Zihinsel Kölelik

Sinan ESKİCİOĞLU - 19.10.2018 Cuma

Zihinsel Kölelik

19.10.2018 Cuma

Kurumsal olarak kölelik kaldırıldı. Artık köle pazarları kurulmuyor ve insanlar köle olarak alınıp-satılmıyor.

Görünüşte kölelik yok, evet. Ama köleliğin ne olduğunun içeriğine bakacak olursak, aslında kölelik kalkmış değil. Adı kullanılarak açıkça yapılan bütünsel (hizmetsel) kölelik yok. Ama adı kullanılmadan, açıkça söylenmeyen kölelik hala devam ediyor. Çalışma (hizmetsel) kölelik iş hayatında devam ediyor. Mesai saatleri içinde köle gibi çalıştırılan insanlar, köleliğin olmadığını sansalar da, zor şartlar altında ve fazla mesai ücretleri tam ödenmeden köle gibi çalıştırılıyorlar. Eşit üretim ve eşit paylaşım söz konusu değil. Bu, sadece batı ülkelerinde değil aynı zamanda müslüman ülkelerde de aynı. İslam´ın iş hayatındaki direktifleri tam manasıyla uygulanmıyor ve insanlar ?köle´ olmadıklarına sevine sevine iş bulmuş olmanın mutluluğuyla çalışıyorlar.

Bir gün gelecek bu da değişecek ama bunun için özgür düşünen, haklarını arayan ve kendilerini ortaya koyan insanlar gerekiyor.

Özgür düşünmek kolay mı. Hayır, değil.
Çünkü o zaman karşımıza ?zihinsel kölelik´ çıkıyor.
Nedir zihinsel kölelik?

Zihinlerin kullanılmaması, kullanılmasına imkan tanınmaması ve bu kullanılmayan zihinler adına tek bir zihnin bütün bireyleri köle gibi yönetmesidir.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan´ın müftüler toplantısında söz ettiği fetö yapılanması bunun en bariz örneğidir.

Nedir bu yapılanmanın zihinsel kölelik açısından özelliği?

İnsanlar adına düşünen, kararlar veren abiler ve ablalar. O ablalar adına karar veren daha büyük abiler ve ablalar.

İş, eş seçme, çocuklara isim bulma, din açısından nelerin yapılıp-yapılmaması ve hayatla ilgili bütün konularda daha yüksek rütbedeki kişilerin karar vermesi ve insanlara bunları dikte ederek yönetmeleri.

Bundan dolayı robotlaşan, ne yaptığını düşünmeyen, hangi hedefe kitlendiğini bilmeyen bireylerin kendilerine, akrabalarına, topluma sebep oldukları zararlar.

Bu yapının zararları ortaya çıktıktan sonra da, devam eden başka bir kölelik var ki, o da dini açıdan zihinsel kölelik?

Kendileri araştırıp ve sonrasında inanması gereken bireylerin adına imanı dikte eden (korku ve ödüllendirmeyle), yapılacak ibadetleri ateşle korkutarak baskı unsuru yapan ve en genel anlamıyla din alanında zihinleri ?köle´ gibi kullanan dini gruplar, cemaatler, tarikatlar ve kutsal hocalar.

Dinin bir güç olarak kullanılmasının farkında olan bu kişiler, inançlar ve duyguları yöneterek zihinleri de kontrol altına alıyorlar.

Peki insanlar bunun farkına varamıyorlar mı?

Düşünmeyi, kendi olmayı (olabilmeyi), özgürce istediklerini-istemediklerini söylemeyi öğrenmeden yetişen insanlar zaten ne olduğunun farkına varamıyorlar.

Anne-babası, sevgilisi, karısı-kocası tarafından yönetilmeye devam ettikleri için dini açıdan zihinsel köleliğin de uygulandığını bilemiyorlar. Onlar için teslimiyet olan bu kölelik, cennete doğru uzanan bir asma köprü. Eğer teslimiyet konusunda şüphe oluşacak olursa, asma köprü kopacak korkusu, onları daha da teslimiyetçi (köle) olmaya itiyor.

Bu köleliğin sağlanması, kalıcı olması ve kaldırılmaması için sunulan dayanak noktası da, çok ilginç ve ilginç olduğu kadar da İslam´a ters olan bir söylem: ?İslam´ı herkes anlayamaz´. ?Ayetleri anlamak herkesin harcı değildir´.

Zihinsel köle olan insanlar İslam´ı anlayamayacakları için, onlar adına anlayan, karar veren, insanları yöneten kutsal kişiler anlarlar ve bu da yeterlidir.

Kainatı ve insanı yataran Varlık olan Rabbimiz şöyle buyurmuştur:

?Hatırla ki Rabbin meleklere: Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım, dedi?.´. (Bakara, 30)

Kainatı Yaratan Mutlak Varlık, insana ?halifelik´ görevini verirken, kutsal kişilikler insanlar ?İslam´ı anlayamazlar´ yalanıyla bu köleliği devam ettiriyorlar.

Şimdi biz kime inanacağız: Kainatı Yaratan Rabb´e mi, yoksa diğer insanlar gibi beşer olan kutsal kişilere mi?.

Dini açıdan olan zihinsel kölelik aynı zamanda milli açıdan da yapılıyor. Dini ve milli duyguları kullanarak insanları zihinsel köle haline getiren siyasi oluşumlar da, işin aslına bakacak olursak, dini açıdan zihinsel köleliği uygulayan dini gruplar ve cemaatlerden farklı değil.

Onlar da dini ve milli duyguları kullanarak insanları zihinsel köle haline getiriyorlar. Köle durumunda olan insanlar düşünmeden, sorgulamadan, hesap sormadan kendilerini bu siyasi oluşumlara bırakıyorlar.

Zihinsel köle haline getirilmiş insanları gördüğümüzde de, yüzlerce aynı anlamdaki ayetler aklımıza gelmeye başlıyor.

?İşte böylece Allah, size ayetlerini açıklıyor. Umulur ki siz düşünürsünüz´. (Bakara, 219)

?İşte akıllarınız ersin diye, Allah size ayetlerini böylece açıklıyor´. (Bakara, 242)

?Siz hiç düşünmüyor musunuz?´ (Ali İmran, 65)

?Düşünürseniz, biz size ayetleri açıkladık´. (Ali İmran, 118)

?De ki: ??Kör ile gören bir olur mu? Hiç düşünmez misiniz?´ (Enam, 50)

??Hiç düşünmez misiniz?´ (Enam, 80)

?Düşünesiniz diye Allah size bunları emretti´ (Enam, 151)

?Çünkü yeryüzünde dolaşan canlıların Allah katında en kötüsü anlamayan ve düşünmeyen sağırlarla dilsizlerdir´. (Enfal, 22)

?Akıllarını kullanmayanlar üzerine Allah bir uğursuzluk yükler´. (Yunus, 100) ?Bu ayet için başka bir meal de şöyledir: Akıllarını kullanmayanlar üzerine Allah pislik yağdırır´.

??Sana da Kuran´ı indirdik ki, insanlara vahiy edileni açıklayasın. Belki onlar da düşünürler´ (Nahl, 44) ?Bu ayette ?onlar tabi olurlar, teslim olurlar demiyor; -Belki onlar da düşünürler- deniyor´.

?Onlar bu sözü (Kuran´ı) hiç düşünmediler mi??´ (Müninun, 68)  ?Hele bu ayette ki, Kuran´ı düşünmek özellikle vurgulanmıştır´.

??Fakat çokları akıllarını kullanmazlar´. (Ankebut, 63) ?Aklı kullanmayı Kuran özellikle vurgulamıştır´.

Bu kadar ayetten sonra, akıllarını köleleştiren müslümanlar bu ayetleri nereye koyacaklar, nasıl tevil edecekler, nasıl yok sayacaklar çok merak ediyorum.

Mutlak Varlık olan Rabb, insana düşünün, aklınızı kullanın derken, zihin köleliğini yaygınlaştırmak için uğraşanlar kendilerini mi kandırıyorlar, yoksa Yaratıcı Rabb´i kandırdıklarını mı sanıyorlar sorusunun cevabını da sizlere bırakıyorum?

Sevgi ve Bilgiyle kalın