Medeniyetler ikiye ayrılır....
1. HAKKI ÜSTÜN TUTAN MEDENİYET
Hak, hukuk, adalet, insanlık, erdem, asalet, gelişmişlik, vicdan, paylaşmak, sevgi, saygı, empati, güven, kardeşlik, infak, isar ve izan üzere kurulu olan hak medeniyet...
2. ZULMÜ ESAS ALAN MEDENİYET
Diğeri ise; şirk, zulüm, baskı, terör, açlık, fakirlik, cimrilik, adaletsizlik, kula kulluk yani; şirk ve zulüm medeniyetleri...
Yüce Rabbimiz (cc) tüm Peygamber (as) ve Kitaplarını yeryüzünde zulüm, şirk, kavga, kan, gözyaşı ve kula kulluk bitsin ki, yerine sevgi, saygı, barış, huzur, selamet, paylaşmak, ahlak ve adalet nizamı tesis edilsin diye göndermiştir...
Bu açıdan da, İslam medeniyeti; sevgi, güven, anlayış, ahlak, adalet, hoşgörü, infak, paylaşmak ve de tüm insanların her türlü can, mal, nesil, din ve akıl emniyetinin sağlandığı ve herkesin bir tarağın dişleri gibi eşit olduğu, üstünlüğün hak, hukuk ve takva'da olduğu ve insanı merkeze alan insani ve adil bir medeniyettir...
Günümüzde, sözde Müslüman toplumlarda.! Şayet yukarıda bahsetmiş olduğumuz İslam medeniyetinin özellik, nitelik ve güzellikleri görülmüyorsa, bunun müsebbibi İslam değil, Müslümanlardır ya da kendini kendilerinin Müslüman olduğunu iddia edenlerdir...
Yaşadığımız dünya'da, iki milyara yakın Müslüman ve 57 tane İslam ülkesi olduğunu söyleyen ülke, yönetim söz konusu...
Ne İslam toplumu olduğunu söyleyen toplumlar, ne de onları yönetenler İslam'la uzaktan yakından bir alakaları kalmamış, İslam'ı bireysel ritüellere indirgemiş, İslam'ı sosyal, siyasal, ekonomik, ticari ve siyasi hayattan kovmuş, İslam'ın isminden başka hiçbir şeyi kalmamış durumdadır...
Türkiye'de, İttihat ve Terakki önderliğinde kurulan Cumhuriyet rejimi, bin yıldır bu topraklarda İslam ile yoğrulmuş, İslam medeniyeti ve İslam toplumunun tüm değerlerini yok etmiştir...
Yine, Müslüman toplumu besleyen tüm damarları kesmiş, yıkmış ve bin yıldır yaşanan o kadim medeniyeti yok etmişlerdir...
Müslüman toplumu batılılaştırma ve çağdaş muasır medeniyetler.! seviyesine çıkarma adı altında, toplumu batılılaştırmaya, batılı köhne inanç, kültür ve medeniyetlere benzetmeye çalışmışlardır...
İslam toplumu demek; İslam'ın her alanda referans kabul edilmesi, İslam'ın ilkelerinin hayata hakim kılınması ve gayrı İslami olan her şeyin hayatın tüm saha ve sahnelerinden atılmasıyla mümkündür...
İslami bir toplum oluşturulmadan, İslami bir medeniyet ve sistem oluşturulması mümkün değildir...
Yapılması gereken öncelikle ve özellikle, toplumun ıslahı ve İslamileştirilmesi yani, Vahyin terbiye ve tedrisatından geçirilmesi gerekmektedir...
Vahiyle arınmayan, vahiyle doğrulmayan ve vahiyle yürümeyen, birey ve toplumlar hiçbir zaman cahiliyenin pençesinden kurtulamayacak ve egoizme teslim olacak ve diğer insanların hak ve hukukunu asla koruyamayacaklardır...
Gerçek İslam toplumu, adil, ahlaklı, girişimci, inançlı, üretken ve paylaşımcı bir toplumdur...
Bugün, kendilerine İslam toplumu.! diyen toplumların hiçbirisi, İslam'ın evrensel, ahlaki, ticari, siyasi, hukuki, bireysel, ailevi ve de akide husus ve hükümlerine riayet etmemektedirler...
Öncelikle, kaliteli, dürüst, doğru, asla yalan söylemeyen, çıkarcı olmayan, bireysel davranmayan, bencil olmayan, fedakar, aktif diğergam ve mücadeleci, her konuda istikrar ve istikamet üzere yürüyen dava eri, nitelikli ve donanımlı insanlardan müteşekkil bir toplum oluşturulması gerekmektedir...
Tarihte, İslam medeniyetini kuran Müslümanlar tüm dünyaya insanlığı, adaleti, merhameti, insan ve hayvan haklarının nasıl olması gerektiğini gösterip, öğretip, uygulanarak dünyayı bir cennet adası haline getirmişlerdir...
Devam edecek…SELAM VE DUA İLE...