Çok derin bir uykuya dalmıştı koca şehir,
Yalnız bendim kaldırım taşını arşınlayan.
Zaman düşmüş ardıma hükmünü etmez tehir,
Gölgendi karanlıkta kalbimden kurşunlayan.
Kapanmıştı perdeler sönmüştü tüm ışıklar,
Yaprak gibi solmuştu kapılarda eşikler.
Geceyi de koynunda sallıyordu beşikler,
Gölgendi karanlıkta kalbimden kurşunlayan.
Göğsünden süt emerken siyah kesme taşların,
Yüreğimde müebbet mahkumuydum düşlerin.
Sana doğru gelirken kanadında kuşların,
Gölgendi karanlıkta kalbimden kurşunlayan.
Yağmurlu gecelerin bendim yalnız aşığı,
Zamanın aynasında bendim güden keşiği.
Oturduğum sofranın bendim düşen kaşığı,
Gölgendi karanlıkta kalbimden kurşunlayan.