Akif, her geçen gün kıymeti artan, değeri daha iyi anlaşılan, geçmiş yaşadıklarımızı doğru okumamızı ve gelecek yol haritamızı düzgün oluşturmamızı sağlayan bir mihenk taşıdır adeta. Gün geçmiyor ki Akif´le ilgili yeni bir bilgi/belge ortaya çıkmasın! Ve yine gün geçmiyor ki Akif söyledikleri/yazdıklarında haklı çıkmasın! Her geçen gün Akif´i davasında/mücadelesinde haklı çıkarıyor. Bu durum da geçmiş dönemlerde Akif´in neden doğru/düzgün anlaşılmadığının ve bilerek/bilmeyerek gizlendiğinin açık işaretlerini veriyor bize.
Ama Asım´ın Nesli Akif´i tam manasıyla yakından doğru/düzgün bilmek, tanımak ve de anlamak zorundadır.Ancak Akif´i bilmek/tanımak/anlamak sadece Akif´in kronolojik hayat hikayesini okumakla olmuyor.
Çünkü Akif; bir dönem, bir tarih ve yeni bir çağdır.
Akif demek; onun şahsında tarihin önemli bir zaman dilimi olan 19. Yüzyılıgeçmiş dönemlerle birlikte analiz etmek, o dönem yaşananlar üzerinden hem Osmanlı hem de dünya tarihini gerçekçi bir yaklaşımla okumak ve geleceğe dair öngörülerde bulunabilmektir.
Akif demek; cephede kazandığımız savaşı masada nasıl kaybettiğimizi hatırlamak/anlamak demektir.
Yine Akif demek; bu milletin vicdanına dokunmak demektir.
Velhasıl Akif demek; bugün içinde bulunduğumuz hali tespitle geleceğe kararlı, emin, hızlı adımlarla koşmak demektir.
Akif´i okurken bu hususları gözardı etmemek gerekir. Çünkü Akif sadece ?Akif´ değildir.
Akif´i, içinde yaşadığı dönemin zaman ve mekân boyutunu da gözönünde bulundurarak ele almaya çalışılan bu eser aynı zamanda bir dönemin anlatısıdır da. Böylece Akif´in sadece kişisel biyografisi ile yetinilmemiş, bir dönemin sosyal ve siyasal hadiseleri de irdelenmiştir. Elbette ki bu bir tarih çalışması değildir. Lakin dönemin önemli hadiselerini ?mekân ve zaman´ boyutunu da gözönünde bulundurarak ele almamak eksiklik olurdu.
Amaç; bu çalışmayla Akif´in ve yaşadığı dönemin yeni kuşaklar tarafından daha iyi anlaşılmasını sağlamak ve hayatımızda bir tecrübe olarak istifade edebilmektir.
Bu çerçevede vücuda gelen ?BİZİM AKİF´ çalışması dört bölümden oluşmaktadır:
Kitaba da ismini veren ?Bizim Akif´ başlıklı birinci bölümde; imparatorluğun en uzun yüzyılı olarak bilinen 19. Yüzyıl ile birlikte Osmanlının ?Hasta Adam´ olarak ilan edildiği son yılları irdeleniyor. Ayrıca Akif´in yetiştiği muhit olan Fatih semti ile birlikte doğumu, eğitimi, iş hayatı ve evlilik dönemi ele alınıyor.
?Akif´in Davası´ başlıklı ikinci bölümde ise; Millî Mücadele yıllarında vermiş olduğu destansı gayret ele alınıyor. Akif´in Mısır başta olmak üzere Berlin, Necid ve Lübnan´a yapmış olduğu seyahatler dava yolunda attığı önemli adımlardır. Kurtuluş Savaşının başlaması ile birlikte Ankara´ya çağrılması, akabinde Mebus olarak Birinci Mecliste yer alması hayatının önemli olaylarındandır. Bu arada Balıkesir ve Kastamonu´da vermiş olduğu vaaz ve hutbeler mutlaka hatırlanmalıdır. Ve tabii ki milli mutabakat metnimiz olan İstiklal Marşı bu dönemin halet-i ruhiyesinin ürünüdür.
Üçüncü bölümde; İkinci Meclisle birlikte sahne dışına itilen Akif´in İstanbul´a dönüşü ve akabinde Mısır´a hicreti ile Mısır´daki yaşantısı ele alınıyor. Akif burada adeta bir ?Gönüllü Sürgün´ gibidir. Kur´an Mealini burada yaşadığı yıllarda yazmıştır. Üniversitede dersler vermeye başlamış ve birçok dost edinmiştir Mısır´da yaşadığı dönemde.
Son bölümde ise; Akif´in Mısır´da hastalanması ve çok sevdiği İstanbul´a dönüşü ile vefatı ele alınıyor. Tabii hasta yatağında bile hafiyelerin peşini bırakmaması ise işin cabası!? Vefatından sonra bile bu takipler devam ediyor ve cenazesine katılan birçok kişi hakkında tahkikat başlatılıyor.
Kitabın ekler kısmında ise Akif´le hasta yatağında yapılmış bir röportajı yer alıyor.
Ayrıca kitabın sonunda doğumundan bugüne kadar Akif´le ilgili önemli olayların yer aldığı ?Akif Kronolojisi´ni bulabilirsiniz.
Bol kitaplı günler?
İRTİBAT:
ÇIRA YAYINLARI
Çıra Basın Yayın Ltd. Şti.
Ali Kuşçu Mahallesi, Kıztaşı Caddesi
Nalbant Demir Sokağı, No: 10/3
Fatih / İstanbul
Tel: 0212 635 99 19
Faks: 0212 534 81 83
www.cirayayinlari.com.tr
cirayayinlari@gmail.com