Başbakan Binali Yıldırım, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı´nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Başbakan Yıldırım, Türkiye´nin ekonomisini yakından ilgilendiren birkaç süreci birlikte yaşadığı bir dönemden geçtiğini belirterek, ülkenin neredeyse her gün yeni bir gündemle, sorunla karşı karşıya kaldığına dikkati çekti.
Yıldırım, Türkiye´nin 2002 yılı ile 2017 yılı kıyaslaması yapıldığında milli gelir ve kişi başına düşen milli gelir açısından üç kat artışın yaşandığını belirterek, 2008´de yaşanan küresel krizin 1929 buhranına bir ölçüde benzeten yaklaşımları isabetli bulduğunu dile getirdi.
"2018 çok zor bir yıl olacak, büyük bir kriz kapıda." gibi sözlerin sarf edildiğini belirten Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:
"Doğru 2018 kolay olmayacak, bunun farkındayız. Ülkemizin bugüne kadarki kazanımları sayesinde, istikrar sayesinde, güven sayesinde 2018´de de inşallah büyüme aynen devam edecek. Bugün iki haneli duruma gelen enflasyonun aşağı doğru seyri devam edecek, bunun için gereken tedbirleri alıyoruz, bu tedbirler kısa sürede etkilerini gösterecek. Özellikle 2018´de yol haritamızı hazırlıyoruz. Bunu yaparken beraber yapacağız. Özel sektörü, iş alemini dikkate almadan, sizleri meseleye dahil etmeden bunların yapılması asla söz konusu olmaz. Yol haritasını birlikte yapacağız."
Altı yılı aşan Suriye sorununun çözüm noktasına gelmesinde Türkiye´nin büyük bir payı bulunduğunu dile getiren Yıldırım, şöyle konuştu:
"DEAŞ, bugün küresel bir terör örgütü olmaktan çıkarıldıysa bunda Türkiye´nin büyük bir payı vardır. Fırat Kalkanı Operasyonuyla Türkiye tek başına 4 bin civarında terör elemanını etkisiz hale getirmiştir. Bugün Amerika, PKK terör örgütü ile iş birliği yaparak etkisiz hale getirdiği DEAŞ terör örgütü mensubu bu kadar değildir. Kimin gerçekte terörle mücadele ettiğini kimin etmediğini en iyi bilen ülke biziz, bunu kararlılıkla sürdüren ülke de Türkiye´dir. Dünyada hiçbir ülke aynı anda üç terör örgütüyle mücadele etmiyor. Sadece Türkiye. Bir yandan DEAŞ, bir yandan PKK, bir yandan FETÖ. Bu üç örgütle amansız bir mücadele ediyoruz. Bu, tabii bizim kaynaklarımızın, enerjimizin bir kısmını alıyor. Ama buna rağmen de ülkemizin büyümesi, kalkınması yolunda yapacağımız işlerde bizi asla geri koymuyor."
Yıldırım, yaptığı konuşmada, ABD´de "evlere şenlik" bir dava olduğunu belirtti.
Davanın aktörünün sanıkken daha mahkemeye gelmeden tanığa dönüştüğünü ifade eden Yıldırım, "Adam açıkça diyor ki ´Bana söylediler ki yalan söylersen ceza almaktan kurtarırsın. ABD hükümetiyle, yetkilileriyle iş birliği yaparsan yine cezan hafifler cezadan kurtulursun.´ Şimdi ABD´deki bu adalet oluyor, bize gelince ´Nerede hukuk devleti?´ Bu çifte standardı artık Türk milleti yemiyor." diye konuştu.
Güney Kore´ye yaptığı ziyareti anımsatan Yıldırım, Türkiye hakkında söylenenleri anlattı.
Dışarıdan bakanların, "Biz Türkiye´ye daha çok yatırım yapmak istiyoruz." dediğini aktaran Başbakan Yıldırım, Türkiye´de yatırım yapan Kore firmalarının üretimlerinin yüzde 70´inin ihraç edildiğini söyledi.
Önemli olanın sorunları çözecek iradenin varlığı olduğunu vurgulayan Yıldırım, 1990-2000 yılları arasında dünyada küresel krizin olmadığını ancak siyasi irade eksikliğinden dolayı Türkiye´de kriz yaşandığının altını çizdi.
ABD Başkanı Donald Trump´ın açıkladığı karara bütün dünyanın karşı çıktığını belirten Başbakan Yıldırım, kararla bugüne kadar Filistin-İsrail sorunun çözümünü öngören sayısız Birleşmiş Milletler (BM) kararı ve uluslararası hukukun hiçe sayıldığını vurguladı.