Bundan birkaç gün önce Filistin’de İsrail askerleri tarafından başı kel bir genç aranırken bütün Filistinli gençler berberlere gitti ve berberlerin önünde sıraya girerek başlarını sıfıra vurdular, başlarını kazıttılar. Bu haber bende ‘’Kudüs bana mahzun bakar’’ yazımı tekrar okumamı gerektirdi. Bu yazı benim Kudüs’e yazmış olduğum ancak yayınlamadığım, hiçbir zamanda yayınlamayacağım özel bir yazımdır. Benle Kudüs arasında manevi bir yazışma mahiyetindedir. Bu yazının sadece başlığını aynen alarak Kudüs davasının Müslümanlar tarafından nasıl unutulduğunu, nasıl konjonktür kurbanı olduğunu hatırlatmak istedim.
Kudüs’ü Rahmetli Nuri Pakdil ne güzel ifade etmiş “Yüreğimin yarısı Mekke'dir, geri kalanı da Medine'dir, üstünde bir tül gibi Kudüs vardır”
Müslümanlar olarak kendimize sormamız gereken soru şu; bizim bir Kudüs davamız vardı. Kudüs davamıza ne oldu?
Kudüs ABD tarafından İsrail terör devletinin başşehri olarak tanındı. Müslümanlardan kayda değer bir tepki görmedi ve Kudüs Müslümanların gündemlerinden düştü.
Şimdi gündemde seçim var. STK’ların sosyal faaliyetlerinden oluşan çalışmalar var. Meşhur…Dostlar hocaların, yorumcuların, gazetecilerin televizyon konuşmaları var. Seminerler, konferanslar, sahabe sohbetleri var. Ama gündemde artık Kudüs yok. Gündemde artık doğu Türkistan da yok. Gündemde seçim var.
Kudüs’ün gündem olması katil İsrail askerlerinin bir Filistinliyi kurşunla kafasından vurması, bir çocuğu, kuş avlar gibi indirmesi veya bir Filistinliyi yerden sürüklemesine endeksli…
Kudüs Müslümanların gündeminden çıkmış durumda. Ancak şunu biliyoruz ki; Kudüs Yahudilerin, Siyonistlerin, ABD ve işbirlikçilerinin, emperyalistlerin sürekli gündeminde,,,
Gönül coğrafyamızda oynanan oyunların, Medeniyetler çatışması tezinin, dünya üzerinde yapılan çatışmaların merkezinde her zaman Kudüs vardır.
Ama bugün, Kudüs esir, Kudüs mahzun, Kudüs Ömerleri, Selahattinleri bekliyor. Şeyh Ahmet Yasin’in Müslümanları Allah’a şikâyet dilekçesi Allah katında beklemektedir.
Karar yüce makamdan bize nasıl dönecek. Onun kaygısını, korkusunu yaşaya biliyor muyuz? Bilemiyorum… Bildiğim şudur: Kudüs İslam medeniyetini ayrılmaz bir parçasıdır. Kudüs İslam medeniyetinden ayrılırsa veya başka din ve medeniyetlerin eline geçerse Müslümanlar özgürlükten bahsedemez ve İslami çalışmalarıyla avunamazlar.
Kudüs İslam’ındı. İslam’ın kalacaktı. İslam’ın kalmalıydı.
‘’Gitmesek te, görmesek te Kudüs bizimdi... “ bizim olmalıydı.
Ama öyle olmadı…
Kudüs’ü bizden kopardılar, hem de parça parça…
Biz Kudüs başörtüsü serbestken, imam hatipler zirvedeyken, camilerde din anlatılırken/STK’lar İslami faaliyetler yaparken kaybettik ve gündemin dışına attık.
Müslümanlar bir paradoks yaşıyor…
Bir akıl tutulması yaşıyor…
Baskın, seküler ve laik iktidar ve yönetimlerin olduğu, İslamcıların yönetimlere köşeden baktığı, İmam Hatiplerin sayıların az olduğu, başörtünün kamusal alanda olmadığı zamanlarda gündemde Kudüs vardı. Meydanlarda Kudüs vardı.
Şimdi başörtüsü serbest, İslamcılar artık makamlara köşeden bakmıyorlar. Köşe başlarındalar
Dekan oldular, daire başkanı oldular, İl müdürü, genel müdür, vs vs... oldular. Ama Kudüs İsrail’in başşehri olarak kabul edildi. Adım adım kuşatıldı ve Müslümanların gündemlerinden düştü. Bu Müslümanların inançlarında yaşadıkları paradoksun, taklidi imanın bir neticesidir.
Neden Müslümanlar Kudüs’ü unuttu? Çünkü Müslümanlar yaşadıkları süreçte menfi yönde hep değiştiler ve halden hale geçtiler. Halden hale geçenlerin başkasının haline derman olma durumu zaten olamazdı.
"İsrail işgali, Filistin topraklarının yüzde 85'inden fazlasını ele geçirmiş durumda."
Peki, Müslümanlar hangi haldeyken ABD emperyalizmi tarafından Kudüs İsrail terörünün baş şehri olarak tanındı.
Öncelikle Müslümanların gazları alındı. Laik Kemalist devrimlerden buyana şarz olan Müslümanlar İslam’i söyleme sahip bir hükümetin başa geçmesiyle deşarj oldular. Müslümanların yıllardır mücadele ve birikimleri miras yediler tarafından yenildi, yok edildi.
Ve…
Kudüs gündemden düştü…
Kudüs esaret altında ve bize mahzun mahzun bakarken aş, iş ve eş üçgeninden bir dünya kuran, dünya ve dünyalık peşinde olan Müslüman, yazık sana, çok yazık…
Evet!!!
Kudüs yetim bir çocuğun bakışındaki masumiyetle bize bakarken...
Dört tarafından kuşatılmış çemberi kıracak bir inanç ordusu beklerken...
Ahmet Yasin’in şikâyet mahiyetli duası Allah'ın katında cevap beklerken…
Kudüs’ün özgürleşmesi için, yaşaması için, mücadele edenler İsrail askerleri tarafından bir bir kurşunlanırken...
Gündemden düştü Kudüs...
Parça parça oldu Kudüs...
Bizde günden seçim;
Yol...
Çifte ikramiye...
Atama...
Şimdi gündem seçim…
Gündemden düştü Kudüs…
Bize mahzun bakar Kudüs…
Selam ve dua ile...
