Öyle anlaşılıyor ki, Kovid-19’un etkisini ve yıkıcılığını yeni öğrenmeye başlamış durumdayız. Çünkü uzun süre belli bir yaşın üzerinde olanlara aşılamada öncelik tanındı ve kademe kademe aşılamada gençlere de sıra geldi. Ne var ki, gençlerin de tümünün aşılanması sağlanamadan okullar açıldı, insanlar da bir rahatlama oluştu. Sonuç olarak son günlerde bazı bilim adamları salgının giderek gençlerde de sıkça görülmeye başladığını dile getirir oldular. Hâlbuki salgının ilk gündeme geldiği günlerden itibaren nedense gençlerin salgında fazlaca etkilenmediği gibi bir kanı vardı ve bu düşünce sıkça dile getiriliyordu. Bu yüzden uzun süre gençler aşı kampanyalarının dışında tutuldu. Hâlbuki şimdilerde görüldü ki, salgından gençler de yaşlılar kadar etkileniyor. Belki ölüm oranları ileri yaşlardakilere göre az olabiliyor, işin o boyutunu bilmiyorum ama uzun süre gençlerin aşı kampanyalarının dışında tutulmasının sebebinin hiç olmazsa şimdilerde net bir şekilde topluma açıklanması gerekiyor. Bu arada bir de uzun süre hamilelerde salgının etkileri, sebep olduğu ölümler de fazlaca dile getirilmemişti. Acaba, son günlere kadar iki yıldır hamilelerde salgının etkisi yoktu da yeni yeni mi ortaya çıkmaya başladı? Çünkü geçmişe göre hamilelerde ölümün son zamanlarda 22 kat yükseldiği haberleri medyaya yansıyor. Yani, yakın zamana kadar pek dile getirilmeyen hususlar kendini göstermeye başlamış durumda. Bu durum ise insanı tedirgin ediyor. Çünkü salgında her gün yeni bir boyut ortaya çıkıyor olması, bu salgının değişik mutasyonlar adı altında sanki sürüp gideceği düşüncesini akla getiriyor.
Medyaya yansıyan son bilgilere göre virüs mutasyondan sonra gebeler için çok daha tehlikeli olmuş durumda. Pandeminin ilk yıllarındaki toplam hamile ölüm sayısına delta varyantının başlamasıyla bir ayda ulaşıldığı belirtiliyor. Hemen belirteyim ki, hamilelerin yoğun bakımda yatanlarının tamamına yakınının aşısız olduğu da belirtiliyor.
Son zamanlarda aşısız nüfus içinde 30 yaş altındaki kişilerin hastaneye ve yoğun bakım servislerine yatış oranında, özellikle 20-25 yaş arasındaki gençlerde beklenenin üstünde olduğuna dikkat çekiliyor. Bu arada önümüzdeki günlerde vakaların daha da artabileceğine uzmanlar dikkat çekiyorlar.
Kısacası, salgın uzun süre topluma şırınga edilen sadece 65 yaş üstü için tehlike oluşturduğu yaklaşımından şimdilerde hiçbir yaş grubunun bu salgının dışında kalamayacağı noktasına geliniyor. Kısacası, başlangıçta bazı yaş grupları için fazla bir tehlike oluşturmadığı düşünülen salgın, şimdilerde yeni varyantlar adı altında toplumda her kesim için tehlike oluşturmaya başlıyor. Peki, gençler salgının başlangıcında gerçekten tehlikede değildi de değişik varyantların ortaya çıkması mı gençleri ve hamileleri de tehdit etmeye başladı?
Bu bakımdan görünen o ki, aşı kampanyaları bundan sonra da devam edecek. Yani ikinci, üçüncü doz aşı ile aşılama bitmiş olmayacak. Görünen bu. Böyle olunca da yerli aşımızı bir an evvel devreye sokmamız gerekiyor. Çünkü başka ülkelerden ithal ederek ülkemizde toplumsal bağışıklığın sağlanması mümkün olsa bile zaman alacak. Bu da ortaya yeni varyantların çıkmasına zemin hazırlayabilecek görünüyor.