Gazete, dergi, radyo, televizyon, sinema gibi kitlelere ulaşan ve iletişim sağlayan araçlara kitle iletişim araçları denir.
1990’larda dünya çapında internet kullanımının yaygınlaşması ve üzerinden geçen on beş yılın sonunda, sosyal medya platformlarının çoğalıp yayılması ile de kitle iletişimde bazı değişimler oldu.
İnsan, eline geçen imkanı yerinde ve kararınca kullandığı gibi maalesef ki amacı dışında ve gereğinden fazla kullanma ihtimali olan bir canlıdır.
Amacı haber ve bilgi verip, yaymak olan kitle iletişim araçları da insanın yararınayken, yanlış yerde, yanlış zamanda ve yanlış kişilerce kullanıldığında zararlı olabiliyor. Zararlarının başında sarf edilen zaman gelir. Başka bir zararı ise nereden geldiği belli olmayan yanlış ve zararlı bilgilerin, insanlar hatta kitleler arasında kaosa kadar görülebilecek bir tehlike içermesidir. Zararları arasında bu araçlardan bazılarının yaydığı radyasyon da var elbette.
Sarf edilen zamanın haddinden fazla olması durumda, beraberinde gelebilecek büyük tehlikenin üzerinde durmak istiyorum. Gerekli zamanlarda ve gereği kadar kullanılması gereken bu araçlarla lüzumundan fazla zaman geçirmek aile kurumuna da çok ciddi zararlar verebilir.
Kutsal bir müessese olan aile, ihmal edilmesi durumunda, iyileşmesi güç derin yaralar alabiliyor.
İnsanın insana ve de kitlelere ulaşım konforu arttıkça, bu araçların kullanım süresi de arttı. Durum böyle olunca, insanın öncelikleri yer değiştirir de oldu ve maalesef ki kişi farkına varmadan yeterince zaman ayırmadığı ailesi ve arkadaşları kendisinden yavaş yavaş kopup gitmeye başladı.
Halbuki iletişimin en güzeli, arada herhangi bir araç olmadan karşılıklı ve direkt beden dili ve lisan ile kurulandı. İletişim araçlarının içinde kaybolup giden insan, kazanımların çok üstünde zararlar gördü. Kitle iletişim ve sosyal medya araçları aileye ayrılması gereken zamanları gasp ettiğinden bu yana, birçok aileyi imha etme aracı da sayılır oldu.