Tarih: 29.06.2020 00:52

Yolcu Yol Hikayelerine Devam Ediyor

Facebook Twitter Linked-in

Doğu seyahatime devam ediyorum. Bugün yolum Kızıltepe’ye doğru yön aldı. 2 kız ve bir erkek kardeşim YKS sınavlarına girdiler önceki gün ve dün. Midyat’ta, Diyarbakır istikametindeki Artuklu Üniversitesi’nde ve Kızıltepe’de. Dün 3 kardeşe de servis işlemi bittikten sonra Kızıltepe’de günümü değerlendirmek istedim.

Artuklu Üniversitesinden başlayayım. Günbegün kökleşeceğine, en azından Ortadoğu’nun Uluslararası başarılı bir üniversite olacağına inancım tam. Mimarisi göze hoş geliyor. Ek bina yapımı devam ediyor. Yeşillendirme çalışmalarıda aralıksız sürüyor. Geçen yıla oranla en az beş kat daha fazla ağaç olduğunu müşahade ettim. 

Geçen yılın tartışmalı rektörü Ahmet Ağırakça giydiği cibilden dolayı ve söylemlerinden dolayı çok eleştirilmişti. Artan tansiyon, yeni bir rektör atamasıyla son bulmuştu. 

Ağırakça göreve getirilirken "Erdoğan’ın Mardin temsilcisiyim”, görevden alınınca "Mardin'e yapılacak en büyük kötülük yapılmıştır" demişti. Arap şeyhleri gibi giyinip, sosyal medyada fotoğraflarını paylaşan Ağırakça “Rektör ve akademisyenler için kep değil, sarık daha uygundur, sayın rektör arkadaşlarıma arz ederim” ifadelerini kullanmıştı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın atamasıyla beraber hem YÖK hem de üniversite mesuliyet duygusunda ve sorumluluğundadır. Dolayısıyla görevden alınma bu üç kurum arasında dolaşımdadır.

Buradan hareketle; görevden haksız şekilde alınmaya örnek olan bir gerçeğe geçiyorum. Kızıltepe’ye kardeşimi sınav yerine bırakmak için hareket edip, dolambaçlı ve keskin virajlı Mardin yolundan aşağı doğru inerken, inişin hemen bitiminde sağ tarafta Mardin Büyükşehir Belediyesinin binasını görürsünüz. Burada kayyum öncesi Ahmet Türk başkanlığa namzetti. Seçim öncesi ve sonrasında röportaj için bir kaç defa Ahmet Türk ile bir araya gelmişliğimiz vardı.

Seçimi kazandıktan 3 ay sonrasında görevden el çektirilmiş yerine kayyum atanmıştı. 

Yüzde 57 oy ile 210 bine yakın insanın reyini almıştı. Ahmet Türk. Van ve Diyarbakır başkanlarıyla beraber görevden uzaklaştırılmıştı. Van’da Bedia Özgökçe Ertan yüzde 54, Diyarbakır’da Selçuk Mızraklı yüzde 63 oy oranını yakalamıştı. Kayyum atamalarının ardı arkası kesilmemişti. 65 civarı olan HDP belediyelerinin 45 tanesi kayyuma devr edilmişti. Halkın ekseriyetinin ‘bana iyi hizmet sunar’ öngörüsüyle oy verdiği Türk, Ertan ve Mızraklı gibi onlarca kişi bugün başkan değil. Bu sebeple halk kırgın. 

Kızıltepe yolu boyunca kireç, kum, çimento ve Midyat evlerinde kullanılan taş fabrikaları ve bir o kadarda çanak çömlek atölyeleri, bölge insanının taşı sıksa suyunu çıkarır satar dercesine, nasiplendikleri iş sahaları. Ekmeğini taştan çıkarıyor dedikleri bu olsa gerek. Hem çalışanlar artıyor hem de iş sahaları.

Eğitim ve sınav sistemimizin yanlışlığına her daim itiraz ve önerilerim olmuştur. Yeteneğe dayalı eğitim değil, tek sınava dayalı ve hayatın akışını bir ana sıkıştıran bu düzen değişmelidir. Fakat iki gündür sınav dolayısıyla il ve ilçelerde yaşanan hareketliliği görünce ve sosyalleşmeyi fark edince, böyle de bir kazanımımız varmış demekten kendimi alamadım. 

Mardin’den Kızıltepe istikametine inilirken sağda kale konumunda çok hoş bir bina var. Adı DİKA. Yani Dicle Kalkınma Ajansı. Allah rızası için, bugüne kadar bir  icraatlarını görmedim. Ya bu benim bilgi edinme kusurum ya da kendi kusurları. Üniversitelerimiz tek bir tez yayınlayamazken, DİKA’ya şaşırmamak lazım. 

250 bin civarı nüfusu ile Mardin merkezden de daha kalabalık bir nüfusa sahip olan Kızıltepe, dünyanın en güçlü manyetik alanının da merkezidir. Ova şeklinde dümdüz bir sahaya yayılmıştır. Havaalanı da bu bölgededir. İlk AVM’de buraya yapılmıştır.

Çarpık yapılaşma burada da vardır. Her şehir birbirine benzemeye başladı deriz ya, burdada yüksek yüksek apartmanların inşası burayı da maalesef diğer kentlere benzetti.

 

Tiyatro olmaması büyük handikap. Çokça büyük bir kütüphane yapılabilir. Sanat erkinlikleri çoğaltılabilir. 

Hayat cafeden ibaret değildir. Yönetenlere, başkanlara, mebuslaradır sözüm: 

“Kavalı istediğiniz kadar iyi çalın, koyunlar izin vermediği sürece çoban olamazsınız.”

Veysi Dündar




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —