Şimdi dönüp yüzde 4 bin 787 kâr artışı sağlayan Pasifik GYO’nun bilançosuna bakıyorum. Bizim bilançoya bakıyorum bir de; orada yazan şey, yaşarken de öldükten sonra da adaleti bulamamış iki ölü genç mühendis.
Pasifik GYO’nun hissedarlarından Fatih Erdoğan, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yakınlığıyla biliniyor. (Fotoğraf: AA)
Beş mühendisin hayatı bir şantiyede kesişti. Üçü Hacettepe, ODTÜ ve Erzurum Üniversitesi’ndendi. Diğer ikisi Karadeniz ve Gazi mezunu. Üçü Anadolu’nun farklı kentlerinde doğmuştu; diğer ikisi Rize’nin Güneysu ilçesinde. Üçünün iş bulması için staj yapmaları mecburiydi; diğer ikisinin bir partiye yakın olmaları yeterliydi. Ve sadece son fark yüzünden ikisi, milyarlık bir servete kavuştu; diğer üçü, ilk iş günlerinde beton blokların altında kaldı. Bu beş mühendisin yaşamını bıçak gibi ayıran şey kader miydi?
Borsadaki şirketler şu günlerde 9 aylık finansal verilerini açıklıyorlar. Görünen o ki faiz, enflasyon, ucuz işgücü ve krediler kâr hanelerini epey irileştirmiş. Birkaç yıl içinde toplumu yıkıma sürükleyen ne varsa şirketlere yaramış yani. Şimdi teknik analizler yapılacak. Kimisi banka kârlarını işaret edip iktidarın akıl dışılığına kızacak, kimisi sağlıklı olanla olmayanı tasnif edecek. Borsacılar en parlakları listeleyip hisse performanslarıyla kıyaslayacaklar. Soyut rakamlar giderek soyutlaşacak, gerçek temsillerinden iyice koparılıp birer denkleme dönüştürülecek.
Oysa bir şirketin bilançosuna baktığımızda sadece finansal hali görmeyiz. Aynı zamanda emeğiyle geçinmek zorunda kalanların çektiği ıstırabı da okuruz. İşte beş mühendisin farklı kaderlerinin sebebi de kâr rekoru kıran bir bilançoda detaylarıyla anlatılıyor.
Geçen ağustos ayında üç genç mühendis Taha Öztürk, Ege Kıratlı ve Emre Çetin’in üzerine, Merkez Ankara projesindeki ilk staj günlerinde beton bloklar düştü. Taha olay yerinde hayatını kaybetti. Ağır yalanan Emre üç hafta önce öldü. Kalça kemikleri parçalanmış, defalarca ameliyat geçirmiş Ege’nin tedavisi sürdüğü sırada Merkez Ankara’yı inşa eden mühendis Fatih Erdoğan ve Abdülkerim Fırat’ın hissedarı oldukları Pasifik GYO’nun bilançosu açıklandı. Kâr hanesinde yıllık yüzde 4 bin 787 artış duruyor. Dile kolay, net kârı 42,3 milyon liradan 2 milyar liraya yükseltip yılın en başarılı gayrimenkulcülerinden oldular. Gelin bu kâr rakamını beş mühendisin yaşamının kesiştiği andan itibaren kalem kalem inceleyelim. Yüksek kârlara ulaşılırken yalnızca onların değil, esasında hepimizin 20 yıllık kaderi yazılmış o bilançoya çünkü.
KAMU ARAZİSİYLE GELEN BÜYÜME
Taha, Ege ve Emre üniversiteye hazırlandıkları esnada, bir zamanlar üzerinde EGO Dairesi’nin bulunduğu arazi için ihale düzenleniyordu. İhaleyi, ileride staj başvurusu yapacakları Pasifik İnşaat kazanıyordu. Hızlı büyüme kamuoyunun dikkatini çekmişti. Nitekim Pasifik’i, Güneysu’da kurulu Orçay adlı orta halli bir aile çay işletmesinin yöneticisi olan, AKP Milletvekili Asuman Erdoğan’la evli Fatih Erdoğan kurmuştu. Erdoğan ailesi o güne kadar Orpaş Gıda ile Melih Gökçek döneminde çok sayıda belediye ihalesi almış, iyi sermaye yapmışlardı. Pasifik bunun ürünüydü. Ankara’daki ilk büyük inşaat işleri de neredeyse her olayda karşımıza çıkan Next Level AVM’ydi. Artık üniversiteli olan Taha, Ege ve Emre henüz birinci sınıfı okurken, Pasifik’in kamu bankasından aldığı krediyi ödemediği, karşılığında Next Level’ın bir bölümünü devlete devrettiği ortaya çıkıyordu.
Emre Çetin
Taha öğrenciliğinin yanında Hacettepe Amerikan Futbolu takımında da başarılı bir sporcu olurken, Merkez Ankara’nın inşaatı başlıyordu. Ege ve Emre ikinci sınıfa geçtikleri sırada da Pasifik İstanbul’a açıldı. Önce AKP’li Eyüpsultan Belediyesi’nin Kemerburgaz’da satışa çıkardığı iki arsayı almış, hemen ardından Levent Jandarma Komutanlığı Lojmanları’nın yer aldığı arsanın ihalesini kazanmıştı.
Ege Kıratlı
Taha, Ege ve Emre’nin zorunlu stajına bir yıl kala Pasifik bambaşka bir sektöre daha adım atıyor, yeni kurduğu Pasifik Eurasia şirketi üzerinden TCDD’nin resmi operatörü oluyordu. Bakü-Tiflis-Kars hattından Çin’e kadar uzanan lojistik ağının tek yetkilisiydi. Sektördeki diğer firmaları isyan ettiren anlaşmayla ilgili ciddi bir iddia gündeme düşüyordu. Aynı hatta yıllardır TCDD ile çalışan Simay Lojistik’in sahibi CİMER’e ve mahkemeye başvuru yapıyor, TCDD Lojistik Daire Başkanı tarafından “Gel seni devletle tanıştıracağız” denilerek Ankara’ya çağrıldığını, Next Level’a götürülüp üstü kapalı gözdağı verildiğini ileri sürüyordu. Olayın ardından dönemin TCDD yetkilileri görevden alınmış ama iş yine de Pasifik’e kalmıştı. Taha, Ege ve Emre üçüncü sınıfa geçtikleri yıl, Pasifik bu sefer de borsaya açılıyor, 1,1 milyar lira fonla 2021 yılının rekor halka arzını gerçekleştiriyordu. Çok değil bir yıl sonra Türkiye, Sedat Peker’in ifşaları sayesinde dönemin SPK Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu, AKP Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu ve eşi Ünsal Ban’ın halka arzlarda kurdukları iddia edilen rüşvet çarkını konuşacak, Peker rüşvetin merkezi olarak Next Level’ı işaret edecekti. Milyon avroluk yatlar, otel, çiftlik derken ortaya saçılan servetler tartışılırken Saray’dan iki danışman istifa edecek, yargı hemen harekete geçip haberleri yasaklayacak, Peker dijital tecride alınacaktı. Konuşmaya devam etse bugün önümüze düşen nice parlak bilançonun ardındaki gizemli işleri öğrenecektik belki de. Bunun yerine ağır yaralı Emre’nin hastanede yaşamını yitirdiğini öğrendik.
Taha Öztürk
Şimdi dönüp yüzde 4 bin 787 kâr artışı sağlayan Pasifik GYO’nun bilançosuna bakıyorum. Tamamı kamu arazisine, tamamı Emlak GYO ile gelir ortaklığı yapılarak inşa edilen projelerden Merkez Ankara’nın değerinin bir yılda yüzde 99 artıp 13,7 milyar liraya, Next Level İstanbul’un değerinin 5,3 milyar liraya yükseldiği yazıyor. Dönüp bizim bilançoya bakıyorum bir de; orada yazan şey, yaşarken de öldükten sonra da adaleti bulamamış iki ölü genç mühendis.
Kaynak: farklı bakış