Mahmut Olgun

Tarih: 22.02.2024 07:56

Kahrolsun hendek ehli

Facebook Twitter Linked-in

Siyonizm cehaletin, vahşetin, kuralsızlığın güç gösterisinin, kindarlığın ana damarını temsil ediyor. Ve bu sulh ile İslam ile adalet ile tamamen zıt şeylerdir. Bir Müslüman’ın cehaletle, vahşetle, kuralsızlıkla barışık olması düşünülemez. Buna meyletmesi bile başlı başına bir felakettir. İslam’ın cehaletle barışık olması kesinlikle düşünülemez. 

Buna çok dikkat edilmesi gerekiyor.

Günlerdir Gazze’deki mazlumlar, masumlar bir soykırıma tabi tutuluyor. 

Dünyanın gözleri önünde kadın, çoluk çocuk demeden, kural ve ahlak dinlenmeden üzerlerine bombalar yağdırılıyor.

Çok çirkin ve de ahlaksızca saldırılar...

Hastaneler, Camiler ve kiliseler...

Okullar ve mülteci kampları...

Ekmek kuyruğunda bekleyenler...

Su tankerlerini bekleyen çocuklar...

Bombalardan kaçan insanlar...

Bütün geçişler üzerlerine kapatılmış.

Ne çıkış var ne kaçış.

Büyük bir soykırımla karşı karşıya kalmış bir halk...

Bütün bunlar olurken halkı Müslüman olan ülkelerdeki idarecilerden insanlık namına bir ses yok, duyarlı halklar ise çaresizlik içerisinde kıvranmakta. 

Bir şeyler yapamama ıstırabı içerisinde, sadece kınamakla, yetinilmekte. 

Karınca kararınca bir şeyler yapılıyor ama bu da yetersiz kalınmakta.

Bir sessizlik, bir meyletme atmosferi hâkim. 

Kimi habersizce Yahudileşmiş, yaşam biçimi ile fikri ile duyarsız bir kalıba girmiş kendisinden haberi yok.

Adına İslam dünyası dediğimiz birçok beldede birçok zaman cehalete, zulme, sefalete muhabbet besleyenler olmuş.

Önceleri olduğu gibi şimdi de aynı şekilde cehalete muhabbet devam etmekte.

Zulme ve zalime meyledenler olmuş ve hatta alkış tutanlar bile olmuştur. 

Bütün dünya kör, sağır ve dilsiz,

Sadece seyretmekle meşgul,

Gazze bir ateş çukuruna dönüşmüş adeta.

Hani onlar iman edenleri içi ateş dolu hendeklere atmışlardı da onlar davalarından dönmemişlerdi.

Ve onlar ateş dolu hendeklerde cayır cayır yanıp şehadet şerbetini içerken birileri de seyretmişti, raks etmiş dans etmişti.

Zulmün ve zalimliğin mantığı hiç bir zaman değişmemiş ve bu kıyamete kadar devam edecektir.

Bugünde aynı şekilde dans edip çocuk ölümlerini izleyenleri görüyor ve bir şeyler yapamıyoruz.

Bunun vebalini ödeyemeyiz.

Dün inananları ateş çukurlarına atanların torunları bugün aynı şekilde zulümlerine devam etmektedirler.

Bakınız Cenabı Allah Buruç süresinde şöyle buyuruyor;

"1. Burçlarla dolu gökyüzü şahit olsun, 

2. Vaad edilen gün şahit olsun, 

3. Her bir tanık ve sanık şahit olsun (da şu gerçeği ünlesin): 

4. Kahrolsun hendek ehli! 

5. O ateş (hendekleri), ağzına kadar doldurulup tutuşturulmuştur. 

6. O zaman onlar ateşin üstüne oturmuşlardır; 

7. Dinlerinden döndürmek için acımasızca şuurlu ve kâmil müminlere yaptıkları işkence ve zulmü de seyrediyorlardı, yaptıkları işkence ve zulüm sebebiyle kendi aleyhlerine şâhitlik de edecekler. 

8. O (zalimler) başka bir sebeple değil, sadece yücelikte eşsiz ve hamdin tümüne layık olan Allah`a imanda ısrar ettikleri için onlardan intikam almışlardır. 

9. O Allah ki, göklerin ve yerin hâkimiyeti sadece O`na aittir; üstelik Allah her şeye şahittir. 

10. Bakın, mümin erkekler ve mümin kadınlara işkence yapıp da sonra pişman olmayanlar var ya: elbet onlar derin bir mahrumiyet gayyasını boylayacaklar ve onları harlı ateşin azabı bekleyecektir."

Evet! Onları harlı ateşler bekleyecek.

Masum çocukları ise adn cennetleri bekleyecek.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —