21. 09. 2018 Cuma
Yunan adalarına bu yılın 8 ayında gelen sığınmacı çocukların sayısının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 32 artarak 7 bini aştığı bildirildi.
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonundan (UNICEF) yapılan açıklamada, Yunanistan´a deniz yoluyla gelen sığınmacıların sayısının gelecek aylarda artacağı uyarısında bulunuldu.
Açıklamada, bu yıl ocak ve ağustos ayları arasında, ayda ortalama 850 çocuğun Yunan adalarına ayak bastığı ve geçen yıla göre yüzde 32 artış gözlemlendiği ifade edildi.
Tehlikeli deniz yolculuklarıyla adalara ulaşan 7 binden fazla sığınmacı çocuğun kendilerini "aşırı kalabalık" ve "güven ortamının" olmadığı kamplarda bulduğu vurgulandı.
Açıklamada, Yunan adalarında çoğunluğu Suriye, Irak ve Afganistan´dan olmak üzere 20 bin 500 civarında sığınmacı ve düzensiz göçmen bulunduğu bilgisi paylaşıldı.
UNICEF´in Yunanistan´daki sığınmacı ve düzensiz göçmenlerden sorumlu Koordinatörü Lucio Melandri, Cenevre´de yaptığı açıklamada, ?Yunan adalarına gelen sığınmacı ve (düzensiz) göçmen çocukların sayısı arttıkça, bu çocukları barındıran merkezlerdeki koşullar daha da tehlikeli ve vahim hale geliyor." dedi.
Melandri, Yunan adalarında bulunan başta çocuklar olmak üzere tüm sığınmacı ve düzensiz göçmenlerin, "daha fazla gecikme" olmaksızın "elverişli barınma koşulları, koruma, sağlık ve diğer temel hizmetlerin sağlanabilmesi için" Yunanistan ana karasına nakledilmesi gerektiğini vurguladı.
Yunan yasalarında adalardaki çocukların kabul merkezlerinde en fazla 25 gün kalabileceğini anımsatan Melandri, bazı çocukların sığınmacı merkezlerinde 1 yıldan fazla kaldığına dikkati çekti.
Melandri, Yunanistan makamlarının adalardaki binlerce sığınmacıyla baş edemeyecek duruma geldiği ve Avrupa Birliği´nin bu ülkeye daha fazla destek vermesi gerektiğinin altını çizerek, ziyaret ettiği Midilli ve Sisam adalarındaki durumun endişe verici olduğunu vurguladı.
"Tanıştığım çocukların ve gençlerin çoğunluğu savaşın vermiş olduğu travma ile yaşıyor." ifadesini kullanan Melandri, bunların çoğunun evlerinden kaçmak zorunda kaldığını, umutsuz şartlarda yaşadıklarını, geleceklerini göremediklerini ve duygusal sıkıntı içinde yaşadıklarını kaydetti.