AK Parti´nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, talep olması halinde İstanbul´da Kürtçe dil kurslarının açılmasında sorun olmadığını söyledi.
Diyarbakır´a 6 Maysı 2019 Perşembe günü bir ziyaret gerçekleştiren Binali Yıldırım, AK Parti İl Gençlik Kolları Başkanlığı´nda yaptığı hitabın ardından K24´e konuştu.
Farklı dillerin konuşulmasının bir zenginlik olduğunu belirten Yıldırım, ?Kürtçe´nin telaffuz dahi edilemediği yılları hatırlayın. Çok fazla uzağa gitmeye gerek yok. AK Parti iktidarından önce Kürtlerin kendilerini ifade etmelerine bile izin yoktu. Şimdi lisans eğitimi, yüksek lisans eğitimi, doktora eğitimi, isteyen Kürtçe kurslara gidebiliyor. Talep olduğu halde hiçbir sorun yok Kürtçe kursa açılır başka bir kurs açılır. Değişik dillerin konuşulması bizim zenginliğimizdir. Ama bizim tek resmi bir dilimiz var o da Türkçedir. Resmi dil dışındaki tüm dillerimizi vatandaşlarımız öğrenebilir? dedi.
Kendilerini anadillerinde ifade etmek isteyenlere devletin imkan sağlaması gerektiğini kaydeden Yıldırım, ?Mesela mahkemelerde ne oluyor, Kürtçe avukat tutabiliyor, Kürtçe ifade verebiliyor. Tercümanlar olabiliyor. Başka şekillerde de anadillerinde vatandaşlarımız kendilerini ifade etmek istiyorsa devlet onlara bu fırsatı, bu imkanı sağlaması lazım. Bizim kapalı olduğumuz şey üniter yapımızı zedeleyecek hareketlerdir. Ülkenin tek bir resmi dili vardır, tek bir bayrağı vardır, tek vatanı vardır ve tek bir milleti vardır. Dinimiz bir, kitabımız bir. Bunlarla bir problemi yoksa herhangi bir vatandaşımız bizim başımızın tacıdır. Ser seran Ser çavan? ifadelerini kullandı.
Yıldırım sözlerini şöyle sürdürdü: ?Türkiye bir Ebru, yani her renk var. Farklı etnik gruplar var, farklı dil konuşanlar var. Farklı yaşam tarzları, gelenekleri, görenekleri olan insanların bir arada kardeşçe yaşadığı ülkenin adı. Dolayısıyla Kürt vatandaşlarımız, Kürt kardeşlerimiz nasıl Diyarbakır´da, Güneydoğu´daki bu illerde yaşıyorsa Belki de bazı illerimizin nüfusundan daha fazlası İstanbul´da yaşıyor. Mesela Diyarbakır´da da 232 bin kayıtlı, Diyarbakır nüfusuna kayıtlı Kürt vatandaşımız var. Bunlar, doğdukları yer Diyarbakır ama doydukları yer İstanbul, İstanbul ortak evimiz, işimiz ve geleceğimiz.
Dolayısıyla, yapılacak seçimlerde Diyarbakırlı hemşerilerimizin kararı önemli, söyleyeceği sözler önemlidir. Bu yüzden biz bu bayram münasebetiyle yurdun çeşitli illerinde ziyaretler yapıyoruz, bayramlaşma yapıyoruz. Dün Sivas´taydık, bugün Diyarbakır, yarın Urfa ve Kastamonu yapıp tekrar İstanbul´a döneceğiz.
Biz, etnik kimliğimiz farklı olabilir. Buna biz karar vermiyoruz. Hangi anadan, babadan doğacağımıza karar vermiyoruz. Doğuyoruz, Kürt doğarız yahut Arap doğarız yahut Türkmen doğarız, Türk doğarız veya Muhacir. Bunların hepsi olabilir.
Bunlar bizim aslında şeref duyacağımız, gururla taşıyacağımız kimliğimizdir.
?Bizi birbirimize bağlayan başka değerlerimiz var´ diyen Yıldırım, ?Biz aynı toprak, aynı bayrak, aynı devlet, aynı millet olarak kendimizi ifade ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Türk milleti ama bu milletin içerisinde 72 millet var. Ama millet şuuru farklılıkları bir arada yaşatmak demektir. Biz İstiklal Savaşı´nda da bir olduk, Çanakkale´de de bu mücadeleyi verdik. Kut-ul Amare´de de bu mücadeleyi verdik.
Kürt ve Türk deyince akla et ve kemiğin gelmesi lazım, bazıları et ve tırnak diyor ama bence doğru tabir değil. Et ve kemiktir, birbiriyle sarmaş dolaş olmuştur. Benim mesela dünürüm, kardeşimin gelininin babası Diyarbakırlı, bir diğer hışmımız Adıyamanlı, evlilikler olmuş, hısım, akrabalıklar olmuş Ne yazık ki dışarıdan bu işi planlıyorlar. Yoksa bizim aramızda herhangi bir sorun söz konusu değil.
Ama bizi bağlayan ortak değerlerimiz sadece bayrağımız, toprağımız değil, ayrıca aynı yaradanın kullarıyız. Rabbimiz bir, kıblemiz bir, kitabımız Kuran-ı Kerimimiz bir ve sevgili peygamber hepimizin peygamberi.?
