Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


Ahmet TAŞ


ARTAN İNTİHAR OLAYLARI VE YALNIZ ÖLÜMLER

Yazarımız Ahmet Taş'ın "yeni" yazısı...


İnsanoğlu düşünen, yorum yapan, akleden hayatı için planlar yapan bu planlar dahilinde hayatına yön ve düzen veren özellikler de yaratılan bir varlıktır.

Aynı insan çocukluktan akılbaliğ oluncaya kadar kendi hayatı için faydalı ya da kazançlı olanı ayırt etme olgunluğuna ulaşıncaya kadar anne baba ya da kimin yanında kalıyor ise o şahıs ya da kurumların ilgi, alaka ve korumasına ve desteğine muhtaç bir varlıktır.

Yaratılmış varlıkların en kıymetlisi olan insanoğlu Allah'ın verdiği aklı, doğru ve yerli yerinde kullanamadığı, büyüme ve olgunlaşma döneminde doğru yönlendirilemediği durumlarda hayata doğru tutunma, kendini doğru idare etme yeteneğini kaybeder.

Karşılaştığı problemleri aşmakta zorlanır, derdini açacak bir yakın ve dost bulamadığında bunalıma girer ve çoğu zaman da kendine zarar vererek intihar etme yolunu seçerek hayatına son verir.

Son yıllarda aşırı borçlanıp hayatına son veren, eşi kendinden ayrılmak istediği için onu öldürüp kendisi de intihar ederek ölümü seçen ya da karşılaştığı bir zorluk karşısında, belki de derdini başkasına açtığında çok kolay çözüm yolu bulacakken bunu yapmayıp bunalıma girerek intiharı seçen insanımıza çok rastlar hale geldik.

Şehirler büyüdü, nüfusumuz arttı. Meydanlar, yollar, parklar, insanlarla dolup taşıyor, ama şunu unutmayalım kalabalıklar arasında sahipsiz gezen, sen kimsin diye hatırını derdini soran bir kul arayan yalnız kalmış çok insanımız var. Son yıllarda hızla artan intihar olaylarının muhatabı da bu insanlarımız zaten. Büyük aile sayısının azalıp çekirdek aile sayısının artması, hele hele de yalnız yaşama alışkanlığının artması insanımızı daha fazla yalnızlığa, sahipsizliğe sevk ederken onların, soranı edeni olmayan varlıklar haline gelmesine sebep oldu.

Bunun ardından özellikle ileri yaşta bazen de genç yaşta yalnız yaşayan insanımız arasında yalnız ölüm vakalarında hızlı bir artış yaşanmaya başladı. Gün geçmiyor ki erkek ya da kadın, yaşlı ya da genç yalnız yaşayan bir insanın ölümü ve ölümünden günler sonra yakınlarının ya da komşularının haberdar olduğu haberini duymayalım, okumayalım.

İnancımızın, kültürümüzün ve İslam dinimizin bize yüklediği insan ve aile olma, birbirini doğumdan ölüme kadar koruma, kollama sorumluluğu gereği devlet olarak, aile olarak, sivil toplum ve cemiyetler olarak hiçbir insanı yalnız, sahipsiz ve korunaksız bırakmamak anlayışımıza ne oldu da hızlı artan intihar vakalarına ve yalnız ölüm olaylarına sıkça şahit olmaya başladık.

Dünya kurulduktan kıyamete kadar insan insandır. İnsanı insan yapan kuralları belirleyen bizi yaratan yüce Allah'ın belirlediği erdemli bir insan hayatını yaşama şartlarında yozlaşmalar olmuşsa bunu tamir etmek de bize düşmüyor mu? İntihar edenler bizim annemiz, babamız, kızımız, oğlumuz ve de yakınımızdır. Onlara sahip çıkmak da devlet kurumlarının, sivil toplumun ve insanlar olarak bizim görevimiz değil mi? Öyleyse haydi Bismillah! Hep birlikte kolları sıvamanın zamanı gelmedi mi? Ne duruyoruz.

Selam ve dua ile

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR