Ali Emiri 1857´de Diyarbakır´da doğdu. Babası Mehmed Şerif Efendi´dir. Öğrenimine Diyarbakır´da Sülûkiye medresesinde başladı, daha sonra amcası Şaban Kamil Efendi´nin ve Fethullah Feyzi Efendi´nin derslerine devam etti. Küçük yaştan itibaren hem iyi bir eğitim gördü, hem de çok meraklı ve hafızası kuvvetli bir öğrenci idi. Tarihe ve özellikle edebiyata olan merakı ile çok fazla şiir yazdı ve ezberledi.
Ali Emiri Efendi memuriyet hayatına 21 yaşında iken, Diyarbakır´da müsevvitlikle başladı. Ali Emiri´yi imtihan mahiyetinde, Nef?în´in bir kasidesini tanzir etmesini isteyen ıslahat heyeti başkanı Abidin Paşa, onu çok beğendi ve yanına aldı. Bundan sonra Emiri, Abidin Paşa ile Harput´a, Sivas´a, Selânik´e gitti. Daha sonraları birçok yerlerde a?şar müdürlüğü, başkâtiplik, muhasebecilik yaptı. Sonra Erzurum defterdarı oldu ve 1896 yılında Yanya ve İşkodra´ya maliye müfettişi olarak atandı.
Ali Emiri Efendi bu tezkiresini, önsözünde belirttiği üzere, maliye müfettişi olarak atandığı İşkodra vilayetine ikinci gidişinde, bir tesadüf eseri burada şiir söyleme geleneği olduğunu öğrenmesi üzerine yazmaya başlamıştır. İşkodra vilayetinde ancak üç ay kalabilmiştir. Üç ay gibi kısa bir sürede bu tezkireyi hazırlamıştır.
Ali Emiri şairleri değerlendirirken yeri geldikçe yörenin geleneklerinden, ziyaret edilen yerlerinden, meşhur binalarından, binaların kitabelerinden tekke ve mezarlıklarından ve bölgenin coğrafî durumundan bahsetmiştir. Bazı şairlerin soy ağaçlarını vermiştir. İşkodra Vilayeti Osmanlı Şairleri kitabı bu yörenin edebi ve sosyal tarihi açıdan kaynak bir eser haline gelmiştir.
Bu tezkireyle, Ali Emiri Efendi gibi şiirle fazlasıyla uğraşmış bir kişiyi bile hayrete düşürmüş bir ?bilinmeyen? ortaya çıkmış oluyor. Bu da Balkanlarda, hem de Arnavutların ve Hıristiyan cemaatlerin çok olduğu ve devlet memurlarından başka hemen hemen kimsenin Türkçe konuşmadığı İşkodra vilayeti ve civarında güçlü bir Osmanlı şiiri geleneğinin varlığıdır.
?İşkodra, Kuzeybatı Arnavutluk´ta tarihi bir şehir. İşkodra M.Ö II. ve III. YY da İllir devletinin merkeziydi. İşkodra Osmanlı yönetiminin ilk dönemlerinde önemli bir sancak merkezi ve kale idi. 1864 ve 1867 Vilayet Nizamnameleriyle Osmanlı İmparatorluğu´nda modern vilayetler kurulmaya başlandı. Bu bağlamda İşkodra, 1867/1868´de modern bir vilayete dönüştürüldü. Yeni vilayetin idari taksimatında ve sınırlarında bazı değişiklikler yapıldı. Osmanlı Rus Savaşı´ndan (1877-1878) sonra toprak kayıpları sebebiyle vilayet sınırları daraldı ve idari taksimatı yeniden ele alınıp İşkodra ve Draç sancaklarına bölündü.? (Boşnak Medya)
*
İS?KODRALI İBRAHİM HALİLİ PAS?A
Müşarün-ileyh merkezi vilayet olan İşkodra şehrinde dünyaya gelmiştir. Pederleri vüzeradan Koca Mehmed Paşa´dır. Müşarün-ileyh İbrâhîm Paşa bir şa?ir-i mâhir olup ?Halîlî? mahlasıyla inşad-ı eş?ar ederdi. Eş?arı hakîmâne, beliğâne, edibâne, mütevazi?ânedir. ?Vezir olanlar âdil, âdil olanlar mütevazii olmalıdır? kelâmını her zaman yad ederlerdi.
Bu fenaya verme dil âlemde insanlık budur
Rûzigârı ber-hevâ bil ehl-i ?irfanlık budur.
Gül nikabın ref? edip şekvaya hacet kalmadı
Cennet-i rûyun görüp dünyaya hacet kalmadı.
