Ortadoğudaki ülkeleri karıştıran savaş çıkmasına ön ayak olan tek ülke İsrail’dir
Lübnan’ı karıştıran yaşanmaz hale getiren İsrail’dir.
Ortadoğu’da Arapları ölü Arap haline getiren İsrail’dir.
Kuzey Irak’ta 50 yıldır bir tampon bölge kurmaya çalışan binlerce Kürt ve Türk’ün ölümüne sebebiyet veren güçlerin gafletinden en büyük payı alan güç, İsrail’dir.
Golan tepelerini işgal edip bölgenin su havzasını kontrol altına akan İsrail’dir
Mısır'da seçilmiş hükümeti devirip batı kuklası Sisi'yi getiren İsrail’dir,
Tüm bölgeyi yönetime getirdiği kuklalarıyla yönetenlere yön veren İsrail’dir.
Ortadoğuda özgür Müslüman toprağının kalmaması için batının her türlü silahı verdiği tek ülke İsrail karakoludur.
Bundan dolayıdır ki İsrail’in dünyada ve Ortadoğu’da bu kadar sesi gür çıkmakta..
BAE iktidarı devirip MOSSAD ajanı Dahlan ülke yönetimine getiren ve istediği şekilde bu ülkeyi Müslümanlara karşı kışkırtan ve kullanan İsrail’dir.
Türkiye tarihinin son yılları hariç 1948’den sonra sık sık yönetim değişikliğine giderek işe yaramayan yöneticiler getirerek ülkesiyi yönetmez duruma getiren babasının çiftliği gibi kulanan yine hiç kuşkusuz İsrail’dir.
İran'ın gelişmesini engelleyip bölge ülkelerini İran’a karşı kışkırtıp ülkeyi yaşanamaz duruma getiren İsrail’dir,
Suudi Arabistan’da petrol dolarına konan ve bu ülkede her türlü yönlendirmeyi ve yönetimdeki siyasete yön veren İsrail’dir.
Suriye’de örgütlere silah vererek savaşın uzun sürmesini sağlayan mazlum insanların ölmesini sağlayan İsrail’dir,
Afrika ülkelerinde halkın İslam'a yönelişini engelleyin toplumu Müslümanlara karşı kışkırtan yine İsrail’dir.
Son peygamber hariç tüm peygamberlerin ilk kıblesi olan Kudüs'ü işgal eden İsrail’dir
Kudüs Müslümanların asıl toprağı ilken bu gün yediyüzbin Yahudiyi getirerek ikiyüzbin Filistinlileri baskı altında tutarak, buraları yaşanamaz kılan İsraildir, çünkü Kudüs’te tüm yönetim işleri resmî daire çalışmalarının tamamı Yahudi siyonistlerin elindedir.
Allah kavimlerin, devletlerin ve yaratığı kullarının düşmanı değildir. Allah tüm insanlığa gönderdiği ilahi kitapta sürekli hepimizi uyarmaktadır.
Allah her şeyi önceden bildirdi, kavimlere özel muamele yapmayacağını söyledi, uyardı:
Normal bir şehir ahalisi, toplumu, idarecileri ne yapar, nasıl yaparsa başlarına ne geleceğini söyledi. İnananları Yahudilere karşı uyardı,
"Andolsun, insanlar içinde, mü'minlere en şiddetli düşman olarak Yahudileri ve müşrikleri bulursun. Onlardan, iman edenlere sevgi bakımından en yakın olarak da: "Hristiyanlarız" diyenleri bulursun. Bu, onlardan (birtakım) papaz ve rahiplerin olması ve onların gerçekte büyüklük taslamamaları nedeniyledir." (MAİDE/82)
"Allah yeryüzünde insanlara huzur içinde yaşayın bozgunculuk yapmayın eğer İylik eder iman ederseniz Allah size ne diye zulüm etsin diye buyurmaktadır."
Bu gün dünyanın geneline baktığımızda Allah toplumalara önce nimetler verdi, bol bol. Güvenliklerini sağladı. Kalplerini bütünleştirdi. Nimetler içinde yüzdüler. Şehirleri korundu. Karşılıklı rekabete tutuştular. Birbirlerine üstünlük tasladılar.
Bunlar bu haldeyken, Allah'ı unuttular da azdılar. Şükretmeyi unuttular. Nimetlere ve rahmete karşı nankörlük ettiler. Günaha daldılar. Zalimleştiler. Fesadı yaymaya başladılar.
Sahip oldukları imkanları ve fırsatları kendi bilgi ve güçleriyle elde ettiklerini söylediler. Kibirlendiler. Tuğyan ettiler...
Rahmeti bol Allah yine mağfiret etti, bunlara uyarıcılar yolladı. Nankörlükten dönmelerini, düzelmelerini istedi.
Ama kabul etmediler. Tağutlarına aldandılar.
Allah, o vakit nimetleri kıstı. Belalar verdi. Kötü hallere düştüler.
Allah istiyordu ki, bu haldeyken olsun hatalarını anlar, tevbe eder, doğru yola gelirler...
Böyle olmadı. Azgınlığa devam ettiler. Uyarıcılara ‘şayet böyle söylemeye, işimize karışmaya devam ederseniz, sizi ya öldürür, ya da burdan sürgün ederiz’ dediler.
Ahali yöneticilere isyan etmedi, uyarıcıları da takip etmediler. Ve Allah onları helak etti...
Tüm Arap ülkeleri ve diğer Müslüman ülkelerin yönetimleri Amerika, İngiltere eksenli bir yörünge dönüp dolaştılar, Allah’ın kanun ve hükümlerini kulak ardı ettiler, bundan dolayıda hem halkları hem devletler zulümden kurtulmadılar. Geçmişte peygamberlerin gönderildikleri kavimlerin hataları neyse bu günkü kavimlerde atalarını takip ettiler.
Allah, kullarına hiç zalim değildir. Onlara zulmetmedi. Ama onlar kendilerine zulüm ettiler. Kendileri zalim olunca hak ettikleri neticeyle karşılaştılar. Bunu da biliyorlardı.
Sonuç olarak Müslüman devletler ve toplumlar Allah’a olan kulluğunu ede etmediği sürece batı tarafından kurulan ve destek verilen altı milyonluk siyonist İsrail, iki milyar Müslümanlara acı çektirmekte,
Bizler ne zaman değişirsek üzerimizdeki yönetimler ve zulümlerde, nimetlerde değişecektir. Allah bizleri razı olacağı şekilde değişenlerden eylesin.