Yılbaşı kutlaması kitlesel göz boyama aracı

Mustafa KASADAR

Yılbaşı kutlaması kitlesel göz boyama aracı

 

 
 

 

Bu dünya hayatının bir imtihan sahası olduğuna inanan Müslüman için zaman en kıymetli hazinedir. Müslüman değil masiyet işleme, boş-beleş işlerden dahi uzak durma ahlakını edinmekle mükelleftir. ?Kişinin kendini ilgilendirmeyen işleri bırakması, iyi Müslüman olduğunu gösterir. Dünyanın birçok yerinde insanlar savaşların ve çatışmaların gölgesinde yaşam mücadelesi verirken, emperyalizm eğlence sektörünün renkli ışıklarıyla geniş kitlelerin gözlerini boyuyor. Kitlesel göz boyamanın enstrümanlarından biri de hazırlıkları günler öncesinden başlayan yılbaşı gecesi eğlenceleridir.

ÇAĞDAŞ CAHİLİYE HAYATININ BİR TEZAHÜRÜ

Ehl-i vicdan olan herkes şu hakkı teslim etmek zorundadır. Bu gecede yeni bir yıla giriş eğlencesi adı altında yapılan kutlamalar tamamıyla Batılı hayatın ülkemize taşınması ve taklidinden ibarettir. İslam öncesi cahiliye hayatını dahi geride bırakan çağdaş cahiliye hayatı demek olan Batı´nın kendini de mahveden yaşam tarzının bin yıl İslam´ın bayraktarlığını yapmış bu aziz millete dayatılmasıdır.

Hakk´ın sesini duymamızı engellemeye çalışıyorlar

Siyer Vakfı Kurucusu Muhammed Emin Yıldırım, Hristiyan âdeti Yılbaşı kutlamalarına karşı Müslümanları uyardı. Yılbaşı kutlamalarına öncülük edenleri, Mekkeli müşriklerE benzeten Yıldırım şöyle konuştu:

Müslümanlardan bazıları bir yere gidip Kur´an-ı Kerim okuduklarında o Kur´an sesi karşıdaki insanlara ulaşmasın diye ellerine geçirdikleri tenekeleri, ses çıkaracak şeyleri çaldılar, gürültü çıkarırlardı ki, insanlara Kur´an´ın sesi ulaşmasın. Şu anda da batıl cephe bunu yapıyor. Şu anda tenekeler değişti. Yılbaşıyla yapıyor bunu. Milli Piyango ile çalıyor bunu, kumarla çalıyor bunu. Bir şekliyle bizim gündemimizi farklı şeylerle meşgul ederek aslında Hakk´ın sesini duymamamız noktasında bize başka şeyler yapıyorlar.

İTİKADÎ BAKIMDAN ÇOK TEHLİKELİ

Bu günü kutlama amacıyla Noel Baba kılığına girme, çam süsleme, hindi kesme, ziyafet çekme, bu güne tazim etme niyetiyle hediyeleşme Hıristiyan dünyasına benzeme ve onların uygulamalarını yaygınlaştırma ve meşru gösterme anlamı taşıdığı için itikadi bakımdan da çok tehlikelidir.

YILBAŞI KUTLAMALARI ÇAĞDAŞ CAHİLİYE HAYATININ BİR TEZAHÜRÜDÜR

Bu dünya hayatının bir imtihan sahası olduğuna inanan Müslüman için zaman en kıymetli hazinedir. Müslüman, ?İki günü birbirine eşit olan ziyandadır? Nebevi buyruğu gereği bu günü dünden daha iyi yaşama çabasında olan insandır. Müslüman değil masiyet işleme, boş-beleş işlerden dahi uzak durma ahlakını edinmekle mükelleftir. ?Kişinin kendini ilgilendirmeyen işleri bırakması, iyi Müslüman olduğunu gösterir.? 

Hayatından bir yıl geçen Müslüman´ın vur patlasın çal oynasın şeklinde eğlenmek yerine geçmişe ait bir öz eleştiri yapması, kendisini hesaba çekmesi, yaptığı hata ve günahlara ağlaması, tövbe ve istiğfarda bulunması; gelecek için de öncelikle kendisinden başlamak üzere iman selameti, sağlık, sıhhat ve afiyet istemesi lazımdır. ?Ey Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ver ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru? (Bakara, 201).

Hıristiyan Batı dünyasının bir âdeti olarak kutlanan ve bizimle hiçbir alakası olmayan miladi yılbaşı kutlamalarına gelince bu kutlamalar bir Müslüman´ı hiçbir şeklide ilgilendirmemektedir. Zira 31 Aralık akşamını 1 Ocak´a bağlayan gece bizim ne dinimizde ve ne de kültürümüzde zerrece bir özelliğe sahip değildir. Ama ne yazık ki Müslüman bir ülkede ve Müslümanlar için böylesine alakasız bir konuda öylesine özentiler oluşturuluyor ki insanlar bu geceyi kutlamanın hayallerine günler, haftalar ve hatta aylar öncesinden kapılıyorlar. En büyük teşviki de bu geceye özel, dudak uçuklatacak büyüklükte piyango kumarı düzenleyerek devlet yapıyor. Televizyonlardan canlı yayınlarla aktarılan bu kumar çekilişi adeta bütün ülkeyi televizyonların başına kilitliyor. Böylece insanlar hem kumara, içkiye ve hem de bin bir türlü haramı işlemeye teşvik diliyor. Gençlerimiz ortaya alın teri koymadan haksız bir şekilde zengin olma yollarına sapmaya özendiriliyor. 

?Yılbaşı kutlamaları? adı altında yapılan şenliklerin, düzenlenen eğlencelerin tamamı da haram ve isyan üzerine kurulmuştur. Bir milletin adeta topluca yaratıcısına isyanını andırır tarza programlar icra edilmekte ve din adeta bu gece için bir kenara bırakılmaktadır. İşte tam laik hayat. ?İçki de içerim, umreye de giderim? diyen zihniyetin din algısı tam olarak budur. Bu geceyi dışarıda harcayacak parası olmadığı için evinde kutlayarak en masum hareket edecek olanlar dahi televizyonlarda adeta birbiriyle çıplaklık yarışına girişerek açılıp saçılanlarla eğlenecekler; sözde, sanat adına, müzik ve eğlence adına zehirleneceklerdir.

Hâlbuki kötülüklerin yapılmasına şahitlik yapmak, onlardan hoşlanmak ve yapılanları onaylamak onları yapmak kadar vebal yükler. Allah Resulü (s.a.v.) Efendimiz kötülükler karşısında en zayıf Müslüman´ın göstereceği tavrı şöyle açıklıyor: ?Kim bir kötülüğü görürse(değiştirmeye de gücü yetmezse) bari kalbiyle buğzetsin ki, bu imanın en zayıf derecesidir? (Müslim, Îmân 78; Tirmizî, Fiten 11).

İşin başka bir yönü ise geceye özel yapılacak olan yayınlarda sözde güldürme, eğlendirme adına İslami değerlerle alay edilme tehlikesi bulunmasıdır. Bu ise İslam akaidinde istihza ve istihfaf olarak değerlendirilir ve inanç problemi doğurur.  Bu konuda Rabbimiz şöyle buyuruyor: ?Allah size kitapta (Kur´an´da) Allah´ın ayetlerinin inkâr edildiğini ve onlarla alay edildiğini işittiğiniz zaman, başka bir söze geçmedikleri müddetçe, onlarla oturmayın, aksi hâlde siz de onlar gibi olursunuz.? (Nisa, 140)  

Ehli vicdan sahibi olan herkes şu hakkı teslim etmek zorundadır. Bu gecede sözde yeni bir yıla giriş eğlencesi adı altında yapılan kutlamalar tamamıyla batılı hayatın ülkemize taşınması ve taklidinden ibarettir. İslam öncesi cahiliye hayatını dahi geride bırakan çağdaş cahiliye hayatı demek olan batının kendini de mahveden yaşam tarzının bin yıl İslam´ın bayraktarlığını yapmış bu aziz millete dayatılmasıdır. Zira içki, kumar, dans ve benzeri haramların topluca işlenmesi tamamen batıya ve batıla özentidir. Resulullah (s.a.v) bu körü körüne taklidin tehlikesini şöyle dile getiriyor: ?Kim bir kavme (millete) benzeşirse o da onlardandır.? (Ebu Davûd, Libas, 4). ?Zulmedenlere eğilim göstermeyin, yoksa size ateş dokunur.? (Hud, 113).

Esasen çağdaş cahiliye dediğimiz ve bütün dünyayı etkisi altına alan batılı anlamda yaşam tarzı İslam öncesi cahiliye döneminden daha zalim ve daha ahlaksızdır.  Örneğin ilk cahiliye döneminde hür kadınların zina yapması yasaktı. Fuhuş ancak haysiyeti olmayan kadınlar ve cariyelerin yapacağı aşağılık bir iş olarak görülürdü.  Ama maalesef bu gün bu basın-yayın kuruluşlarının halkı ifsat etmek için ne kadar aşağılık yayınlar yaptığı ortada. Aynı anda birkaç erkekle zina eden kadınlar; ya da aynı anda bir veya birkaç kadınla nikâhsız yaşayan erkelerin işledikleri bu aşağılık cürümler ?aşk hayatı?, ?kaçamak yapmak? ve benzeri kelimelerle normal ve masumane bir davranış olarak sunulmakta ve hatta övülmektedir.

Diğer yandan bu kutlamaların Hıristiyan dünyasının dini bayramı ile birlikte kutlanması ise ayrı bir tehlikedir. Kendi yılbaşından haberi olmayan milyonlarca insanın özü itibariyle Hıristiyanlara ait olan bu günü hem de bin bir günaha batarak kutlaması çok esef verici bir durumdur. 

Bu günü kutlama amacıyla Noel Baba kılığına girme, çam süsleme, hindi kesme, ziyafet çekme, bu güne tazim etme niyetiyle hediyeleşme Hıristiyan dünyasına benzeme ve onların uygulamalarını yaygınlaştırma ve meşru gösterme anlamı taşıdığı için itikadi bakımdan da çok tehlikelidir.

İnsanın üzerinden bir yılın daha geçmesi ölüme bir sene daha yaklaşması demektir.  Hesaba çekilmeden önce nefsinizi hesaba çekin. Bundan gafil olarak bir gecelik, birkaç saatlik zevk uğruna vur patlasın, çal oynasın anlayışıyla hareket edip ebedi hayatını tehlikeye atanlara yazıklar olsun?

Not: 31 Aralık 2018 Pazartesi (bu gün) Erzincan´da AGD´nin düzenlediği Mekke´nin Fethi Kutlama programına konuşmacı olarak katılacağım. Erzincan Müftülüğü konferans salonunda gerçekleşecek programa tüm okurlarımızı bekliyorum.