Yaklaşık 3 yıl önce illegal yollardan Suriye´ye geçerek DEAŞ´a katılım sağladığını ve bu konuda kendisini "Ebu Musab" kod adlı dayısının teşvik ettiğini belirten E.C, örgüt içerisinde "Ebu Kaka" ve "Ebu Aişe" kod adlarını kullandığını bildirdi.
DEAŞ içerisinde "madafa" adı verilen örgütsel bekleme evlerinin bulunduğunu ve bunların 4 bölümden oluştuğunu kaydeden E.C, "Türkiye´de de madafa evleri bulunmaktadır. Bu evlerde dışarıdan gelen örgüt mensupları bulunur. Örgüt mensupları bu eve toplanarak cihat bölgeleri olarak adlandırılan bölgeye geçişleri sağlanana kadar bekletilir." ifadelerini kullandı.
E.C, DEAŞ´lı teröristlerin birbirleriyle Telegram, Instagram, WhatsApp, Viber, Wechat, Line ve Skype gibi uygulamalar üzerinden görüşme yaptığına dikkati çekerek, Suriye´de terör örgütü DEAŞ adına faaliyetlerde bulunduğunu da anlattı.
DEAŞ´ın burada YPG/PYD ile anlaşarak iş birliği yaptığını vurgulayan E.C, şöyle devam etti:
"Suriye ve Irak´ta bulunduğum süre zarfında DEAŞ terör örgütünün YPG/PYD ile anlaşarak birbirlerine karşı eylem yapmadıklarını biliyorum. DEAŞ´ın (o dönem) kontrolü altında bulunan Deyrizor bölgesi YPG´nin kuşatması altına girince, DEAŞ istediği zaman buraya müdahale edebilirdi fakat yapmadı. DEAŞ içerisinde Ebu Abdurrahman kod adlı bir kişi YPG/PYD´nin kontrolü altında bulunan Mansura bölgesinde faaliyet yürütüyordu. Bu şahıs burada DEAŞ adına silah parçaları üretiyordu."
"Türkiye´de eylem yapacaklar özel seçiliyor"DEAŞ´ın içerisinde Türkiye´deki eylemler için bir yapı bulunduğunu belirten E.C, bu gruba "Fursan Hilafe Ketibesi" adı verildiğini ifade etti.
E.C, DEAŞ´ın seçkin örgüt mensuplarınca bu gruba özel eğitimler verildiğine işaret ederek, "Bu ketibede yer alan örgüt mensupları Türkiye´de bizzat eylem yapması için özel olarak seçilir ve özel olarak eğitilir. Aynı zamanda bu ketibede yer alan örgüt üyeleri DEAŞ´ın Türkiye´deki silahlı ve bombalı eylemlerinde aktif rol üstlenir." şeklinde bilgi verdi.
Terör örgütü DEAŞ, yabancı ülkelerden gelen yardımlarla desteklendiği bilgisini paylaşan E.C, şunları kaydetti:
"Örgüte katılanların çoğunluğu farklı ülkelerde suça karışmış haklarında arama emri olan kimselerdir. Örgüt içinde alınan emirlere uymayanlar zorla cezalandırılır. DEAŞ kafir olarak isimlendirdiği ülkelerle bir bir iş birliği yapmaktadır. DEAŞ şu an YPG/PYD terör örgütüyle de birlikte hareket ediyor."