*
İS?KODRALI AHMEDİ
İşkodra medreselerinde tahsil-i ?ulûm u kemalât eden ?ulema-yı zevi´l-ihtiramdandır. Tahsilini ba?de´l-ikmal müderrisîn-i memleket ?idadına dahil olarak neşr-i ?ulûm-ı ?âliye ile meşgul olmuştur. Daire-i tedrisinden birçok ulema ve üdeba yetişmiştir. Bilahare İşkodra müftülüğüne tayin olunduğu halde yine neşr-i ?ulûm-ı ?âliyeye devam-ı meslek-i alisini terk etmedi.
Zâhidâ sen ne bilirsin niçedir hâlet-i ?aşk
S?ahs-ı bî-mağz bilir mi niçedir lezzet-i ?aşk.
Hâne-i dilde komaz nakş-ı nukuş-ı gayrı
Lutf ile cilveger oldukda güzel sûret-i ?aşk.
*
İS?KODRALI ÂSAF MEHMED PAS?A
İşkodra vali-i esbakı Koca Mustafâ Paşa´nın hafîdi, kezalik İşkodra vali-i sabıkı Mustafâ Paşa´nın mahdumu ve şeyhü´l-vüzera âti´t-tercüme S?erîfî Mustafâ Paşa merhumun pederi Âsaf Paşa´dır. Cedd-i ?âlîleri Koca Mehmed Paşa´nın valilikleri vaktinde 1172/1758-59 senesinde İşkodra şehrinde dünyaya gelmiştir.
Âsaf Mehmed Paşa edib, kâtib, şair idi. Farisî eş?arı pek metin ve Türkîsine gâlibdir. O havali şairleri makarr-ı hükümete gelerek kendisine şiirler takdim ederler ve kendileri de etraf ve enhasında bulunan şuaraya şiirler caizeler gönderirdi.
Felek lutf eyledi birgün bana dildârı gösterdi.
Sehâbı kaldırıp hûrşîd-i pür-envârı gösterdi.
Melâhat gülşeninde istedikçe bir gül-i handân
?İnâd etti o bâğın bâğbânı hârı gösterdi
*
BÂLÎ
Ahalisi şecaatle meşhur ve tevarih-i ?Osmaniyyede niçe niçe celâdetleri mestur olan müntehâyı hududda ve kenarı bahirde vaki Ülgün kasabası ümerasından ve asrımız şuarasındandır.
Sâl-i nev tafdîl olunmak pek becâ
Kalb ile buldum fazîlet sâlidir
Ehl-i tahkik etse ?arz-ı mefharet
Doğru el-hak hüsn-i hibret sâlidir
*
TEVFÎK
İşkodra vilayetinin Draç sancağında ve Draç kasabasının 17 kilometre cenub-ı şarkîsinde vaki ve hem-namı olan kazanın merkezi bulunan Kavaye kasabasındandır. Evail-i hâlinden İşkodra ve Tiran şehirlerinde tahsil-i kemalât ederek haiz-i şiir ü inşa olduğundan, havalisi şuarasıyla müşaaresi vuku bulmuştur. Vefatı 1260/1844 hududundadır.
Sine mecrûh?ı gam-ı gaddâre-i yâr olsa da
Çare ne meyl eyledik ol şuha gaddar olsa da
Bâde-i la?l-i leb-i dilber dururken sâkiyâ
İltifat eyler mi rindân câm-ı ser-şâr olsa da
*
PEKLİNLİ CAFER SADIK PAS?A
Müşarün-ileyhin pederi İşkodra vilayetine tâbi Arnavutluk´un Peklin kazası* hanedan-ı kadiminden ve mîr-i mîran-ı kiramdan Süleyman Paşa´dır. Sahib-tercüme Cafer Sadık Paşa eva´il-i hâlinde Peklin´de tahsil-i mukaddemât-ı kıraat eyledi. Sonra İşkodra´ya gitti. Orada âti´t-tercüme Murtaza Safi Efendi´den ve sair ?ulema-yı memleketten ahz-ı kemalât eyledi. Şiir ve inşada heveskâr olarak güzel eserler yazmağa başladı. Ba?dehu memleketine döndü. 1250/1834-35 senesinde terki âlem-i gurur ve azmi cenab-ı darü´l-huzur ederek Dârü´l- huzur tabiri tarih-i vefatı vaki oldu.
