“Allah resulü çok evlilik yaptı. Peki sahabe?… “
Allah resulü çok evlilik yaptı.
Peki sahabe?
Mesela Abdurrahman b. Avf’ın onbeş evlilik yaptığı, dört cariyesinin olduğu ve toplamda yirmialtı çocuk sahibi olduğu rivayet edilir.
Meşhur sahabe Sad b. Ebi Vakkas’ın dokuz evlilik yaptığı iki de cariyesi olduğu ve bunlardan toplamda otuz dört çocuğunun olduğu biliniyor.
Hz Ömer’in yakın akrabası da olan sahabe Said b. Zeyd’in sekiz eşi ve iki de cariyesi olduğu otuziki de çocuğu olduğu rivayet edilir.
Tüm bunları yazarken bu eşlerin tümü ile aynı anda evli olduklarını iddia etmiyoruz.
Evlenme ve boşanmaların çok yaygın ve fazla olmasından bahsediyoruz.
Yoksa sahabenin dört evlilik kuralını ihlali söz konusu değil…
Mesela Talha b. Ubeydullah’ın yedi eşi iki cariyesi ve onbeş çocuğu var.
Yine Zübeyir b. Avvam altı kadınla evlenmiş on dokuz çocuğu var ve cariyesi olduğundan bahsedilmez.
***
Yanı sıra tüm sahabenin evlilik hayatı böyle de değil…
Tek evli sahabe de var.
Mesela Abbas b. Abdulmuttalip…
Mekke’nin zenginlerinden olduğu halde iki evlilik yapmış ve on iki çocuğu var.
İmkânı olduğu halde evlenmeyen ya da tek evlilik yapan sahabe de var…
Mesela Ebu Ubeyde b. Cerrah tek eşli olup cariyesi yoktur ve iki de çocuğu olmuştur.
Hz Peygamberin azat ettiği kölesi Zeyd b. Harise’nin dört kez evlendiği bir cariyesi dört te çocuğunun olduğunu tarih kaynakları yazar.
Enteresandır Ebuzer’in eşi yoktur bir cariyesi vardır ve ondan da bir çocuğu olmuştur…
***
Bunları neden anlatıyoruz?
Arap örfünde çok evlenme ve boşanmanın olduğunu söylemek için.
Yani bu dini bir uygulama değil örfi bir tercihtir.
Evlenilen zevcelerin yaşı da aslında dinle ilgili bir sabite değil örfi bir uygulamadır.
O günün toplumunun gelenek yapısı çerçevesinde sınırları belirlenmiş toplumsal sosyolojik bir eğilim vardır.
Ve bu hiçbir zaman dini bir kıstas vermez bize…
Arap toplumu erkek egemen bir toplumdur ve İslam öncesi yüzyıllara dayanan çok eşlilik geleneği vardır.
Ve bu gelenek İslam’ın erken dönemlerinde de devam etmiştir.
Tüm bunlar sonrasında İslam’la beraber dörtle sınırlandırılmıştır…
***
Hz Peygamber Osman’la evli olan kızı Rukeyye vefat edince diğer kızı Ümmi Gülsüm’ü yine onunla evlendirmiştir.
Diğer kızı Fatıma’yı da Ali ile evlendirmiş.
Yine Ebubekir ve Ömer kızlarını Hz. Peygambere vermiş, Hz Ömer de Ali’nin kızı Ümmi Gülsüm ile evlenmiştir…
Ve Ömer’le evlendiğinde Ümmi Gülsüm 11 yaşındadır…
Söylemeye çalıştığımız; bu bir Arap örf ve geleneğidir.
Yaş denkliğinin olup olmaması çok ta ehemmiyetli olmayan bir geleneksel toplum yapısı söz konusudur.
Mesela Hz. Hasan çok kadınla evlenip boşanmasıyla meşhurdur.
Tüm bunlar Arap toplumunun kendine has bir özelliğidir.
Din üzerinden değerlendirilemez ve bugünkü kriterlere de uymaz.
Bunlar dinleştirilemez dinden gibi gösterilemez dini referans olamaz…
O halde Sahabenin her uygulaması din değildir…
Bazı toplumsal uygulamaları bizim toplumun gelenek göreneğine adetlerine uymaz…
Tüm bu çok evlilikler ve yaş densizlikleri bizim örfümüze uygun değildir sadece Arap örfüdür.
Mesela bizde iki evliliğe dahi pek rastlanmaz ve olsa dahi kumalar pek anlaşamaz.
Ama Araplarda iki üç ya da dört evlilik bugün dahi çok normaldir ve kumalar arasında pek ihtilaf kavga da olmaz…
Küçük yaşta evlilikte keza…
O gün küçük kızlarla evlilik çok normal bir şeydi ve Arap toplumunun olağan bir uygulamasıydı.
Bu, o gün sadece Arap toplumunda mı vardı?
Tabi ki hayır…
Mesela Yahudi geleneği de böyledir o günlerde…
Diğer çoğu kültür erkek egemen kültürdür bu uygulamalar yaygındır ve normal görülmektedir.
O gün bunu eleştiren hiç kimseyi göremezsiniz.
O halde evlilikler din üzerinden anlatılmaz.
Anlatmaya kalkışsanız da kimseye bunu anlatamazsınız.
Örf adet ve gelenek ile dini ayırmazsanız böyle olur…
Geçmişteki geleneksel örfi uygulamaları din adı altında bugüne aktaramaya çalışırsanız altında ezilir kalırsınız…
Bugünkü tartışmalara gelince bu apaçık bir vahşilik barbarlıktır cehalettir aptallıktır.
Günümüz toplumunda hiçbir değer yargısı ile ifade edilemez ve savunulamaz…
Selam ve dua ile…
Kaynak: farklı bakış