O´nun adına başlanmayan hiçbir işte hayır olmadığını söyleyen bir Peygambere ümmet olmaktan ne kadar bahtiyarsam; dünyanın en mükemmel dinine sahip, en kusursuz kitabına varis, en kalabalık insanına malik, en zengin en bereketli toprakların üstünde yatan en zelil bir ümmetin bir parçası olmaktan da o kadar bizarım.
Bu şartlarda; madem, elimizin gücü/kolumuzun uzunluğu yetersiz kalıyor yeryüzünde adaleti sağlayanlara öncüler olmaya; imanın en çukur noktası olan karnından konuşmaktansa, ´söz´ü olanlara bir müddet platform olma şerefine ermiş ?HABER DURUŞ?u ataletten kurtarıp ses getiren bir fırsata çevirelim istedik.
´Söz´ün nereden, kimden çıktığından ziyade; ?hakk?, ?adalet? ve ?doğruluk" adına söylenmiş olması bizi daha çok ilgilendiriyor. Bu temel prensipten hareketle; dünyanın adalet terazisinde, ?iyi?den yana ağırlığa sahip olduğuna inandığımız her sözün başımızın üstünde yeri vardır.
Bazı ağızlar/kalemler var ki, ender de olsa (bozuk saat misali) ömürde iki defa doğruya temas etmiş, onun dahi bir değeri vardır nezdimizde.
Bazen zehri bal kasesi içinde sunmak isteyen iblis ruhlu sözcülerle kesiştiğinde kelamımız, ´raina´ ile ´unzurna´ arasındaki nüansı yakalayabilmek ancak müminin ferasetiyle mümkün olacağından, sırat-ı müstakimden sapmamak için Rabbimizle irtibatı koparmayacak ve dua edeceğiz:
"? Ey Rabbimiz! Unutur, ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma! Ey Rabbimiz! Bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği şeyleri yükleme! Bizi affet, bizi bağışla, bize acı! Sen bizim Mevlâmızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et.? (Bakara/286)
Yine bu hassasiyetle, art niyetli münafıklarla karşılaştığımızda, güler yüzle verdiklerinin ´saam´ mı ´selam´ mı olduğunu anlayabilmek ve ´aldatılmamak´ için yoldan önce refikin doğru adamlardan seçilmesine inanıyor ve diyoruz ki:
Mekke Fethi´nden sonra fevc fevc ganimete koşan; teslim olmakla iman etmenin ayrımına varamamış olanlarla Bedir Ashabı´nı bir tutmayacağız. Yasir ile İkrime, Hüseyin ile Yezid arasında tercih yaparken ?vicdan?ın sesine de kulak vereceğiz. Ve dereyi geçerken; ?Allah, sizi bir ırmakla deneyecektir. Kim ondan içerse benden değildir. Kim de ondan tatmazsa şüphesiz ki bendendir? diyen Talut´a kulak vererek kana kana içmeyip ´Eliyle bir avuç alanlar´ ve imtihanı geçenlerle yolumuza devam edeceğiz.
Bakacağız önce söylenene, laf mı, söz mü? Evrende boşluk dolduran bir hacmi, bir özgül ağırlığı var mı? Söyleyenin ´adem´ mi ´adam´ mı olduğu önemlidir elbet; ancak içinize sinmese de "doğru söz" hatırına konuk edeceğimiz yazarlar olacak. ´Eve sokulmayacak kişilerle aynı mekanı paylaşmam´ diyerek imama kızıp camiyle ilişiği kesmezsiniz umarım.
Adaletsiz dünya düzenini değiştirmeye karşı her sözün, her eylemin her oluşumun insanlık için bir umut olduğuna inandığımızdan, kimliğine bakmaksızın, ?adalet? arayan her sese mikrofon tutacağız. İslam kardeşliğini birinci planda tutup mezhepçi yaklaşımlardan uzak duracak, parçalanıp bölünmeyi değil kıble eksenli ?birlik" temelli kardeşliği savunacağız.
Birbirimizi daha iyi tanıyıp kaynaşmaya vesile olsun diye yaratılıştan gelen farklılıklarımızdan; ayrışma, yalnızlaşma ve düşmanlık üretmek yerine, bunu fırsata çevirip birlikten güç devşirip zenginliğe ve kardeşliğe ulaşmanın daha akılcı ve fıtrata uygun bir tavır olduğuna inanıyoruz.
Hasılı; Müslüman kimliğimizle, yeryüzünde adaleti temin adına her çabayı destekleyecek, Müslümanların yeniden önderler olması, hali hazırdaki zilletten kurtulması adına gök kubbeye yükselen her sesin duyulması adına üzerimize düşeni yapmazsak ´şeytani düzen´in devamına sessizliğimizle katkı sunan ´dilsiz şeytan´ olmaktan kurtulamayacağımızın bilincindeyiz.
Vatandaş kimliğimizle de, ülkemizin birlik beraberlik ve kardeşlik içinde adalet temelli bir kalkınmanın ve bölüşümün olduğu; zalimlere karşı ´hervele´yi, mazlumlara karşı ´merhamet´i prensip edinmiş öncülerin yönettiği bir ülkeyi arzuluyoruz.
İstişareyi önemseyen bir peygamberin ümmeti olarak, ´akil insanlara´ daha çok kulak verilen, mazlumun olmadığı, kazara olursa da az sayıda onların da sesinin boğulmadığı bir saadet devrinin yeniden inşaası için cehd eden bilinçli insanımızın çoğalması için çabalayacağız.
Son olarak: Bugüne değin ´onuncu köy´e kadar kovalanan "doğru sözlü"lerin bundan sonra her yerde ´baş tacı´ edildiği bir dünyada yaşamak arzusuyla?
İMECEYE ÇAĞRI: ?Söz?ü olan herkesi davet ediyoruz. O da bir şeydir ama; sadece ´tık´layıp, okuyup geçmek yerine, ?HABER DURUŞ?un sahibiymişçesine (öyledir de zaten) aktif olarak katılım sağlayın istiyoruz. Göndereceğiniz haber, yorum, fotoğraf, video, bir güzel söz, bir güzel an, iyilik adına yapacağınız her katkı bu ?söz?ün duyulması ve yücelmesine katkı sunacaktır. Hep birlikte daha adil bir dünyada yaşama umuduyla. Herkese selam olsun?