En sorunlu komşumuz Yunanistan.
?Ege de Kıbrıs da bizim? diyor.
Lozan´ı çiğniyor, adalarımızı işgâl edip silahlandırıyor.
PKK´yı, ?FETÖ?yü, ?Büyük Kürdistan? projesini destekliyor.
Batı Trakya´daki soydaşlarımızın Türklüğünü kabul etmiyor.
?Ermeni soykırım? iftirasını tanıyor, 19 Mayıs´ı ?Pontus soykırım günü? sayıyor.
Ayasofya´nın ibadete açılmasına karşı çıkıyor.
Bir Türk kurumu olan Fener Rum Patrikhanesi´nin ?Dünya Ortodoksluğunun lideri? olduğunu kabul edip, Ruhban Okulu´nu Türk Anayasa ve yasalarına tabi olmaksızın açmamızı istiyor.
Tüm iyi niyetli girişimlerimize rağmen bu tezlerinden milim geri atmadığı gibi, dünya güçlerini arkasına alıp, ülkemizi sıkıştırmaya devam ediyor.
24 HAZİRAN SEÇİMLERİNDE KİMİ DESTEKLEDİ?
Yunanistan´ın, Erdoğan ve AKP hakkındaki görüşlerine bakacak olursak;
Erdoğan´ın, 2002 seçimlerini kazandıktan sadece 14 gün sonra daha Başbakan olmamışken, ilk ziyaretini Atina´ya yapmasını, dönemin Yunanistan Dışişleri Bakanının, ?Yıllardır ilk kez Atilla ile görüşmedik? demesini geçip, son dönemdeki gelişmeleri özetleyelim.
Aralık 2017´de Atina´ya giden Erdoğan´ın, ?Lozan güncellenmeli? çıkışı hatırlanacaktır. Bu ziyaret vesilesiyle CHP, Yunanistan´ın Ege´de işgâl ettiği ada ve kayalıkları gündeme getirdi. Dönemin Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ Erdoğan´ı eleştirenleri, ?Yunanistan´la aynı şeyi söylemekle? suçlarken, Başbakan Binali Yıldırım, iktidarları döneminde Ege adalarından tek bir çakıl taşının dahi gitmediğini savundu.
Peki, Erdoğan´ın ziyareti ve CHP´nin çıkışı Yunanistan tarafında nasıl yankılandı? Dönemin Yunanistan Dışişleri Bakanı Kocyas, şu değerlendirmeleri yaptı:
- Erdoğan´ın ziyareti bir başarıydı, çünkü Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız Türk Cumhurbaşkanı ile dobra ve açık görüşmeler yaptı. Türkiye ve Yunanistan´ın varolduğunu bildiği sorunlara değindiler. Türkiye´nin görüşmeler ilerledikçe, daha gerçekçi konuştuğunu düşünüyorum. Ege Adaları konusunda Kemalist muhalefet, maalesef aşırı milliyetçi bir noktaya geldi. Uzun bir süredir Türkiye´deki Kemalist muhalefet, Türk hükümetini, Yunanistan´ın 18 Türk adasını gasp etmesine müsaade ettiklerini iddia ederek, eleştirmekteydi. Türk Başbakanı, ´Ege sorunu´ gibi bir konuya değinmedi. Muhalefete, hükümetin tek bir kayanın gasp edilmesine izin vermediğini söyleyerek, yanıt verdi. Adalara dair muhalefet soruyor, hükümet de hiçbirinin ele geçirilmesine izin vermediğini söylüyor. Ama adalar hiç zaman ele geçirilmemişti, çünkü o adalar zaten uluslararası hukuka göre her zaman, en azından 20. yüzyılda Yunanistan yönetimine aitlerdi. Yunanistan hiçbir adayı gasp etmedi.
- Türkiye ile aramızdaki pratik meseleleri Erdoğan´dan başkası çözemez. Kıbrıs sorunu çözülebilir mi? Hadi ben Türk Dışişleri, İçişleri, AB ve Savunma Bakanlarına üç çalım atayım. Ne değişecek? Türkiye´de iktidarın merkezi Erdoğan´dır.
- Amacımız Türkiye ile yeni bir barış süreci başlatmak. Erdoğan da Türkiye´de konuşulabilecek tek güvenilir lider. Müzakerelerde kiminle görüşürseniz görüşün, Erdoğan´dan başka sözünden dönmeyecek, üstlendiği yükümlülüklerden kaçınmayacak başka biri yoktur. İki devlet arasında yeni bir barış süreci başlatmak, Türk/Yunan ilişkilerini görüşmek istiyorsanız Erdoğan ile görüşerek, anlaşacaksınız. Kıbrıs sorunu da Erdoğan´sız çözülemez.
- Erdoğan´ın ziyareti Yunanistan için başarılı geçti. Daha önce Türkiye´den hiç Batı Trakya´da Türk kökenli olmayan Pomak ve Roman´ların da bulunduğunu kabullenen biri çıktı mı?.. İstanbullu Rumlar´a 1950´lerde yapılanlar için özür diledi... Bozcaada Rumlarının adalarına geri dönmesi, kapalı olan okullarının açılması Erdoğan´ın verdiği sözler sayesinde oldu... Daha önce Lozan´ın yeniden yapılandırılmasından bahsediyordu. Sonunda, ´Lozan bir şekilde güncellenebilir´ dedi. Bu bizim için kazanç değil mi?
