At Sırtında Çıplak kadın Halkçı Lady Godiva
Her şey göründüğü gibi olmuyor bazen. At sırtında çıplak bir kadın. Resmi gördüğümde şaşırdım. Hikayesini merak ettim. Çünkü çıplak ama bir o kadar da masum bir duruşu vardı. Dikkat çekiyordu. At sırtındaki çıplak kadın hikayesi bizi 11. yüzyıla götürmektedir. Hikayeye konulan şerhler, farklı versiyonlar, tarih içindeki değişimleri olayı bir efsaneye dönüştürmektedir.
Lady Godiva dindar bir kadın olarak manastıra karşı cömert davranmaktadır. Kocasına sadık, dinine düşkündür. Zengin ve soylu bir kadın olarak toplumsal yaşama ve halka karşı sorumluluk duygusu taşımaktadır.
Savaş ve beraberinde gelen kıtlık her zaman olduğu gibi halkın üzerine bir karabasan gibi vergi yükü olarak çökmektedir. Soylular ve zenginler zorluğu halka layık görmektedirler.
Halk yükü çekecek kadar güçlüdür onlara göre. Aynı zamanda askerlerin silahlarının gölgesinde zorluğu yaşamak mecburiyetindedirler.
Lady Godiva'nın kocası Lord Leofric her yönetici gibi halkı devleti ayakta tutan ekonomik güç olarak görmektedir. Halk cefaya ve zor şartlara alışıktır. Elit ve soylu tabaka lordlar, kontlar, senatörler, vezirler, vekiller, bakanlar konforundan taviz vermezken halkı devletin eşeği gibi görürler. Yükü yükleyebildikleri kadar yüklerler. Çünkü eşektir yük taşımaya alışıktır.
Ancak bazen halk eşek kadar da inatçı ve asi olabilir. Çifteleri sert ve şiddetli gelebilir. Lady Godiva halkın içinde bulunduğu zor durumdan rahatsızdır. Bir kadın olarak, bir dindar olarak sadece lüks yaşamın kendisine sunduğu ayrıcalıklarla hem konforu hem dindarlığı yaşayarak bal çalınmış bir hayatı mutlu mesut yaşamayı içine sindiremez. Sürekli kocasıyla bu konuyu tartışır. Halkın vergilerinin düşürülmesini ve zor şartlardan kurtarılmasını ister.
Belki başkalarının söyleyemeyeceği sözün evin içinden yükselmesi Lord Leofric'i rahatsız etmektedir. Ancak Godiva ısrarcıdır. Karısının inadından vazgeçmeyeceğini gören Lord, ona dindarlığıyla bağdaşmayacak bir teklif sunar. Yerleşim yerini at sırtında çıplak olarak geçerse halktan ağır vergileri kaldıracağını söyler. Böylece hem karısının dırdırından hem de vergilerin hafifletilmesi tehlikesinden kurtulacaktır. Lord beklemediği bir tepkiyle karşılaşır. Lady Godiva bu teklifi kabul eder. Ancak at sırtında çıplak geçmeden önce halkla konuşması gerektiğini belirtir. İzin aldıktan sonra halka kocasıyla olan diyaloğunu anlatır. Ve onlardan kendisinin bu fedakarlığına karşı duyarlı olmalarını ister.
Halk kendileri için yapılan fedakarlığa duyarsız kalmaz. Halk duyarlı yürekleri bilir ve ödüllendirir.
Lady Godiva bu konuşma sonrası uzun saçlarının örgüsünü açar. Saçlarıyla vücudunu kapatarak ata biner. Ancak bu aşamada halk hep birlik olmuş onun geçeceği gün evlerine çekilip kapı ve pencerelerini kapatıp onun gören gözlerden uzakta şehri geçmesine imkan tanımışlardır.
Halk kendileri için yapılan fedakarlığı istismar etmeye kalkmayarak onurlu bir davranış sergilemiştir. İki tarafın fedakar tutumunu gören Lord Leofric de verdiği sözü tutarak vergileri indirir.
Lady Godiva halkçı bir kadın. Halk fedakarlığı istismara kalkmayan erdemli bur topluluk. Lord Leofric sözünü tutan dürüst bir yönetici.
Hepsi bir araya gelince mutlu ve huzurlu bir topluluk ortaya çıkıyor.
Ülkeler bazen salgınlar, depremler, yangınlar ve sellerle acı reçeteler yaşamak zorunda kalabilir. Ve devlet bunlar için bir takım fedakarlıklarda bulunur. Vergileri indirir, ücretleri yükseltir. Yardımları arttırır. Böylece halkına biraz nefes aldırmaya çalışır. Ancak aç gözlü tüccarlar sürekli fiyat etiketi değiştirerek indirilen vergiler kadar ve daha fazla zam yaparak büyük bir ahlaksızlığa imza atmış olurlar. Fedakarlık istismar edilir.
Yaşanılan büyük depremlerde mağdur olan depremzedelere yardım edileceğine emlakçılar yükselen talebi istismar ederek hemen ev fiyatlarını yükselterek kaosa ptim verecek yaklaşım sergilerler. Ve birden iki liralık kiralar dört, dört liralık kiralar ise sekiz liraya çıkar. Ev fıtratları alır başını gider. Asgari ücret yükseltilir yükseltilmez zamlar peşi sıra dökülür. Yükselen asgari ücretin bir degeri kalmaz.
Burada Lord Leofric şahsında yöneticiler özellikle bu manipülasyonları yapanları şiddetle cezalandırma hakkına ve yetkisine sahip olarak gereken karşılığı vermelidir. Vermediği zaman güçsüz ve iradesiz olarak algılanabilir. Bu da yönetim zafiyetine neden olarak bu haksızlıkları yapanlara cesaret verir.
Hikâyemize sonradan eklenen bir bölüm istismarcıların aslında nasıl cezalandırılırması gerektiğini de ortaya koymaktadır. Tom diye birisi Lady Godiva at sırtında geçerken pencerenin perdesini aralayıp fedakarlığı istismara kalkışır. Bunu fark eden Lord Leofric o adamın ilk önce gözünü oyar sonra da idam ettirir. Ama halkın genelinin fedakarlığını da ödüllendirir.
Fedakarlık, erdem, onur, istismar ve ceza bir bütünlük arzetmektedir.
İnsanlık onurunu yapılan fedakarlıkları ödüllendirdiğimiz, istismarcıları da cezalandırdığımız zaman ayağa kaldırırız.
Seyit Ahmet Uzun