Bu cihânda kimine mihnet ü gam vermişler
Kimine zevk ü safâ hayl u haşem vermişler
Yârimin yanına gitmiş yine bir iki rakîb
Hezeyân söyleyerek hayli elem vermişler
*
HASAN HAKKI PAS?A
S?eyhü´l-vüzera-yı esbak İşkodralı Şerifi Mustafa Paşa merhumun ferzend-i necibidir. 1242/1826-27 senesi Muharreminde (5 Ağustos-3 Eylül 1826) İşkodra şehrinde dünyaya gelmiştir. Müşarün-ileyh asil, necib, mükrim, sahi, vezir ibn-i vezir bir zat-ı hatem-semîr idi. Beş lisan ile tekellüm ederdi ki, Arapça, Farisi´ce, Türkçe, Fransızca, Arnavutça idi. Kitabeti selîs, eş?arı latif, tekellümü veciz idi.
Olaydı hâhiş-i nûş-ı şarâb-ı nâb sana
Olurdu sâgar-ı zerrîn, âfitâb sana
İçince hâhişin artar nedir bu keyfiyyet
Verir mi hûnum ?aceb neş´e-i şarâb sana
*
İS?KODRALI HÜSEYNİ
İsmi Molla Hüseyin´dir. Eva´ilinde tahsil-i mukaddemât-ı ?ulûm ederek muallimlikle imrar-ı evkat eylemekte idi. Bir müddet dervişane bir kıyafetle diyar-ı gurbeti ihtiyar ve bazı memleketleri geşt ü güzar eyledi. Sonra memleketine avdet ederek yine muallimlik vazifesiyle meşgul oldu. Musikiye aşina ve sadası güzel olduğundan evvela İşkodra´da Sultan Bayezid-i Veli caminde müezzin ve muahharen İskelebaşı´nda Kara Hüseyin caminde hatib-i dil-nişin oldu. 1150/1737-38 hududunda İşkodra´da vefat etmiştir. Bazı gazel ve ilahiyatı manzurumuz oldu.
Âh âh yine bir tıfla gönül başladı zâra
Bir şûh-ı perî peykere aldandı ne çâre
Tenhâ değilim ben leb-i gül-fâm ile medhûş
Gül-ruhları al eyledi mestâne hezâra
*
HİKMETİ
İşkodra vilayet ve sancağında kaza merkezi olan Akçahisar kasabasındandır. İsmi Ahmed´dir. Dervişandandır. ?Derviş Hikmetî? diye ma?ruf idi. Âti´t-tercüme Akçahisarlı İbrahim Kemâleddîn S?emîmî Dede´ye hizmet etmiş ve Akçahisar kasabasında vaki? S?emsî Efendi zaviyesine zaviyedar olmuştur. Bir vakit sonra İşkodra´ya azimet ve İşkodralı hanedanına takdim-i asar ederek eltaf ve iltifatlarına mazhar olmuştu.
Kâm-yâb eyle beni ey maden-i lutf u kerem
Çârdeh masum-ı pâk âl-i abanın aşkına
Sifle-perver çarha minnet eylemez bu Hikmeti
Var iken lutfun senin kân-ı sehânın aşkına
*
TİRANLI HALÎMÎ
İşkodra vilayetinde Draç sancağında Tiran kazasının merkezi bulunan Tiran şehr-i dil-arası meşayih-i kiramından ve Arabi, Farisî, Türkî lisanlarıyla inşad-ı eş?ar eden şu?ara-yı hüner-pîradandır. İsmi Şeyh Selim Efendi, pederinin ismi şeyh Yûnus Efendi, onun pederinin ismi şeyh Receb Efendi, onun pederinin ismi Derviş Efendi´dir ve şöhretleri Kubâd-zadedir. Ecdad-ı kiramı serapa meşayih-i ?izam-ı Kadiriyye´dendir. Ezcümle cedd-i alileri şeyh Receb Efendi, bir mürşid-i sahib-vukuf olarak bu hâkdan-ı fenada yüz on dokuz sene muammer olmuştur. Memleketi olan Tiran´da yetmiş sene icra-yı meşihat ve irşad-ı müridâna himmet ederek 1204/1789-90 senesinde vefat etmiştir.
Ziyâde cezbe olur dilber-i hat-âverde
Yazıldı vefk-i sad ender sad ol ruh-ı terde
Rumûz-ı vefk müsennâdır ol iki ebrû
Yazıldı hâme-i kudretle vech-i dilberde
*
İS?KODRALI HAMDÎ
Merkez-i vilayet olan kubbetü´l-İslam İşkodra´dandır. İsmi Mahmûd´dur, şöhreti Nalbandzade´dir. 1210/1795-96 hududunda tevellüt eylemiştir.
Mûy-ı sefîd hüsn-i hısâla delîl olur
Yağdıkça kar o yıl berekâta sebîl olur
Dil-rîş etme kimseyi ömrün zevâllidir
Kelb-i ?akur bir iki günde katil olur