24 Haziran seçimleri üzeriydi. Erdoğan, İzmir mitinginde Ege ve Kıbrıs konusunda çıkışlar yaptı.
Kocyas, o günlerde bir televizyon programında Erdoğan´ın uzun yıllardır Türk-Yunan ajandasını bir kenara koyduğunu, asla ?Sıcak bir olaya? meydan vermediğini, her şeyden önce bölgenin enerji kaynaklarıyla ilgilendiğini anlatmakla kalmayıp, garip bir şekilde Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlığı´nın ?Erdoğan´a çok yakın? olan İçişleri Bakanlığı´na bağlanmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Erdoğan´ın çıkışlarını da şöyle yorumladı:
?Seçim kampanyasında büyük sorunlarla karşılaşan Erdoğan, İzmir ve Ege´yi yeniden kazanmak için böyle konuşuyor. Seçimlerden sonra bunların çözüleceğine inanıyorum.?
Kocyas, 24 Haziran seçimlerine kısa bir süre kala ise Erdoğan ve muhalefet hakkında şunları söyledi:
- Türkiye ile büyük sorunumuz yok. Bizi rahatsız eden konu, Erdoğan yönetiminden daha iyi olmayan bir muhalefetin bulunmasıdır. Erdoğan, onlardan daha tutarlı ve karizmatik bir şahsiyet. Yunanistan ve tüm dünya Türkiye´de seçimleri ve sonrasını merakla bekliyor. Türkiye´de demokrasinin işlemesini, demokratik seçimler yapılmasını, Türk halkının istediği, sevdiği ve tercih ettiği Cumhurbaşkanını seçmesini diliyorum.
- Adalar ile ilgili mevzuyu başlatan muhalefettir. Sanırım bu bir sorun.
RUHBAN OKULU´NU KİM AÇAR?
Daha yakın zamana gelelim.
Şubat başında Yunanistan Başbakanı Çipras, Erdoğan´ın davetlisi olarak Ankara ve İstanbul´u ziyaret etti.
Öncesinde, ?Hem halklarımıza hem de bölgemize fayda sağlayacak bir ilişkiyi inşa etmemiz gerekli. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan´la ilişkim saygı, samimiyet ve açık sözlülüğe dayanıyor? diyen Çipras, ziyareti sırasında da şu açıklamaları yaptı:
- Başkan Erdoğan´la başlayan olumlu diyalog, özellikle azınlık vakıflarının mallarının iadesi konusundaki olumlu gelişmeler takdire şayan. Sayın Erdoğan ile iyi bir iletişim içerisinde olmasaydım, biz kendisiyle kritik konuları görüşemezdik, ki birçok kritik ve tehlikeli durumla karşı karşıya kaldık ve bunların üstesinden geldik.
- İki ülkenin Savunma ve Dışişleri Bakanları arasında gerçekleştirilecek görüşmelerde ileriye dönük adımlar devam edecek. Bu ön koşullar oluşturulduktan sonra Ege´deki sorunların üstesinden gelebilmek adına inanıyorum ki, ilerleme kaydederek, istikşafi görüşmeleri de başlatacağız ve bu görüşmelerde de ilerleme sağlayacağız.
- Dilerim Ruhban Okulu´na yapacağım gelecek ziyaret Cumhurbaşkanı Erdoğan´la birlikte olur ve 48 yıldır kapalı olan okulun kapısını beraber açarız.
Çipras´ın ziyaretinden sonra Yunanistan Dışişleri Bakanı Katrougalos´ın da, ?Ruhban Okulu´nun açılması konusunda bir karar alınırsa, bu ancak Erdoğan tarafından alınabilir? dediğini ve tüm bunlar olurken, muhalefetten tek bir kimsenin çıkıp da Erdoğan veya AKP´ye, ?Gördünüz mü, en büyük düşmanımız Yunanistan Erdoğan´ın kazanmasını istiyor. Ege adaları konusunda muhalefeti suçluyor... Bunların ipi dışarıda... İşte Batı projesi olduklarının ispatı? vs. suçlamasında bulunmadığını kaydedelim.
Tüm bunları hatırlatmamızın sebebi mi?
Yıllarca Orman ve Su İşleri Bakanlığı yapan, şu anda da Erdoğan´ın genel adıyla ?Irak Özel Temsilcisi?, gerçekte ?Su sorunu özel temsilcisi? olarak atadığı AKP´li Veysel Eroğlu´nun dün Ekrem İmamoğlu hakkında yaptığı açıklama.
Eroğlu, ?Şu anda ismini dahi bilmediğini? vurguladığı İmamoğlu için, ?Sağ olsun pek çok ülke ve başta Yunanistan, CHP´nin adayını destekliyor. Ama bizim vatandaşlarımız milli ve manevi değerlere, vatana, millete ve bayrağa bağlı insanlar da tabii ki kimi destekleyeceğini biliyor? dedi.
Yunanistan´ın, İmamoğlu´nu desteklediği sonucunu nereden çıkarıyorlar; Bir Yunan gazetesinin 31 Mart´tan sonra attığı, ?Pontuslu kazandı? başlığından!..
Yunanistan´ın, İmamoğlu´nu destekleyip desteklemediğini bilmiyorum, ama bir gazete başlığından bu sonuç çıkartılıyorsa, yukarıdaki resmi açıklamalardan acaba nasıl bir sonuç çıkar?
Kaldı ki, Yunanistan´ın İstanbul´la ilgili hesapları nedir?
Ayasofya´nın ibadete açılmaması... Fener Rum Patrikhanesi´nin ekümenikliğinin tanınması... Ruhban Okulu´nun açılması...
Bunlar İmamoğlu´nun yapabileceği işler mi ki, Yunanistan onu desteklesin?
Prof. Eroğlu, İmamoğlu yerine ülkemizin bekasını doğrudan ilgilendiren; Yeniden yangın yerine çevrilip, el konulmak istenen kadim Türkmen kenti Kerkük´ü veya emperyalistlerin Fırat-Dicle üzerindeki hesaplarını anlatsa daha iyi olmaz mıydı?!.
Kaynak: odatv.com