuç olarak erkeğe verilen hususiyetler ayrı, kadına verilen hususiyetler ayrıdır. İkisi aynı olmaya zorlandığı zaman düzen bozulur. Fahri Kâinat Sallallahu Aleyhi ve Sellem Efendimiz: Hepiniz çobansınız ve hepiniz güttüklerinizden mesulsünüz.
Rabbim bizleri merhametli ve fıtratımıza uygun işler yapabilmeyi nasip eylesin..
Selam ve dua ile.