Ferhat Özbadem

Tarih: 02.03.2018 08:19

Bir Entelektüel Ve Şiir Hikemiyatı: İbn Kuteybe

Facebook Twitter Linked-in

İbn Kuteybe´nin, 828 yılında Küfe´de doğduğu rivayet edilir. Döneminin en büyük alimlerinden ilim tahsil etmiştir. Meşhur Mutezile alimlerinden Cahız´dan ders ve icazet almıştır. Tefsir, fıkıh, hadis, lügat, edebiyat ve dil alanında uzun süre ilim tahsil etmiştir. Bu alanlarda döneminin zirve şahsiyetlerinden biri olmuştur.

İlk gençlik yıllarından başlamak üzere uzun bir süre Mutezile ilim halkalarında bulundu. Sonrasında muhaddislerin ilim halkalarına ilgi duymaya başladı. Hayatının son yirmi senesini kadılık yaparak devam ettirdi. 889 yılında Bağdat´ta vefat ettiği rivayet edilir.

Dönemin ilmi ve fikri tartışmaları içinde yer alan İbn Kuteybe aynı zamanda iyi bir edebi tenkitçi ve şiir eleştirmenidir. İlmi konulardaki usul ve yöntem ile ilgili görüşleri birçok farklı eserde dağınık dururken şiir ve şairler ile ilgili tenkit ve görüşleri ?Şairler Ve Şiirler? adlı eserde bir bütün olarak bulunmaktadır.

Kendisinden önceki şiir tenkitçilerinin yöntem kurallarına uymayan İbn Kuteybe, şairlerin şiir sayılarına veya tabakalarına değil kaliteli ve sanatsal şiir yazıp yazmadıkları üzerinden değerlendirmiştir.

Şiir ve şairler adlı eseri iki bölümden meydana gelir.  Birinci bölümü, şiir türleri, klasik kaside gibi hususları ihtiva eder; ikinci bölümü ise şairleri ele alır.

İbn Kuteybe, ?Şiiri dört kısma ayırır: 1. Lâfzı güzel, anlamı iyi olanlar. 2. Lâfzı güzel ve tatlı olup anlamında bir yarar bulunmayanlar. 3. Lâfzı kusurlu, anlamı iyi olanlar. 4. Lâfzı ve anlamı düşük seviyede olanlar.

İbn Kuteybe´ye göre, yetenekli şairin şiiri, doğaldır ve güçlüdür. Böyle olan şiir açık ve akıcıdır. Başını okurken, kafiyesini bilirsin. Beytin sadrını okur okumaz zihne aczi gelir. Bunu söyleyen şair, tenkih ve tehzib ile yorulmaz. Buna rağmen estetiktir. Akıcı ve cezaletlidir. Güzelliği doğaldır. Yani, anlamlar çok zihin yormadan şairin zihnine gelir. Yetenekli şairi imtihan ettiğinde duraksamadan şiir söyler. ? (Halim ÖZNURHAN)

Şiir Ve Şairler eserinin girişinde ?izlediği yöntem ile eserin muhtevası, şiir teorisi ile eleştirisine ve şairlerin kısımlarına ilişkin bilgi veren İbn Kuteybe, ele aldığı şairlerin zamanları, yetenekleri, kabileleri, baba adları, onlardan lakap ve künyeleriyle tanınanlar hakkında bilgi aktardığını, şairlere dair nakil ve anekdotlara, onların beğenilen şiirlerine, ilim adamlarının lafız ve mana bakımından hatalı buldukları hususlara, mütekaddimin şairlerinin söyleyip müteahhirînin onlardan yaptığı alıntılara (intihal, serika), şiirin bölümlerine, türlerine ve beğenilen niteliklerine yer verdiğini belirtir.? (Musa YILDIZ)

Eserin henüz Türkçeye tercüme edilmemiş olması kültür ve düşünce dünyamızın gelişmesi açısından büyük bir eksikliktir. Eserin Arapça baskısı Şefkat Yayıncılık´tan temin edilebilmektedir. Edebiyat anlayışımızın gelişmesi köklerimiz olan ilk dönem eserlerin kültür ve düşünce dünyamıza kazandırılması ile ancak mümkün olacak ve ilerleyecektir. İlk dönem edebi eserler üzerinde yapacağımız araştırma ve çalışmalar neticesinde geldiğimiz yeri daha iyi tanımlayabiliriz.

Şairlerin şiirleri ile alimlerin yazdığı şiirlerin birçok anlamda farklı olduğuna vurgu yapar İbn Kuteybe. Sadece estetik ve sanatın öncelendiği şiirin de sadece mesajın öncelendiği şiirinde yanlış olduğunu düşünenlerdenim. Bir şiirde hem sanat ve estetik kaygısı hem de derin manalar barındıran mesajlar da olmalı diye düşünüyorum.

İbn Kuteybe, ?mantığı zevkinden, düşüncesi pratiğinden daha iyi biridir. Şiiri değerlendirmede kişisel kanaatin esas olmasını istemekle isabet etmiş, matbu şiirin sonunun başından belli olan şiir olduğunu söyleyerek doğru karar vermiştir. Mütekellif şiiri de bu bütünlükten yoksun olmak biçiminde tanımlamıştır. Fakat şiiri lafız ve anlamlarının güzelliğine göre bölümlerken yargılarıyla zevklerini birbirine karışmıştır. Matbu ve mütekellif şiiri ayırırken tabii olan ile irticali (doğaçlama) olanı, zaman içinde ayıklanmış (teskifi) olanla zorlama (tekellüfi) olanı karıştırmıştır. Bütün bunlarla birlikte o Arap şiirinin Yunan mantığı içinde boğulmasına, eskinin sadece eskiliği yüzünden kabul, yeninin de sadece yeni olması dolayısıyla reddedilmesine karşı durmuştur.? (İsmail GÜLER)

Kendi dönemine kadar olan süreçte kullanılan edebi tenkit ilkelerinden farklı olarak kendine has ilkeler ile tenkitlerini ve derecelendirmesini yapan İbn Kuteybe şiir ve edebiyat alanında çok önemli bir adım atmıştır. Edebiyat ve şiir alanında günümüzde yeni yöntem ve ilkelerin ortaya çıkmasına vesile olması niyeti ile yazılan bu yazının amacına ulaşması temennisi ile.

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —