Reklam Görüntülerine Tıklayarak Kitap Siparişi Verebilirsiniz


ZEYNEP KILIÇ


Ben Sevdim Mardini Bundan Kime Ne

Zeynep Kılıç'ın "yeni" yazısı...


New York Times: Erdoğan Türkiye’yi otoriterliğe itti!

Neredeyse 20 yıldır ülkeyi yöneten Erdoğan, nüfuzunu kendi iktidarını güçlendirip rakiplerini baltalamak için kullanıyor.

The İndependent: Erdoğan’ın en popüler rakibi!

Erdoğan’ın en korktuğu siyasi rakibinin gelecek yılki seçimlerden menedebilecek olması öfke yarattı.

The Financial Times: İmamoğlu’nun siyasi talihi bazen Erdoğan’ınkini andırıyor!

Uzun süredir devam eden ekonomik kriz 20 yıldır Türkiye’yi yöneten Erdoğan’ın AKP’sine olan desteği bugüne kadarki en düşük seviyelere indirdi.

The Guardian Muhalefete yönelik baskının son adımı! Yargı seçimler öncesi ana muhalefet partisinin kilit isimleri üzerindeki baskıyı artırıyor.

Türkiye demokrasisi hiçbir zaman kendi başına organik bir demokrasi olmadı hep zorlu şartların demokrasisi oldu. Muhalefetin, ortak masanın yapmadığını yargı ya da gizli bir ortak akıl yaptı.

Bir türlü motivasyonu ve siyasi mobilizasyonu yakalamayan, zor doğum sancılarıyla kıvranan, kasılarak milletin tepkisinin had safhasına taşıyan bir kısım muhalif kanada nihayet yargının mucizevi eli değdi. Ve herkes de böylece rahata ermiş oldu.

Bu zor sancılardan sonra herkesin yüzünde sevinç gözyaşları güller, gülücükler açıverdi. Yargı onları nihayetinde son dakika golü ile buluşturdu.

Ortak akıl, okyanus ötesi, yargı her kimse oyunu Kılıçdaroğlu’ndan ve onun politikalarından yana değil taze kan, taze can İmamoğlu’ndan yana kullandı.

Birileri kahrolsun istibdat yaşasın hürriyet sloganlarıyla sanki Erdoğan iktidarını değil Misak-ı milli sınırlarına sıkışan Osmanlıya değil, üç kıtaya yayılan Osmanlıya sesleniyordu. Malumunuz Osmanlıyı lime, lime parçalayan yegâne söylem ve slogan Yaşasın hürriyet kahrolsun istibdattı. Malum kişiler fırsattan istifade adeta jön Türkleri oynuyor. Nitekim süreç boyunca sık sık tekrarlanan bu kavga İyi parti ile Ak partinin kavgası değil Vahdetinin gemisine binenlerle Mustafa Kemalin vizyonunun peşinden gidenlerin kavgasıdır sözleri basite indirgenecek sözler değildir. Onların sarayı varsa bizim ise Saraçhanemiz var bütün bu söylemlerde Abdülhamit Hanı rol model alan tek akla, tek adamlığa meydan okurken hürriyetten kasıtları ise şu anlamlara geliyor.

Yaşasın hürriyet ama misakı milli sınırları dahilinde.

Yaşasın hürriyet ama Kemalist söylemlerin dahilinde.

Yaşasın hürriyet ama muasır modern demokratlar, bürokratlar kisvesinde.

Peki gizli bir ortak akıl neden İmamoğlu’ndan yana taraf oluyor?

Soylu Mardin’de bunların yaptıkları tek icraatı gösterin dişimi kırıyım diyordu. Ve Kürtlere Kürtlüğünüzle, dilinizle gurur duyun diye sesleniyordu. Bundan önce 47 plakayla Ankara’ya, İzmir’e, İstanbul’a gitmek çok kolay değildi. Burada 34 plakları vardı, 06 plakları vardı. Değerlilerimize saldırdılar vazgeçmedik Amerika’nın çocukları duysun vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz, dedi.

HDP Şanlı Urfa Milletvekili Ömer Öcalan meclis kürsüsünden savunma sanayisine harcamalarınız sizin ekmeğinizden eksiltiyor diye seslenirken savunma sanayisinde ise şunlar oluyordu kızıl elma gönül alma tutamadık uçtu.

Bakan Varank ise size cevap vermekten dilimiz de tüy bitti diyordu. Biz 26 şehirde 468 fabrika açarken Kılıçdaroğlu musluk çeviriyordu musluk. Bunlar pamuk tarlası mı? Kılıçdaroğlu Rifkin ile yaptığı online toplantı sonrası milletimiz teknoloji görsün sözlerine tepki veren Varank, Kılıçdaroğlu teknolojiyi o kadar uzakta aramasına TOGG fabrikasının kapısına dayansaydı. Meğer sizin teknolojiden anladığınız ABD ile online bağlantı kurmakmış. İnanır mısınız ödeyemediğiniz elektrik faturasını bile online ödeyebiliyorsunuz. Çok sevdiğiniz hamburgeri bile online sipariş edebiliyorsunuz. Bizim teknolojiden anladığımız lazer detektör sinyal çipidir. Sizinki ise hamburger teknolojisidir. Samimi bir itirafta bulunmak istiyorum tüm girişimlere rağmen bizim de bir başarısızlığımız var o da nedir biliyor musunuz 20 yılda her alanda yerlilik oranlarını yükselttik ama bu muhalefettin yerliliğini bir türlü yükseltemedik. Şu tabloya bir bakar mısınız danışman Amerika’dan, finansman Londra’dan, akıl Almanya’dan. Lafa gelince TOGG’un neresi yerli asıl sizin nereniz yerli ithal muhalefetsiniz. Londra’dan tefecilerden para bulduğunu söylüyor nasıl yıkadınız bu paraları Buckingham sarayının çamaşırhanesinde mi yıkadınız diye muhalefete sert çattı.

Cumhurbaşkanı Muhalefetin Bizansvari taht oyunları peşinde olduğunu söyledi.

Bundan çıkan ihtimaller yeni Osmanlıcılık, İslamcılık eksenindeki bir reis derin aklın sözünü dinlemiyor. Menfaatlerini baltalıyor. Misakı milli sınırları aşıyor. Batıya meydan okuyarak yeniden Osmanlının ruhunu canlandırıyor.

Büyük Ortadoğu projesi ile ters istikametten hareket etmeye gitmeye başlıyor.

Suriye, Irak’a müdahale ediyor. Türki devletlerle safları sıklaştırıyor.

Büyük Menderesi oynuyor Doğuya hatta Rusya’ya veçhini çeviriyor.

Yeni ulus devletlerin ortaya çıkmasını engelliyor. Bu da emperyal güçlerin böl parçala yut stratejisi ile birebir çatışıyor. Çünkü hazımsızlık hastalığıyla müptela olan emperyalizm şu sıralar küçük parçaları daha da ufak parçalara bölme hevesinde.

Emperyalizm böl parçala yut stratejisini daha da aktif hale getirmek için biri, bire değil biri bine parçalayıp bölüp yutma taktiği içindedir.  

Dolayısıyla emperyal güçler için en makulü bölünmüş, ölmüş bir Osmanlıyı canlandırmaktan öte Türkiye’yi en azından kısa vade için 1923 politikaları ila kendi sınırında durdurma hedefindedir.  Anlaşılan, olan yine Kürtlere olacaktır.

Nitekim Saraçhanede bütün partilerin liderleri demokrasiyi savunurken Kürtler kendilerinin oylarıyla beldelerin başına geçenler tarafından yani hem ulusal hem uluslararası güçler tarafından şimdilik satılmışların listesinde görünüyor. Herkes İmamoğlu’nun hakkının peşinden koşarken Barış yarkadaş neden Saraçhanede HDP’lilerin temsilcileri yok diye tepki verdi. Demirtaşın sarı öküzü vermeyecektiniz sözü ise demir parmaklıklılar arakasında kalakaldı.

Kim bilir belki de batının böyle yeni müttefiklere ihtiyacı vardır. Dolayısıyla mevcut düzeni yaşanan ekonomik krizler üzerinden halkı açlık ve istibdatla korkutma hamleleri ile plan ve stratejilerini demokrasi havariliğine soyunarak çok hızlı bir şekilde yürürlüğe koymaya çalışmaktadır. Ve bunun için milleti birbirine bağlayan moderne göre geleneksel kalan temel ahlaki değerlere dört bir koldan saldırıya geçerek dinamitlemektedir.

Mardin’de konuşan Cumhurbaşkanı 6 yaşındaki çocuğun istismarı felaket, bizim ciğerimiz yanıyor fakat siz 11 yaşında kandile kaçırılan çocuklar için tek cümle ettiniz mi? Bay Kemal diye seslendi. İmamoğlu’na da şöyle mesaj verdi: Siyasi tartışma yok bir şahsın YSK’ya hakareti var. Aylardır bir rakip arıyoruz. Ama muhalefet cenahı karşımıza bir kişi çıkaramadı. Şimdi birileri bir mahkeme kararını bahane ederek bizim üzerimizden kendi lehine çevirmeye çalışıyor. Bu tek parti faşizmidir. Yürekleri yetiyorsa adaylarını açıklasınlar Ahmet, Mehmet Ali, Veli, Ayşe, Fatma fark etmez. Sonra karşısındaki pankartı okuyarak altılı masaya göndermede bulundu.

Üzümümüz şiredir altılı masa fitnedir

Reis sen dik dur Mardin halkı seninledir.

Ve dahası,

Hasretinden dağlar çökse başıma yine söz söyletmemem Mardin aşkıma, çekilin başımdan Allah aşkına ben sevdim Mardin’i bundan kime ne? Heç…

Sabiha’m Mardindedir gül nergis içindedir

Mardin’i Hak saklasın Sabiha’m içindedir..

Daha dün Mardin’de bu mısraları okurken Cumhurbaşkanı dünya kupasını izlemek için gittiği Katarda Teslanın sahibi Elon Musk ile birlikte görüntülendi. Ve Maradona’nın ülkesi Arjantin dünya kupasını almaya hak kazandı. Messi Arap ridasını giymiş bir şekilde eline aldığı kupayı efsanevi futbolcu Maradona’nın kupayı öper gibi öpmeye çalıştı.

 

Kaynak: farklı bakış

Uyarı! Yapmış olduğunuz yorumlar incelendikten sonra onaylanacaktır onaylandıktan sonra gözükecektir


Resimlere Tıklayarak Kitap Satın Alabilirsiniz

YAZARLAR